Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

30.11.2013, 22:13

Fethullah Hocaefendi, AKP ve Kader



Muhterem Fethullah Hocam bu günlerde sıkıntılı.
Dost bildiği insanların yanlış hareketlerinden şikayet ediyor.

Ve;

12 Eylül yönetimi bile bunları yapmadı” diyor.

Haklı...

Çünkü AKP hükumeti dershaneleri kapatmak istiyor.

Hem de garip bir inatla.

Bu kadar tepkiye rağmen.

Düşünün bir kez!..

AKP gibi bir siyasi kurum doğrudan büyük bir camiaya tavır alsın...

Onların can damarları hükmündeki kurumları kapatsın...

Hatta diğer kurumları üzerinde de demoklesin kılıcını assın...

Böyle bir şey olabilir mi?



Olamaz, ama oluyor.

Zahiri sebepler bu işin aslını açıklamaya yetmez.

Daha derin ve bilmediğimiz sebepler olmalı.

Görünen o ki Sayın Başbakan bunu şahsi meselesi yapmış.

İlla ki sonuca gitmek istiyor.

Şimdiye dek Başbakanla mücadeleye giren ise hep kaybetmiş.

Kaderin garip bir cilvesi,

Ama Sayın Başbakanla siyasi yoldan mücadele edilemiyor.

Çünkü her yolu deneyerek başarıya ulaşmayı istiyor.

Bu yolda insaf, merhamet ve tevazu gibi duyguları geri plana itebiliyor.

Makamına göz dikildiği anda, olabildiğince sertleşiyor.

İşte tam da bu dershaneler meselesinde olduğu gibi.

Hatta;

Şikayet ve tenkitler feryada dönüştüğüne göre,

Bu durum oldukça ciddi.

Muhterem Hocamın;

Bunu 12 Eylül bile yapmadı” sözü bunun en açık delili.

Ancak meselenin bir başka yönü var:

Bu noktada Muhterem Hocama saygı, sevgi ve hürmetlerimizi sunarak;

Birkaç hususu zikretmek istiyoruz:



Acaba diyoruz;

Yine bir 12 Eylülde, “mezardan ölüleri çıkarıp bu referandumda oy kullansınlar” derken, siyasi muhabbette biraz olsun ileri mi gidildi?



Acaba diyoruz;

Seçim
öncesinde ev ev dolaşıp, toplantılar yapıp, siyasetin en ön safında yer
alıp büyük gayretler gösterilirken; AKP siyasetine gereğinden fazla mı
destek verildi?



Acaba diyoruz;

Siyasete gereğinden fazla temas etmekle, asli mesele olan iman ve Kuran hizmeti ihmal mi edildi?

Ve en önemlisi:

Acaba diyoruz;

Kadere bu konuda fetva mı verdirildi.

Zira bu noktada AKP haksız ve adaletsiz bir şekilde Muhterem Hocam ve ona gönül veren camiasına karşı taarruzda bulunuyor.

Ancak Kader adalet eder.

Bunda şüphe yok.

Bu noktada, yine acaba diyoruz;

Risale-i Nuru sadeleştireyim derken, tahrif etme noktasına geldiler de, bu noktada bir tokat mı yiyorlar?

İşin aslını ancak Allah bilir.

Ancak sadeleştirme konusunda yapılan yanlışlıklar için çok beddua edildi.

Hem de Merhum Sungur Abi gibi Nurun erkanları tarafından...

Umarız bunlar şefkat tokatlarıdır.

Ve umarız mezkur camia “sadeleştirme” gibi ucube bir davranıştan vazgeçeler de bu Kaderi tokatlardan kurtulurlar...


Ahmet Said AKGÜL / EuroNur

http://www.saidnursi.de/yazarlar/ahmet-s…p-ve-kader.html
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

2

30.11.2013, 22:17

Dershaneler, AKP ve Siyaset

Dershaneler, AKP ve Siyaset

İş çığırından çıktı.

Dershane kapatma meselesi, tahrip meselesine dönüştü.

Sayın Başbakan köprüleri yıkmış:

“Ne olursa olsun kapatacağım bu kurumları” diyor.

Mesele göründüğü gibi değil, derin...

Bir o kadar da sırlı ve perdeli...

Muhterem Fethullah Hocama ve camiasına karşı çapraz bir operasyon yapılıyor.

Ağır ithamlar da cabası...

Hatta belden aşağı vurmalar da var...

Bir kesimin ithamlarını anlamak mümkün.

Ancak muhafazakar görüntüdeki bazılarına ne oluyor?


Akıl almaz iftiralar ile ağır laflar ediliyor.

Nerede merhamet, nerede şefkat...

Fethullah Hocam ve camiasına bu son yapılanlar büyük bir haksızlık.

Hatta büyük bir zulüm.

Evet, beğenmediğiniz bir durumu tenkit edebilirsiniz...

İkaz ve uyarı da yapabilirsiniz.

Ancak edep dairesinde, nazik bir dille ve kavl-i leyyin ile.

Evet, bizlerin de meslek ve meşrep noktasında ittifak etmediğimiz durumlar var.

Yazılarımızdan görüyorsunuz;

Ama asla saygı ve hürmetimizi ihmal etmiyoruz.

Hatta bazen yanlış anlaşılmaktan bile korkuyoruz, yazı yazarken.

Ama bazılarında hiç ölçü yok.

Hakaret etmeye başladıklarında vicdanlarını çıkarıp masanın üstüne koyuyorlar.

İnsaf, af, merhamet, şefkat, kardeşlik gibi duyguların yanına uğramıyorlar.

Peki kim sorumlu bu noktada?

Bizce siyasi iktidar.

Geri planda bir çok odağı harekete geçiriyor.

Bazıları körü körüne muhabbetten, bazıları da korkudan saldırıya geçiyor.

Önceden de yazdık.

Siyasi kurum kendisine itaat etmeyene yapacağını yapıyor.

İşte bu siyasilerin demokrasi anlayışı bu.

İtaat demokrasisi...

Ülke artık bu sorunu aşmalı.

Siyaseti gerçek demokratlara teslim etmeli.

Hep söylüyoruz:

Siyasette Demokratlar işi ele almaz ise ülke siyasi yönden rahata kavuşmaz.

Bunun anlaşılması lazım.

Bilhassa da muhafazakar kesim tarafından...


Not: “Fethullah Hocaefendi, AKP ve Kader” adlı yazımızda bu hadiselerin şefkat tokadı olabileceği konusunda, haddimizi aşmamaya dikkat ederek, bir fikir beyanında bulunmuştuk. 28 Kasım 2013 tarihinde Muhterem Fethullah Hocam da, bir makalede, benzeri bir fikir beyanında bulundu. Bu mühim makaleden o bölümü nazarlara sunuyoruz:

"ŞAMARI BAŞKASI DEĞİL, BİZ YİYORUZ"

* “Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir” diyor Hazreti Pir. Birinin o ölçüde sevgiye, takdire, tayine, desteklenmeye hakkı yoksa şayet, siz o mevzuda aşırı gittiğinizden dolayı, Allah, “Onların hakkı o kadar değildi!” diye sizi tokatlayabilir. Ben yediğim tokatları bundan biliyorum. Şimdiye kadar hiç kimseye yapmadığımız şeyleri yaptık; “Gayr-ı meşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir”, Allah tarafından tokat yiyorum, Allah affetsin. (…) Zira kâmet-i kıymetinin üstünde, o ölçüde liyakati olmayan insanlara değer atfetme mevzuu, hakikati alt üst etme demektir. Kader, “Öyle değil bu mesele; alın siz ağzınızın payını!” dedi ve bize tokat üstüne tokat indirdi. Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz.(28. 11. 2013 tarihli internet siteleri)


Ahmet Said AKGÜL / EuroNur


http://www.saidnursi.de/yazarlar/ahmet-s…ve-siyaset.html
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Bu konuyu değerlendir