Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

mavilale

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "mavilale"

Mesajlar: 202

Konum: bir ummandan..

Hobiler: ...

  • Özel mesaj gönder

1

29.11.2005, 01:05

Bediüzzaman'ın Evrad ve Duaları

Bediüzzaman'ın Evrad ve Duaları




Evrad, sık sık ve devamlı okunan dualar demektir. Aynı zamanda, Farsçada vird; talebe, şakird, mürid demek olup ikisi arasındaki ilişkiye de işaret eder.(1) Yani Hak yolcusu bu azıkla canlı ve diri kalır, yoluna devam eder. Ondan koptuğu zaman da, pörsümeye, solmaya, şeytanın ağına takılmaya kendini salıvermiş olur. "Kim Rahman'ın zikrinden yüz çevirirse, ona bir şeytanı musallat ederiz. Artık o, onun yakın arkadaşı olur." (2)

... Asrımızda iman ve Kur'an vadisinde büyük bir çığır açan, Bediüzzaman Hazretleri, evrad u ezkar insanı olarak da bize güzel bir numune olmuş, büyük bir bahtiyardır. Bediüzzaman'ın evrad u ezkar hayatında iki şey dikkat çeker:

1-Evradda devamlılık
Her büyük Hak dostu gibi Üstad Bediüzzaman da, Allah Resulü'nün (sas) "Az; ama devamlı" olma ve "başladığı ibadeti bırakmama" sünnetlerine azami şekilde ittiba etmiştir.

8,5 sene kadar kaldığı Barla'daki komşuları naklediyorlar: "Üstadı, geceleri, Dershane-i Nuriye'nin önündeki bir mübarek çınar ağacının dalları arasında bulunan kulübecikte, sabahlara kadar tesbihat ile ezkar ile terennüm eder görürdük. Hele bahar ve yaz mevsimlerinde bu muhteşem ağacın binlerce dalları arasında şevk ve cezbe içinde uçuşan kuşlar arasında Üstadın böyle sabahlara kadar çalışmasını gördükçe,ne zaman uyur, ne zaman kalkar bilemezdik. (3)

Kastamonu'nun medar-ı iftiharı olan Mehmed Feyzi Efendi ise şöyle diyor: "Gecelerde sabaha kadar calib-i dikkat bir hal-i haşine ile ubudiyette bulunurlar. Yaz ve kış bu adetleri tahalluf etmez. Teheccüd ve münacaat ve evradlarını asla terk etmezler. Hatta bir Ramazan'da pek şiddetli hastalıkta altı gün bir şey yemeden savm-ı visal içinde ubudiyetteki mücahedelerini terk etmediler. Komşuları her zaman derler ki: "Biz sizin üstadınızın sekiz sene yaz ve kış geceleri, aynı vakitlerde, sabaha kadar hazin ve muhrik sadasıyla münacaat seslerini dinler ve böyle fasılasız devamlı mücahedesine hayretler içinde kalırdık." (4)

Bediüzzaman'ın yetiştirdikleri insanlar da hep böyle evrad u ezkarla hemdem, teheccüdde berdevam ağzı dualı mana insanları olagelmişlerdir. Onlardan biri olan Zübeyr Gündüzalp tavsiyelerinde "Evrad u ezkara ihtimam.. azami ihtimam" derken, başka bir yerde, "Evrad, hizmetin lezzetini artırır." (5) diyerek bir başka hususa işaret etmektedir.

... Evrad u ezkarın terk edildiği yerde enaniyetler kabarır, gerilim azalır. Ortada bir sürü his insanı kalır. Ama "kalp insanı asla; ama ruh insanı katiyen"... Evet, maneviyatsız, kuru bir okuma ayrı bir bela ve ayrı bir marazdır.

