Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "muhammed54"

Mesajlar: 47

Konum: sakarya

Meslek: öğrenci

Hobiler: risale-i nur ve kuran-ı kerim

  • Özel mesaj gönder

1

09.08.2008, 13:03

Serter Atatürk'ün Ruhunu Çağırmış

[IMG:270:200]http://img146.imageshack.us/img146/7034/serteray4.jpg[/img]

NUR SERTER RUH ÇAğIRMA SEANSLARINA KATILIYORMUş

Serter Atatürk'ün ruhunu çağırmış
28 şubat döneminde üniversitelerde baş örtülü öğrenciler için kurulan 'ikna odalarının' mimarı olarak bilinen CHP Milletvekili Prof. Dr. Nur Serter'in, Atatürk'ün ruhunu çağırdığı öğrenildi.

Ergenekon iddianamesinde yer alan bilgilere göre, sanıklardan Doç. Dr. Ümit Sayın, MSN'de görüştüğü Z.Y. isimli şahsa "Nur Serter ruh çağırma seanslarına katılıyormuş. Atatürk'ün ruhunu da çağırıyorlarmış." diyor. Z.Y.'nin tepkisi ise şöyle oluyor: "Bu kadar olamaz hocam. Atatürk'ü buna alet ettiler."

Atatürk ve Kemalizm'i 'maske' olarak kullanıp, ülkede kaos ortamı oluşturarak darbeye zemin hazırlamak için provokatif eylemler düzenleyen Ergenekon terör örgütünün iddianamesine giren telefon konuşmaları ile MSN yazışmaları Doç. Dr. Ümit Sayın ile Binbaşı O.T. arasında geçiyor. Sayın, binbaşıya ıstanbul Üniversitesi'nden bahsediyor. Eski ıÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'na yoğunlaştıklarını, üniversiteye dönme ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor. Ardından Nur Serter ve Kalfoğlu'nun Kemal Alemdaroğlu'nu sattığını ileri sürerken, "Nur Serter ve bizim enstitüdeki Ersin Abacı Kalfoğlu onu satıyor... Parlak'la (Prof. Dr. Mesut Parlak) görüşüyorlar ve f... gibi bilgi taşıyorlar." diyor. Binbaşı ise "Eeee, gelen ağam giden paşam devri hocam." cevabını veriyor. Sayın, "Ama hiçbir omurgalı bulamıyorum etrafımda. Emin olduğum tek omurgalı benim. Her taraf omurgasız ve yumuşakça kaynıyor." diye devam ediyor. Binbaşının karşılığı bu kez "Yumuşakçaların sayısı oldukça arttı. Zaten malumunuz yumuşakçaların hayata uyum sağlama yeteneği omurgalı insanoğlundan çok daha iyi." şeklinde oluyor. Bunun üzerine Sayın, eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Hürriyet yazarı Prof. Dr. Sevil Atasoy'a getiriyor sözü: "Atasoy da pek matah değil ama yine de kadında Yahudi disiplini ve iradesi var. Kötünün iyisi. Tiksindiğim Yahudi milletinden birisi ile sırt sırta mücadele edeceğim hiç aklıma gelmezdi. Ama kadında Yahudiliğin tüm özellikleri var."

Ümit Sayın'ın MSN'de Üsteğmen Z.Y. ile yazışmaları da iddianamede yerini aldı. Sayın, Prof. Dr. Nur Serter'in ruh çağırma seanslarına katıldığını ve Atatürk'ün ruhunu çağırdıklarını söylüyor. Belgedeki ifadeler şöyle:

Ümit Sayın: Bu arada Nur Serter ruh çağırma seanslarına katılıyormuş. Sevgi Dünyası dergisinde makaleler yazmış. Atatürk'ün ruhunu da çağırıyorlarmış ve beyti dosttan haberler alıyormuşlar. ..Beyti dost size kimi hatırlatıyor. Dost tarikatını değil mi?

Z.Y.: "Bu kadar olamaz hocam. Atatürk'ü buna alet ettiler."

Nur Serter, yıllar önce ruh çağırma seanslarıyla tanınan 'Sevgi Birliği' adlı tarikatın dergisinde yazılar yazmıştı. ıstanbul Üniversitesi'nde rektör yardımcısı iken başörtülüler için kurdurduğu 'ikna odaları'yla tanınan Nur Serter, 'ispirtizma' (ruh çağırma, ruhlarla temas) seanslarıyla bilinen tarikatın kurucusu Dr. Refet Kayserilioğlu'nun çıkardığı 'Sevgi Dünyası' dergisinin yazarlarından olduğunu doğrulamıştı.

Alper Sancar-ZAMAN
BıSMıLLÂH her hayrın başıdır

3

11.08.2008, 05:16

Atatürkçülerin ruh çağırması

Geçen yıl eylül ayında, “ Muhafazakarlık artıyor mu, yoksa azalıyor mu “ konulu bir TV programına katılmıştım.

Programın konuklarından biri de, ıstanbul Üniversitesi’nde türbanlı kızlara karşı haşin bir mücadele vermiş, cumhuriyet mitinglerinin düzenlenmesinde etkin rol almış, ardından da CHP’den milletvekili seçilmiş olan iktisatçı Nur Serter’di.

Laf döndü dolaştı, dinin gündelik hayattaki rolüne geldi. Nur Serter “ TV ‘lerdeki kadın programlarına bakın. Organ bağışını hacı hoca takımına soruyorlar “ dedi.

Ben de “ ıyi ki soruyorlar “ dedim ve sözle neyi kastettiğimi şöyle anlattım:

***

Modern hayat önümüze cevap vermemiz ve ardından tavır almamız gereken bir sürü soru getiriyor. Bunlardan biri de organ bağışı.

Dindar insanlar öldükten sonra dirileceklerine ve Allah’a hesap vereceklerine inanırlar.

Peki, bu açıdan organ nakli ne anlama geliyor? Mesela tekrar canlandıklarında bağışladıkları organları olacak mı, olmayacak mı?

Eğer Allah’a ve ahıret gününe inanmıyorsanız, mesele yok. Ama inanıyorsanız, o zaman bunlar çok anlamlı sorular.

Ancak bu tip sorulara bilim adamları cevap veremez. Çünkü bilim yaşadığımız somut dünya ile uğraşır. Dini ilgilendiren sorulara ise ancak din alimleri cevap verebilir.

Dolayısıyla inançlı kadınların, hazır karşılarında bir din uzmanı bulmuşken, organ bağışı gibi kafalarını kurcalayan bir soruya cevap aramaları normal değil mi?

Hatta organ bağışından kaçınsalar dahi, o kadınların hayatına bu kavramın girmesi olumlu bir durum değil mi?

Tahmin edeceğiniz gibi, ben bunları söylerken Nur Serter bilinç kapılarını sımsıkı kapamıştı. Tutumunda milim kımıldama olmadı. Çünkü o, ‘bilime inanmış’ bir çağdaş kadındı.

şimdi, yani o programdan yaklaşık bir yıl sonra, Ergenekon iddianamesinde yer alan bir belgeyle, Nur Serter’in ruh çağırma seanslarına katıldığı gündeme geldi: Bu seanslarda Atatürk’ün ruhunu da çağırmışlar.

Burada tuhaf olan Atatürk’ün ruhunu çağırmak değil bence.

Fi tarihinde bazı arkadaşlarım ruh çağırma olayına merak sarmıştı. ıstisnasız hepsi de Atatürk’ün ruhunu çağırmışlardı.

Asıl gariplik, bir insanın, dindarların ‘ öteki hayat’ inancını ve ilgisini aşağılarken, bir benzerini kendisinin yapması.

Acaba Nur Serter, ruh çağırmadan önce, ruhların olup olmadığını bir fizik profesörüne ya da bir tıp uzmanına sordu mu?

Elbette sormadı. Çünkü bilim ‘ maddi dünya’ ile ilgilenir. Ruhların var olup olmadığı, doğa bilimlerinin cevabını aradığı sorulardan değildir.

Ne Stephen Hawking gibi bir fizikçi, ne de Mehmet Öz gibi bir doktor bu soruya ‘bilimsel’ cevap verebilir.

Onlara “ ruh var mı “ diye sorarsanız, bir uzman cevabı alamazsınız. En fazla ‘ kişisel inançlarını’ öğrenebilirsiniz.

ışte çelişki bu noktada:

Kendiniz fizik ötesi dünyaya merak sarıp ruh çağırma seanslarına katılacaksınız. Ama metafizik dünyayı başka bir açıdan merak edip din uzmanlarına soranlara dudak bükeceksiniz.(...)


Sabah, 10 Ağustos 2008

Emre Aköz
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir