Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

41

30.03.2005, 22:21

Mustafa ÖZCAN

Cumayı Pazara almak!




Emine Vedud bilerek veya bilmeyerek yanlış bir çığır açmıştır. ‘Deli bir kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış’ hesabı oldu. Vebali kendisine ve kendisinden sonra bu çığıra uyanlaradır. Nereden çıktı bu çığır? Kimlerin işine yarıyor? Bazıları yapıları zamanla oluşmuş ıslâmî gelenekteki bazı gedikleri veya eksiklikleri konu edinerek ve buradan yola çıkarak dinin özünü ve mahiyetini değiştirmeye kalkışıyor. Dolayısıyla amaçları üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olarak nitelendirilebilir.

Bedriye el Bişr gibi kimi kadın yazarlara göre, din tamamen erkeklere ait bir alan haline getirilmiştir. ıslâm halveti yasaklamış, ama kadını da toplumdan dışlamamıştır. Bedriye el Bişr de Ferai Tınç gibi “Ben dinî bir hüküm vermek istemem, ama” dedikten sonra meseleyi yine cinsiyet/gender bağlamına çekerek son sözünü söylüyor. Meseleyi cinsiyet bağlamında ele alıyor. Erkeğin dini cinsiyet bağlamında yorumladığını söyleyenler bu defa tersinden aynı yanlışa düşüyorlar. Elbette söyledikleri hepten dayanaksız değil. Bununla birlikte, ölçüyü kaçırdıkları da bir gerçek.

Emine Vedud kendisinin şeriatı değiştirmek istemediğini ve sadece Allah’ın kadına verdiği bir hakkı kullanmak ve yeniden ihya etmek istediğini söylüyor. Bu bağlamda bir televizyon konuşmasında Malezya’da da namaz kıldırdığını, ama kimsenin sesinin çıkmadığını lâkin Manhatten’daki imametinden sonra meselenin çığırından çıktığını söylüyormuş. Acaba biz mi safız, yoksa kendisi mi? Hem bir katedralde Cuma namazı kıldıracaksın ve basını da davet ederek meseleyi gösteri haline getireceksin, hem de yankılarından yakınacaksın?

Ulemadan Taha Cabir Alvani, Ümmü Varaka hadisini de gözardı etmeden ulemanın kadının imameti konusunda beş yaklaşım biçimi sergilediklerini söylüyor. Ulema kerahetle adem-i cevazı arasında beş görüş serd ediyor. Ümmü Varaka hadisinden yola çıkan bazıları kadının hane halkının en bilgilisi olması kaydıyla kocası da dahil ailesine ve mahremlerine imamlık yapabileceği görüşünü savunuyor. Bazıları da Emine Vedud gibi yabancılara da imamette bulunabileceğini kabul ediyor. Yalnız burada ıbni Kudama ve Taberi gibi kendilerinden cevaz nakledilen âlimlerin görüşlerinin aktarımında kusurlar olduğu da söylenmektedir.

***

Aslında ıslâmî hareketler içinde kadının böyle bir meselesi yok. Toplumun ıslâmileştirilmesi gayesi etrafında Mısır’da ve haricinde Müslüman Kardeşler toplumda başörtüsünü yeniden yaygınlaştırmış bulunuyorlar. Bazıları Fransızlar gibi bunun dinî bir vecibe değil de sembol olduğunu ileri sürüyorlar. Bizde de bazıları başörtüsünü ‘siyasal ıslâmın bir sembolü olarak görme eğilimini taşıyor. Aynı bazıları, başörtüsü yasağına sıkı sıkı yapışırken tam da hilafına bidat bir çığır olarak gelişen kadın imam konusuna ses çıkarmıyorlar. Hatta fazlasıyla onaylıyorlar.

Acaba amaçları sadece dinin dokusunu bozmak mıdır? Bizdeki laikler meseleye böyle bakarken Kuveyt laikleri veya liberalleri ise kadına oy verme hakkına karşı çıkıyorlar. Gerekçeleri de çok basit: Kadınlar da siyasî arenaya girecek olurlarsa ıslâmcılar lehinde karşı kefenin ağırlığını arttırırlarmış (El ıslam en nisai, Ali ıbrahim, şarku’l Avsat, 29/3/2005).”

***

Peki, Emine Vedud çığırının veya fitnesinin arkasında kimler var? Onları kimler ayarttı? Fehmi Huveydi, ‘ıslâmı çözmek veya yapısını bozmak’ başlıklı makalesini bu konuya ayırmış ve bu akımın veya çığırın arkasında Müslümanlara rağmen Bush’un atadığı USIP Başkanı Daniel Pipes’ın olduğunu aktarıyor. Jim Lobe’nin 7/4/2004 ve ardından 24/2/2005 tarihli IPS’de yayınlanan iki makalesinde ABD’de ılımlı ıslam projesinin mimarlığını Daniel Pipes’ın yürüttüğünü yazıyor.

Türkiye’de başörtüsüne karşı ve Kemalizme taraftar olduğunu söyleyen, Türkiye’deki iki hareketi de ılımlı kategorisinde değerlendiren Pipes Müslüman bir yardımcısıyla (Stefan Schwartz) birlikte bu proje üzerinde çalışıyor. Fehmi Huveydi, bu anlayışın Cumayı Pazara alma hevesli olduğunu da ve bazı safderunların bu planlara bilerek veya bilmeyerek âlet olduklarını ve kendisinin de hazır bulunduğu bir ortamda şikago’da bir Amerikalı Müslümanın, Müslüman âlimlerden birisine ciddi ciddi Cuma namazının Pazara alınmasını teklif ettiğini yazdı. Fehmi Huveydi’nin de belirttiği gibi bu temenni ve istekler şer’i tekliflere göre değil, sunî ihtiyaçlara göre belirleniyor. Yani piramit tersine çevriliyor. ıhtiyaç teklife göre değil de teklif pratiğe göre belirleniyor. Teorinin yerini pratik alıyor. Maalesef Müslümanların karşılaştığı yapıbozumculuk ile dinin de dilin de selikası yani omurgası kalmadı. Veya neredeyse kalmayacak. Fakihlerin yerini de ulema ve ulema-i su alınca garazkârlara ve kötü niyetlilere gün doğdu. Cuma meselesi de bunlardan birisidir.

31.03.2005

E-Posta: mustafaozcan@yeniasya.com.tr

http://www.yeniasya.com.tr/2005/03/31/yazarlar/mozcan.htm

Kırmızı renkli kısma olan tepkimizi belirtmeye kifayet edecek bir smiley istiyoruz!
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

42

31.03.2005, 14:55

Cuma namazı pazara alınsın!

Cuma namazı pazara alınsın!
Erkek cemaate kadın imam gösterisi ile gündeme gelen ABD destekli örgüt, yeni inciler döktü. ıslam'da reform adı ile ortaya çıkan gurup, garip isteklerde bulundu.


Cuma namazını PAZARA ALACAKLAR



Tarihte ilk kez bir kadının Cuma namazı kıldırmasına öncülük eden "Muslim Wake Up" adlı örgütün yeni hedefi endişe verici. ABD'li şahinlerin desteklediği grup, Cuma namazının Pazar gününe alınmasını istiyor. ıslâm'da reform hareketinin hamisi ise Paul Wolfowitz.

Tarihte ilk Cuma namazı kıldıran kadın imame olarak tarihe geçen Amina Wadud'un üyesi olduğu "Muslim Wake Up" Müslüman Uyan adlı örgütü'nün bir sonraki hedefi Cuma namazını Pazar gününe almak. Cuma gününün iş günlerine denk geldiğini belirten örgüt yöneticileri, Cuma namazının Pazar gününe alınması halinde toplu namaza iştirakin daha fazla olacağını belirtiyorlar. Eskiden tatil günlerinin Cuma günü olduğunu ancak yaşadığımız çağda Pazar gününün tatil günü olarak genel kabul gördüğünü belirten "Muslim Wake Up" örgütü yöneticileri, ıslâm'ın da çağa uymamızı emrettiğini vurguluyor.

Örgüt yöneticilerinin bu konuda fetva alabilmek için ıslâm dünyasının tanınmış birçok alimine başvurdukları ancak bu konuda destek bulamadıkları kaydedildi. Virginia Commonwealth Üniversitesi ıslâmi ılimler Kürsüsü profesörü Amina Wadud tarafından 18 Mart'ta New York'taki St. John The Divine Katedrali'nde kılınan Cuma namazı, liberal, postmodern müslüman ve feministlerin büyük destek görmüştü.

Din ınşası ve Amerikan ıslâmı

Neo-Con'ların Ortadoğu uzmanlarından ve siyonist öncülerden Daniel Pipes'ın ıslâm'daki reformist görüşleri yankılandırması için 2003'te George W. Bush tarafından U.S. Institute for Peace'in (USIP) başına atandığı kaydedildi. Bu çerçevede geçen yıl bir rapor hazırlayan Pipes, terörizmle savaşın "nihai hedefi"nin ıslâm'ın modernleştirilmesi ya da kendi ifadesiyle "din inşası/religion building" olmak zorunda olduğunu ilan etmişti. Pipes raporunda, böyle bir çabanın yalnızca coğrafi olarak ifade edilen ıslam dünyasında değil, ona göre çok sık ıslâmcı ya da siyasal ıslâmi örgütler tarafından temsil edilen Batı'daki Müslümanlar arasında da yürütülmesine ihtiyaç olduğunu vurgulamıştı. Yeni kurulan ıslâmi örgütlere fon sağlamaktan da sorumlu olduğu belirtilen Pipes'ın ılımlı, modern ve Amerikancı ıslâm bakış açısını ortaya çıkaracağı ifade edildi.

ıslâmi reformun hamisi Wolfowitz


Amerika yönetiminin, Batı'da ve ıslâm dünyasında dini alanda reform çalışmalarını hızlandırmak için birçok çalışma içine girdiği belirtildi. Bu konuda ıslâmi isimler taşıyan örgütlerin kurulduğu ve bunun da bizzat ABD Başkanı George Bush tarafından Dünya Bankasına aday olarak atanan ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz ve eski CIA şefi James Woolsey tarafından desteklendiği bildirildi. Wolfowitz, Amerika'nın Irak'ı işgalinin birinci yıldönümü arefesinde "Bir ıslam Reformasyonu'na ihtiyacımız var ve ben reform için gerçek bir umut olduğuna inanıyorum." demişti. Geçtiğimiz senelerde kurulan "Terörizme Karşı Özgür Müslümanlar", "Kuzey Amerika ılerici (Reformcu) Müslümanlar Birliği" ve "ıslami Çoğulculuk Merkezi" vb. birçok örgütün hedefinin de ABD ve dünyada "ılımlı ıslâm"ın teşviki olduğu ifade ediliyor.

AMERıKA: MODERN DıNLER DÜNYASI

Amerikan Dinleri Ansiklopedisinde, ABD'de 1586 dini cemaatin olduğu belirtilerek bunların bir çoğunun yeryüzünde benzeri olmayan ilginç inançlara sahip olduğu vurgulanıyor. Örneğin Siyahi Müslümanların bağlı olduğu bir cemaate göre, Allah'ın siyah olduğu ve sarı saçları, yeşil gözleriyle de şeytan'ın beyaz olduğuna inanılıyor. "Muslim Wake Up" adlı organizasyonun yöneticilerinden Pakistan asıllı bayan Asra Nomani'nin de zinaya açık kapı bıraktığı ifade ediliyor. Amerikan Wall Street Journal gazetesinin eski muhabiri Asra Nomani "ıslâm'a göre kadının yatak odasındaki hakları" adıyla yayınladığı bildiri, ABD'de tartışma konusu olmuştu. Nomani, evlilik dışı oğlu şibli ile birlikte gittiği hac sırasında yaşadıklarını "Mekke'de Tek Başına" adıyla kitaplaştırmış ve kitabın sonunda zikrettiği on maddelik bildirgede, "Kadınların keyif alabilecekleri bir cinsel yaşama sahip olma hakları vardır. Bedenleriyle ilgili bağımsız kararlar alabilmelidirler" gibi öneri ve iddialarda bulunmuştu.

Teröre destek veren din adamları listesi!


Daniel Pipes, The New York Sun gazetesinde yayımlanan bir makalesinde, 23 ıslâm ülkesinden 2 bin 500 aydının BM'ye terörizmi desteklediklerini iddia ettikleri din adamlarının isimlerini takdim ettiklerini yazdı. Sözde aydınlar tarafından BM'ye imzalı sunulan terörizme destek veren din adamları listesinde ıslâm dünyasının tanınmış alimlerinden Dr. Yusuf el-Kardavi gibi isimlerin de bulunduğu belirtiliyor. Makalesinde 11 Eylül sonrası ıslâm aleminde radikal ve militan ıslâmcıların sesinin daha yükseldiğini kaydeden Pipes, bunu önlemek için Müslüman aydınlardan oluşan "Amerikan ıslâmı Kürsüsü" adı altında bir örgütün kurulduğunu belirtti. Pipes bu örgütün içinde, Subhi Mansur, Bessam Tibi, Kemal Navaş, Zuhdi Casir vb. Suriyeli, Mısırlı, Ürdünlü, Tunuslu ve Iraklı bir çok aydının bulunduğunu yazıyor.
...biz istihdam olunuyoruz;hem rıza dairesinde,hem inayet altında bize Hizmet-i Kur'aniye yaptırılıyor. (28. Mektup'tan)

  • "Tarik bin Ziyad" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 91

Konum: Almanya, Frankfurt

Meslek: yok

  • Özel mesaj gönder

43

06.09.2005, 03:12

-Tarihte ilk defa- bu cok iddiali bir laf, 14 bucuk asir gecmis aradan milyarlarca belkide trilyonlarca insan 73 cesit sapik firka var, eminim bu tarihteki ilk kadin degil cuma namazi kildiran, tarihteki ilk maymun deseydin hadi neyse inanirdimda bu biraz abartili. afedersiniz ama hollandadaki "e$cinseller camisindeki -e$cinsel- Imamin"dan haberiniz yokmu, onu duyduktan sonra kolay kolay bi$ey beni $a$irtamaz
yani anliycaginiz bu Dünyada akliniza gelen ve gelmiyen her türlü sapiklik
i$leniyor bundan emin olabilirsiniz. Ne diyor Üstad yani bu manada; bir bahceye girince gübrelere degilde güzel manzaralara bak yoksa migden bulanir :shock: !

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir