Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

  • "yaşargürt" bir erkek
  • Konuyu başlatan "yaşargürt"

Mesajlar: 36

Konum: Ankara

Meslek: Teknisyen

Hobiler: Risale-i Nur ve İttihad-ı İslam

  • Özel mesaj gönder

1

03.02.2012, 08:18

Mevlid Kandili'nde neler yapılabilir? Mevlid Kandili'ni nasıl değerlendirebiliriz?

Mevlid Kandili'nde neler yapılabilir?
Mevlid Kandili'ni nasıl değerlendirebiliriz?
Cevap:
“Peygamberleri anmak, hatırlamak ibadettir.” (Deylemi)
“Bir şeyi çok seven, elbette onu çok anar.” (Deylemi)

Mevlid Kandili günü namaz, dua, kıraat ve tefekkür gibi ibadetlerin hepsine yer verilmelidir

Cuma, Arefe, Bayram, Kadir, Berat, Miraç, Aşura, Mevlid ve Regaib gecelerinde ibadet etmek çok sevaptır. (Mektubat-ı Rabbaniye)
Bazı âlimler mübarek geceleri ihyada en iyi yolun namaz, dua, kıraat ve tefekkür gibi ibadet çeşitlerinin hepsine yer vermek olduğunu belirtmiştir. (Kütüb-i Sitte)

Yetimler, öksüzler sevindirilmeli, ziyafetler verilmelidir
Hem öksüz hem yetim yetişen Nebi’nin (asm) vesilesiyle öncelikle öksüz, yetim çocuklar sevindirilmelidir. O’nun (asm) doğumuna duyulan sevincin belirtisi olarak ziyafetler verilmeli, hususen yoksullar sevindirilmelidir.

Efendimiz’i (asm) anlatan yazılar, şiirler okunarak ona olan sevgi pekiştirilmeli, tazelendirilmelidir

İnsan tanımadığı bir kişiyi sevemez. Efendimiz'i (asm) anlatan kitaplar, makaleler, şiirler vb. okuyarak O’nu her yönüyle tanımaya ve anlamaya çalışmalıyız. Bir müslümanın en büyük vazifesi Peygamber Efendimiz’i (asm) tanımak- anlamak, her haliyle ona benzemeye çalışmak ve tebliğ ettiği dinin ahkamlarını öğrenerek hayatına geçirmek olsa gerek.

Efendimiz’in (asm) doğumu ve çocukluğunda görülen haller, mucizeler anlatılmalıdır

Bu gece hususen, Peygamber Efendimiz’in (asm) doğumu esnasında görülen hallerin, mucizelerin okunması, dinlenilmesi öğrenilmesi tavsiye edilmiştir.
Buna binaen kutlu doğum hakkında yazılmış kitaplar ve makaleler bir kere daha topluca okunmalı, O’nu anlatan sohbetler dinlenmelidir.

Alemlerin Efendisi’ne (asm) bol bol salavat getirilmelidir
“Ey iman edenler! (Siz de) ona salat edin ve (ona) teslimiyetle selam verin!”
“Muhakkak ki Allah ve melekleri, o peygambere salat ederler. Ey iman edenler! (Siz de) ona salat edin ve (ona) teslimiyetle selâm verin!” (Ahzab, 56)
“Kıyamette bana en yakın olan, en çok salavat getirendir.” (Tirmizi)
“Bana salavat okuyana, melekler salat okur. Salavata devam edene, melekler de ona salat okumaya devam eder. Artık isteyen az, isteyen çok salavat okusun!” (İbni Mace)
“Kim bana bir kere salat ederse, Allah ona on kere salat (rahmet eder) ve onun günahını bağışlar. Derecesini de on kat yükseltir.”
Bir rivayette:
“Ona on sevap verilir” diye varid olmuştur. (Beyhaki)
“Bir yerde toplanıp Peygamber’e (asm) salat getirmeksizin dağılanlar, ancak leş kokusundan daha çirkin bir koku ile dağılırlar.” (Beyhaki)
Bu mübarek gecede Peygamber Efendimiz’e (asm) tazimimizi, muhabbetimizi göstermek için salavat-ı şerife hatimleri yapılabilir.
*Salat: Allah'a peygamber için dua etmek demektir. Salat aynı zamanda selam ve selamet anlamı taşımakta ve Allah'a, peygamberine rahmet, esenlik ve selamet vermesi için dua etmek manasındadır.
*Selam: Peygambere, barış ve emniyet, esenlik dilemek demektir.
Bu iki kelime; dua, barış, selam, övgü ve esenlik anlamlarını taşır.

O’nun (asm) ümmeti olduğumuz için Cenab-ı Hakk’a hadsiz şükür edilmelidir

Yeryüzünde “en güzel ahlâklı” insan
Yeryüzünde “en güvenilir” insan
Yeryüzünde “en şefkatli” insan
Yeryüzünde “en yumuşak huylu” insan
Yeryüzünde “en edebli” insan
Yeryüzünde “en cesur” insan
Yeryüzünde “Rabbine en çok güvenen” insan
Yeryüzünde “en adâletli” lider
Yeryüzünde “en sabırlı” insan
Yeryüzünde “en kanaatkâr” insan
Yeryüzünde “en vakur” insan
Cenab-ı Hak’ın “Habibim” iltifatına mazhar olmuş tek insan
Allah(cc) ve meleklerin “kendisine salat” ettiği tek insan
Kıyamete kadar gelmiş ve gelecek bütün insanların en üstünü
Bizim Peygamberimiz: HZ. MUHAMMED (Sallallahü Aleyhi Vesellem)
Seyyid Abdülhakim-i Arvasi Hazretleri (ra):
“Her peygamber, kendi zamanında, kendi mekânında, kendi kavminin hepsinden, her bakımdan üstündür. Hz. Peygamber (asm) ise, her zamanda, her memlekette yani dünya yaratıldığı günden, kıyamet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek, bütün varlıkların, her bakımından en üstünüdür. Hiç kimse hiçbir bakımdan ondan üstün değildir. Dilediğini halkeden Allah (cc) Onu (asm) böyle yaratmıştır.” buyurmuştur.
Böyle mükemmel bir Peygambere (asm) sahip olduğumuz için O’nun (asm) bu doğum gecesinde Allah’a (cc) şükrümüzü arttırmalıyız.
Yaşasın şeriat-ı garrâ!

Yaşasın adalet-i İlâhî!

Yaşasın ittihad-ı millî!

Ölsün ihtilâf!

Yaşasın muhabbet-i millî!..

Gebersin ağrâz-ı şahsiye ve fikr-i intikam!

Yaşasın şecaat-ı mücessem askerler!

Yaşasın satvet-i muşahhas ordular!

Yaşasın akıl ve tedbir-i mücessem dindar cemiyet...

Bu konuyu değerlendir