2-Zikrederken tefekkür etmeli

Bediüzzaman okuduğu evradı, tefekkürle içine sindire sindire okurdu. Hatta birçok hakikatin kalbine evrad okurken tülu ettiğini eserlerinde görüyoruz. Bu tefekkürlere misal olarak 10. Mektup'ta, şah-ı Nakşibendi'nin Evrad-ı Kudsiye'sini okurken, Tarihçe-i Hayat'ta geçen bir mektubunda namaz tesbihatını okurken kalbine gelen manalara bakılabilir. (6)

Üstad Bediüzzaman, okuduğu virdlerin çoğunu "üstadlarımdan" dediği (7) Nakşi-Halidi şeyhi Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi (ks) Hazretleri'nin tertip etmiş olduğu 3 ciltlik Mecmuatü'l-Ahzab isimli dua kitabından seçmiştir. Zaten kendisi Sungur ağabeyin nakline göre Mecmuatül ahzabı 15 günde bir hatmedermiş ki,bu 6 Kur'an kalınlığında dua demektir.
Bediüzzaman, zikir ve tefekküre önem verirken yaptığı zikirler şöyle:

1-Cevşen
"Kur'an'ın hakiki ve tam bir nevi münacaatı ve Kur'an'dan çıkan bir çeşit hülasası olan Cevşen-i Kebir." (8) dediği bu duayı Türkiye'de meşhur eden Bediüzzaman Hz. olmuştur. Kendisi de Cevşeni her gün okuyarak hayatının son kırk senesi bu adetini terketmemiştir.(9)

Bin hususiyeti bulunan Cevşen-i Kebir (10) dediği Cevşen'in pek çok dünyevi faidesini de hayatında bizzat görmüştür. Mesela Emirdağı'nda bir zehirlenmesi esnasında, "Cevşen-ül Kebir gibi evrad-ı kudsiyelerin feyziyle ölümden muhafaza olunuyorum. Fakat, hastalık, ızdırap çok şiddetlidir." (Tarihçe-i Hayat-461) derken Emirdağ Lahikası'nda ise, "Düşmanlarımın maddi-manevi zehirlerine karşı gerçi Cevşen ve Evrad-ı Kudsiye-i şah-ı Nakşibend beni ölüm tehlikesinden, belki yirmi defa kudsiyetleriyle kurtardılar." demektedir. (Emirdağ, 1/145)
Cevşenin "binbir esma-i ilahiyi havi olduğunu her günde 2-3 defa ezberden okurdu.

2- Celcelutiye
Hz. Ali (kv)'ye dayandırılan, ımam Gazali'nin şerh yazdığı bu duayı da sık sık okurdu. Bediüzzaman Hz.nin şia kaynaklı rivayetlere eğilerek, aralarından ehl-i beytin tertemiz kanalıyla gelenleri seçmesi ve bizlere tanıtması ittihad-i ıslam adına çok manidardır.

3-Hizb-i Masun
13. şua'da gördüğümüze göre, ımam-ı Gazali Hazretleri'nin tertip ettiği bu duayı da okuyordu. Bu dua Fethullah Gülen Hocaefendi'nin tertip ettiği Dua Mecmuası'nda mevcuttur.

4- ımam-ı şafii'nin bir münacaatı
Bediüzzaman '8-9 senedir duamdır dediği bu münacaat için; "Hatta münacaatın en güzeli ve ciddisi ve en yücesi...olan ımam-ı şafii'nin meşhur bir münacaatını çok defa okuyordum." ifadesini kullanır.

5- Abdülkadir Geylani'nin bir münacaatı
Üstadın düzenlediği Hizb'ül Hakaik-i Nuriye adlı evrad(dua) kitabının sonlarında yer alan bu münacaat da muhteşem bir duadır. Bediüzzaman Hz. bu duanın başında Arabi ibarelerle bir açıklama düşmüştür ki kısa tercümesi şöyledir: "Allah'ım, günahlarım boynumu büktü. Günahlarımın çokluğu ile utanıyorum. Ve gafletimin şiddeti sesimi kıstı. Senin rahmet kapını çalıyorum. Ve mağfiret kapında seyyidim ve senedim şeyh Abdülkadir Geylani'nin -Senin kapında makbul olan nidasıyla- nida ediyorum."

6-Evrad-ı Kudsiye-i şah-ı Nakşibend
Yine üstadın düzenlemiş olduğu dua kitabında var olan bu dua için Bediüzzaman: Hz. "şah-ı Nakşibendi'nin kudsi bir duasıdır ki, Hazret-i Peygamber (sas)'den manevi alemde ders almış." der

Abdülkadir Badıllı'nın nakline göre Üstad bu evradı da ezbere biliyormuş. (Bkz. Badıllı a.g.e., 791.)

8- Delaili'n-Nur:
Bediüzzaman Hz.nin düzenlediği Delaili'n-Nur, evliyanın büyüklerinin salavatlarını içine alan çok mükemmel bir salavat kitabıdır.

9- Sekine:
Üstad Hazretleri, ımam-ı Gazali' den aldığı bu duayı kendine daima vird edinerek bütün evradları zamanla değiştiği halde onu hiç bırakmamıştır.

10- Veysel Karani'nin münacaatı:
Tabiinin büyüğü Üveys el Karani'nin bu münacaatı da Bediüzzaman Hz.nin devamlı okuduğu dualardandır.

11-6 ayeti kerime:
Ayrıca Hazreti Bediüzzaman akşam namazından sonra devam ettiği ve Lem'alar'ın başında zikrettiği 6 ayet-i kerimeyi 33'er defa okumuş...

Akşam-yatsı arasını "çok kıymetdar dua vakti" olduğunu belirterek, hatta bu zamanı değerlendirmeyen talebelerini ikaz etmiştir..

Bunlar Bediüzzamanın okuduğu dua ve evradın tamamı değildir.Biz sadece bazılarını nakledelim istedik.
Son olarak Bediüzzaman'ın evrad okuyuş şeklini nakledelim. Talebelerinden öğrendiğimize göre önce Delaili'n-Nur'daki salavatlardan bir kısmını okur; daha sonra ara vererek diğer evradlarını okur; en sonunda yine Delaili'n-Nur'daki salavatlarla tamamlardı. "ıki salavat arasında okunan dua makbuldür." derdi.

DıPNOTLAR
(1) Büyük Lügat-TÜRDAV Yayınları
(2) Zuhruf; 36
(3) Tarihçe-i Hayat, sh. 166, Envar Neşriyat.
(4) Tarihçe-i Hayat, sh. 327
(5) Altın Prensipler, S:38-Yeni Asya Neşriyat.
(6) Tarihçe-i Hayat, sh. 298
(7) Bkz. Es'ad Coşan, Güncel Meseleler, Seha Neşriyat.
(8) Sözler, sh. 441, Sözler Yayınevi
(9) Abdülkadir Badıllı, Risale-i Nur'un Kudsi Kaynakları, sh. 739, Envar Neşriyat.
(10) Lemalar, sh. 183, Yeni Asya Neşriyat.


Kaynak:
www.cevaplar.org
Salih Okur
Bir gömlek düştü bu hikayede bize, yakub’un gözyaşına değen…

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

2

29.11.2005, 20:07

Allah razı olsun...insan şaşırmadan edemiyor doğrusu bu kadar işin arasında bunları nasıl yapmış demeden geçemiyor sanki üstad hiç uyumuyor...f.g hocaeefendi nin vaazında dinlemiştim bu risalelerdeki sırrı çekiciliği merak eden birileri soruyorlar nasıl oluyor bu ...bilmediğimiz bişey mi var ne yapar eder diye soruşturuyorlar...sonra yaptığı okuduğu virdleri gorunce heh işte tamam sebebi bu diyorlar(tabi tek sebepi sadece odur demek yanlış olabilir)

mavilale

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "mavilale"

Mesajlar: 202

Konum: bir ummandan..

Hobiler: ...

  • Özel mesaj gönder

3

29.11.2005, 23:13

benim de aklıma hep şu zaviye geliyor..ben talebelik derdindeyim..hey gidi ...bu evradın neresindeyim :(
Bir gömlek düştü bu hikayede bize, yakub’un gözyaşına değen…

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir