Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

10.07.2010, 12:51

Profesyonel Ordu

Vehbi
HORASANLI




Profesyonel ordu pahalı mı?














A+ | A-




Genelkurmay Başkanı halen 430 bin civarında olan mükellef
(zorunlu) askerin profesyonelleşmesi için çok paraya ihtiyaç olduğunu
söyledi. Ayrıca Silâhlı Kuvvetlerin Mehmetçik ile özdeşleştiğini ileri
sürerek mevcut düzenin devam etmesi gerektiğini ifade etti.

Demek ki Başbuğ, hâlâ statükonun korunmasını ve köhnemiş Prusya
askerlik sisteminin devamını istiyor. Mevcut durumun zararları ve ne
derece çağ dışı olduğu yeterince anlaşılmamış. Orduevlerinde, sosyal
tesislerde askerlik görevi adı altında garsonluk veya başka işler yapan
vatandaşlarımızın “Niçin böyle bir görevle mükellefim” sorusu, duyulmak
istenmiyor. Ve belki de en önemlisi belirli bir ideolojiyi “insanların
kafasına çakmak” için bu kusurlu ve çağdışı kalmış sistem savunulmaya
çalışılıyor. O halde anlaşılmayan veya anlaşılmak istenmeyen bazı
gerçekleri söylemeye çalışayım.

Bir kere 430 bin mükellef erbaş ve erin profesyonelleşmesi diye
bir şey düşünülemez. En fazla 100 bin askerin profesyonel olmasına
ihtiyaç vardır. Bu sayıda askerin profesyonel olması elbette bütçeye bir
maliyet gerektirecektir. Fakat mevcut durumdaki harcamalar göz önüne
alındığında 350 bin askerin azaltılması ile elde edilen tasarruf, bu
maliyeti rahatlıkla karşılayacaktır.

Ayrıca bu iş “hadi hemen başlayalım” demekle olmaz. En az 5-10
senelik bir geçiş dönemi gereklidir. Modern bir ordu için belirli bir
süre “dövizli askerlik sistemi” ile gerekli kaynak temin edilebilir.

Şu paralı (dövizli) askerlik konusuna da açıklık getirmek lâzım.
Sanki çok büyük bir adaletsizlik yapılıyormuş havası estiriliyor. Yahu
bu adamlar hem hatırı sayılır bir para veriyor hem de askerlik
yapıyorlar. Seferberlik durumunda ülkemiz için gerekli temel askerlik
eğitimini alıyorlar.

Zaten profesyonel sisteme geçildiği takdirde bile her erkek T.C.
vatandaşının bir iki aylık temel askerlik yapmasının yararlı olacağını
düşünüyorum. Zira bir seferberlik durumunda ihtiyaç duyulan askerlik
eğitimi belirli bir ölçüde sağlanmış olacaktır. Bu sayede askerlerimiz
orduevlerinde veya askerlikle alâkası olmayan işlerde görev yapmayacak,
ciddî bir askerî eğitim alacaklardır.

Sayısı 300 bine yaklaşan subay, astsubay ve uzman erbaşlar ki,
hâlihazırda profesyonel askerdir, bunların statüsünde herhangi bir
değişiklik olması beklenmemektedir. Ayrıca deniz ve hava kuvvetlerinin
büyük bir bölümü zaten profesyonel kadrolarca donatılmıştır. Bu
kuvvetlerde de büyük bir farklılık olmayacaktır.

Profesyonel kadrolar sayesinde Silâhlı Kuvvetlerin sayısı
azalacak, hareket kabiliyeti büyük ölçüde artacak, vuruş gücü de buna
paralel olarak yükselecektir. Zaten dünyanın en gelişmiş orduları bu
sisteme geçmiştir.

ABD’nin Irak harekâtı esnasında kullandığı asker sayısı 150 bin
civarındadır. Bu sayıdaki bir ordu ile mükellef askerler ile donatılmış 1
milyondan fazla Irak kuvveti darmadağın edilmiştir. Zira teknolojide
meydana gelen yenilikler askerlik sistemini kökten değiştirmiştir.
Modern ordular daha az kayıpla daha etkili bir şekilde savaşma imkânı
bulmuştur.

Yeniliklerin çok yakından takip edildiği ve çağın gereklerine
uygun donatılmış bir silâhlı kuvvet konusunda ne yazık ki yine sınıfta
kaldık. Dünya aya giderken biz hâlâ yaya kalmış durumdayız.
Komutanlarımız darbe yapmaktan, siyasete ve yargıya karışmaktan dolayı
çağın gereklerine uygun bir ordunun hazırlanmasına zaman bulamamıştır.

Hayatında ilk defa silâh alan gençleri mevcut askerlik sisteminin
gereği olarak teröristlerin karşısına çıkarmak en hafif ifadesi ile
vicdansızlıktır. Sadece komando ve sınır birliklerini uzman erbaşlardan
donatmak sorunun çözümü için yeterli bir çare değildir.

Bir de şu “Mehmetçik” meselesi var. Sanki profesyonel askerler
yurt dışından gelecek gibi bir hava estiriliyor. Ne yani bunlar
“Hristofyas” mı? Onlar da bu memleketin insanı, Mehmetçik değil mi?

Mehmetçik ismini kullanarak hamasi söylemler yapmayı Genelkurmay
Başkanına hiç mi hiç yakıştıramadım. Darbeye karışmış askerleri müdafaa
ederek yargıya karışmak, siyasetle içli dışlı olmak yerine kendi işine
bakması lâzım. “Nasıl güçlü ve modern bir ordu meydana getirebilirim?”
sorusuna cevap aramalı, üzerine vazife olmayan işlere karışmamalıdır.

Allah’tan, bir ay sonra emekli olup gidecek. Şimdilerde şu soruyu
kendisine sorması lâzım: Ben 48 yıldır bu orduda görev yapıyorum. Bu
devlet bana en önemli görev ve yetkileri verdi. Peki, ben ne yaptım.
Orduyu çağın gerekleri ile donatabildim mi? Askerleri siyasetin dışına
çıkarıp aslî görevlerini yapmaya çalıştım mı?

İnşallah yeni Genelkurmay Başkanı bunları düşünür ve gerekli
tedbirleri alır. Yoksa 2010 yılını geride bırakırken hâlâ köhnemiş
yönetim anlayışı ve modernleşememiş bir ordu ile küreselleşen dünyada
ayıplı yerimizi korumaya devam edeceğiz.

Askerlerimizin çağın gereklerine uygun modern sistemleri anlaması
ve uygulaması için Rabbimden akıl ve izan vermesini niyaz ediyorum.


10.07.2010


2

13.07.2010, 09:25

Profosyonel ordu
geçilse iyi olur
hem yeni işsahası açılmış olur
hemde mesleği askerlik olan
mesleğini en iyi icraa etmek için kendini geliştirir.
Hemde çok güzel olur.

Bu konuyu değerlendir