Giriş yapmadınız.

1

10.01.2005, 22:30

bir hikaye :)

INANIYOR MUSUN?

Adamin biri her zaman yaptigi gibi sac ve sakal trasi olmak için berbere gitti. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete basladilar. Degisik konular üzerinde konustular. Birden Allah ile ilgili konu acildi...

Berber: " Bak adamin, ben senin söyledigin gibi Allah'in varligina inanmiyorum."
Adam: " Peki neden böyle diyorsun?"
Berber: " Bunu açiklamak çok kolay. Bunu görmek için disariya çikmalisin. Lütfen bana söyler misin, eger Allah var olsaydi, bu kadar çok sorunlu, SIKINTILI;, hasta insan olur muydu, terkedilmis çocuklar olur muydu? Allah olsaydi, kimse aci çektirmez, birbirini üzmezdi. Allah olsaydi, bunlarin olmasina izin verecegini sanmiyorum..."

Adam bir an durdu ve düsündü, ama gereksiz bir tartismaya girmek istemedigi için cevap vermedi. Berber isini bitirdikten sonra adam disariya çikti. Tam o anda caddede uzun saçli ve sakalli bir adam gördü. Adam bu kadar daginik göründügüne göre belli ki tras olmayali uzun süre geçmisti. Adam berberin dükkanina geri döndü.

Adam: " Biliyor musun ne var, bence berber diye birsey yok"
Berber: " Bu nasil olabilir ki? Ben buradayim ve bir berberim."
Adam: " Hayir, yok. çünkü olsaydi, caddede yürüyen uzun saçli ve sakalli adamlar olmazdi."
Berber: " Himmm... Berber diye birsey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?"
Adam: " Kesinlikle dogru! Püf noktasi bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi. Iste dünyada bu kadar çok aci ve keder olmasinin nedeni!"

(kaynak ???, yazi email olarak geldi)
:wink:
Ruhumda büyük bir boşluk hissederek,okuyacak kitap ararken,Risale-i Nur'u okuduğum zaman elimde olmayarak ondan ayrılamadım.Kalbimdeki o büyük ihtiyacı karşıladığını hissettim.ılmî ve imanî şüphelerden kurtaran aklî ve imanî ispatları onda buldum.Z.G.

2

11.01.2005, 00:25

ÖLDÜKTEN SONRA DıRıLME

Necmi ılgen bey anlatıyor: “Üniversiteli gençlerle sohbet ediyorduk.ıçlerinden bir genç dedi ki; “Ben öldükten sonra dirilmeye inanmıyorum.” Neden inanmıyorsun kardeşim? dedim.Dedi ki; “Ben öldükten sonra zaten toprağa gireceğim. Benim
atomlarım, nötron ve protonlarım, elektron ve moleküllerim dağılıp, toprağın nötron, proton ve elektronlarına karışacak. Ben artık toprakla bütünleşmişim. Zamanla benim atomlarımdan meydana gelen topraktan otlar çıkacak, o otu bir inek yiyecek, geçeçek. Ben inekleşecem. Koyun yiyecek, koyunlaşacam. Değişik şeyler olucam. Tekrar ben nasıl insan olucam.”

“Doğru şinasi” dedim. “Söylediklerinin hepsi doğru şinasiciğim.” Ve devam ettim: “Sen kaç yaşındasın?” “Yirmi beş yaşındayım” dedi. Dedim ki; “Yirmi altı sene evvel sen neredeydin?” “Yoktum” dedi. “Vardın şinasiciğim” dedim. “Vardın da varlığından haberin yoktu.” Merakla “Nasıl” diye sordu. Dedim ki:“Sen bir Ispanaktın. Sen bir keçiydin, bir koyundun. Baban olacak adam ıspanak yemeğini yedi. Keçinin kızarmasını, koyunun köftesini, ineğin pirzolasını yedi. Babanın damarlarında sperm oldun. Sonra annene intikal ettin. Annen hoşaf içti. Börek, köfte yedi. Kayseri’den gelen pastırmayı, Almanya’dan gelen çikolatayı, Simav’dan gelen fasulyeyi yedi. Annenin karnında güzel bir şinasileştin. Haberin oldu mu şinasileşirken?” “Haberim olmadı” dedi.

“şinasiciğim, senin atomların, nötron ve protonların değişik yerlerdeydi. Hepsi geldi bir araya, şinasi oldun. Gene Cenab-ı Allah dağıtır onları. Günü geldiği zaman yine toplar, güzel bir şinasi olarak yapar, cennetine koyar.” dedim.
“Gerçekten” dedi. “Bu yanıtınız bana bir kanıt verdi”

3

11.01.2005, 09:35

esselam ,

cok güzel hikayelermis bunlar...Allah razi olsun bizimle paylasdiginiz icin...hele su sinasicigin hikayesi..... :lol:

vesselam

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir