Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

1

01.01.2010, 17:14

Hükümet şarapta ÖTV´yi sıfırladı

Dün yağmur gibi gelen vergi artışlarının yanında şarap üreticilerini ve şarapseverleri sevindirecek sürpriz nitelikte bir haber geldi. Hükümet, şaraptaki ÖTV’yi tamamen sıfırladı.

Benzine, köprülere, otobüslere, gaza bu sene yüklü vergi artirimi yapan hükümet sarapcilara para ayirmis..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

01.01.2010, 17:15

Yeni yıla zam furyası ile girmek

Sayın Başbakan, tv'lerde yayınlanan son "Ulusa sesleniş"teki konuşmasında hep iyimser tahminlerde bulundu.

Özellikle 2010 yılı için çizdiği iktisadî tabloların neredeyse tamamı "pembe renkli"ydi.

Başbakan, kısaca şunu diyordu: "2009 yılı az buçuk sıkıntılı geçti. Global krizden biz de nasibimizi aldık. Biraz etkilendik. Ancak, ben inanıyor ve ümit ediyorum ki, önümüzdeki yıl çok rahat ve çok daha güzel geçecek. Buna siz de inanın ve güvenin..."

İşte, yapılan bunca iyimser konuşmanın ve çizilen bu pembe tablonun hemen ardından açıklanan sarsıcı zam furyasının mantığını anlamak, herhalde kolay olmasa gerek.

Sarsmak ne kelime, şok etkisi meydana getirdi, şok!

Yeni yılın arife gününde, vatandaşların bir kesimi adeta balyoz yemişe döndü.

Evet, ekonominin hayat suyuna dönüşen benzin/motorin başta olmak üzere, otoyol ve köprü geçişlerinden tutun, motorlu taşıt vergilerine, sigorta ücretlerinden pasaport işlemlerine varıncaya kadar, pekçok kalemde yapılan fâhiş ölçüdeki zamlar, zaten kıt kanaat geçinen vatandaş ekseriyeti üzerinde sarsıcı etkilere yol açtı.

Zira, hiç şüphe yok ki, bu zam sağanağının devamı da gelecek.

Acaba, benzine ne zaman zam yapıldı da, temel ihtiyaç ve tüketim kalemlerine zam gelmedi?

Üstelik, şimdi yapılan yüzde 7–8 oranındaki zamlar daha başlangıç. Yıl içinde kim bilir daha ne zamlar yağacak üstümüze...

Şayet, aynı orandaki zamlar 2010 yılı maaşlarına da yansıtılmış olsaydı, uygulanan bu zam politikasının mantığını açıklamak da mümkün olabilirdi?

Karşımıza çıkan tabloyu ise, ancak "Kaşıkla verip kepçe ile almak" şeklinde tarif etmek mümkün.

Evet, görünen şu zam politikası, hiç şüphesiz işçiyi, memuru, emekliyi ve onlarla aynı kaderi paylaşan dar ve sabit gelirli vatandaşı enflasyona, yani zam canavarına ezdirmek anlamını taşıyor.

Anlaşılan o ki, hükümet bütçe açığını kapatmak için yine mağdur vatandaşa yüklenmeyi tercih etti.

Yani, hükümet ekonominin kendi dinamiklerini harekete geçiremedi, yatırımı canlandıramadı, işsizliği önleyemedi, yerli üretimi arttıramadı... Tuttu "zam sağanağı" denilen en basit, en kolay alternatifi seçti.

Ne var ki, hükümet nezdinde kolay ve basit olan bu yol, vatandaş ekseriyeti için en ağır, en meşakkatli, en sıkıntılı bir hayat talimidir.

Ay başını zor getiren, aylık faturaları ceza sınırında ödeyebilen, oturduğu veya işlettiği yerin kirasını ödemede büyük sıkıntılar çeken, çocuğunu okutabilmek için boğazından keserek büyük fedâkârlıklarda bulunan vatandaş, acaba yeni yılın sarsıcı zam dalgalarına karşı nasıl duracak, nasıl dayanacak...

Allah, hepimizin yardımcısı olsun ve daha beterinden insanlarımızı korusun.


JİTEM'ci Paşalar var mı?


Yapılan resmî açıklamalara göre, TSK (Ordu) bünyesi içinde JİTEM diye bir birim yoktur.

JİT var, ancak JİTEM yoktur.

Açıklamayı tatminkâr bulup bulmamanız, neticeyi değiştirmez.

Velev ki, bazı emekli paşalar sağda–solda çıkıp "JİTEM vardır" diye tuttursalar bile...

* * *

Bildiğimiz kadarıyla, TSK bünyesinde "Paşalık" diye bir rütbe de yok. 26 Kasım 1934'ten beri yok.

General çok, ancak bir tek paşa gösteremezsiniz.

Resmî sıfatlı olarak gösteremezsiniz.

Dolayısıyla "Bir tek paşamız yoktur" sözünü tatminkâr bulup bulmamanız da neticeyi değiştirmez.

Velev ki, bazı emekli generaller kendilerine "Sayın Paşam!" diye hitabedilmesinden hoşlansalar bile...


Tarihin yorumu - 1 Ocak 1936


İlk yılbaşı tatili ('Hepten gâvura mı benzedik?')


Türkiye'de ilk yılbaşı tatili, 1 Ocak 1936 tarihinde uygulandı.

Dolayısıyla, o günün gecesinde Hıristiyanlar tarzında yapılagelen çılgınca eğlenmelerin başlangıç tarihi de budur.

1935 yılı sonlarında alınan bir kararla, resmî tatil günlerine 1 Ocak günü de eklenmiş oldu. Tıpkı, Batı dünyasında olduğu gibi.

Haliyle, tatilde onlara benzediğiniz gibi, sosyal hayatta da diğer benzerliklerine ayak uydurmak durumunda kalıyorsunuz.

Türkiye'deki haftalık tatil günleri 1 Ocak 1926'dan itibaren değiştirilmeye başlandı. Daha evvel Cuma günü olan hafta tatili, bu tarihten itibaren Cumartesi–Pazar'a çevrildi.

Aynı tarihlerde, saat ve takvim kullanımı da değiştirilerek Batı'ya uyduruldu.

1937'de laiklik prensibine de kabul edilmesiyle birlikte, resmî Türkiye'nin eski köklerinden, kadim örf, adet, gelenek, kültür, medeniyet, ilim, irfan ve hatta inanç değerlerinden uzaklaşma sürecini hemen hemen tamamlamış olduğu görülüyor.

Resmî ideolojinin özellikle 1924'ten itibaren kendi öz değerlerini terk ederek büyük çapta bozuk Avrupa'yı taklide yönelmesi, zamanla vatandaşlar arasında "Hepten gâvura benzedik yahu!" tarzındaki söz ve söylentilerin yaygınlaşmasına yol açtı.

E-Posta: latif@yeniasya.com.tr
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

01.01.2010, 19:35

ya benim anlamadığım siz bu kadar eleştiriyorsunuz ama varmı bu hükümeti bundan daha iyi yönetecek biri allah aşkına yapmayın ya
"Her bildiğini söyleme, ama her söylediğini mutlaka bil."

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Hasan_Sinan"

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

4

01.01.2010, 19:43

Tamam kardes elestirmeyelim. Ne güzel yapmis simdi daha cok icki icecekler diye tebrik ediyorum.. oldumu..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

5

05.01.2010, 23:02

maşaALLAH, Elin eski gavur milleti İÇKİ MİLLETİMİZİ MAHVETTİ DİYOR... bizimkilerin yaptığına Pes Doğrusu :!:
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

6

05.01.2010, 23:05

ne yani başka bişey mi? bekliyordunuz.

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

7

05.01.2010, 23:08

Rusya alkolle mücadele için fiyatları arttırdı...Biz ucuzlattık ( iç, iç, iç .... içler acısı )


Dünyanın en çok alkol tüketen ülkelerinden biri olan Rusya
, alkolle mücadele için fiyat artışına gitti. 1 Ocak 2010'dan itibaren yarım litre vodka en ucuz 89 rubleye (3 dolar) satılabilecek. Çalışmalar Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev'in 'ulusal felaket' olarak ilan ettiği, alkolle mücadele kapsamında yürütülüyor.


-Kaynak-; http://www.sentezhaber.com/haber_detay.asp?haberID=3308
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

Bu konuyu değerlendir