Giriş yapmadınız.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

21

22.02.2007, 22:14

sübhanallah!!

pegasoszaza

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "pegasoszaza"

Mesajlar: 206

Konum: ANTALYA

Meslek: TOPTAN

Hobiler: HıZMET

  • Özel mesaj gönder

22

23.02.2007, 09:24

Dünya ya karşı oruç tut....,dünyadaki en son iftarı ölümle yap....

Ubeydullah b.şumayt(ra.)





SÜBHAN''ALLAH''
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...

pegasoszaza

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "pegasoszaza"

Mesajlar: 206

Konum: ANTALYA

Meslek: TOPTAN

Hobiler: HıZMET

  • Özel mesaj gönder

23

26.02.2007, 08:08

basralı hasta bir Hak dostunun yanına gittim.aile halkı çevresinde
toplanmıştı.adamın erimiş bitmiş bir hali vardı.herkes ağlıyordu....
önce babasına döndü;ey ihtiyar!seni ağlatan nedir?baba;oğulcağızım
seni kaybettiğim için ağlıyorum,senin sıkıntılarını gördüğüm için
ağlıyorum dedi...adam bu sefer annesine sordu:anneciğim!seni
ağlatan nedir?anne;oğlum,canım oğlum!senin ayrılığına ağlıyorum.
senden sonra uğrayacağım yalnızlığa,gurbetine ağlıyorum dedi..adam çevresindeki çocuklara baktı.onlara şöyle dedi:ey biraz sonra yetim
kalacak çocuklarım!sizi ağlatan nedir?çocuklar;senin ayrılığına ağlıyoruz,
sen gittikten sonra içine düşeceğimiz yetimlik için ağlıyoruz,ey babamız...

adam çevresine bakarak beni doğrultun dedi.adamı doğrulttular.Hak
dostu ölmeden önce,ana babasına,tüm çoluk çocuğuna baktı ve şöyle
dedi:

hepiniz kendi dünyanız için ağlıyorsunuz.aranızda hiç benim ahiretim
için ağlayanınız yok mu?toprakta yüzüme ne olacağını düşünüp
ağlayanınız yok mu?Münker ve Nekir e ne cevap vereceğimi düşünüp ağlayanınız yok mu?ALLAH(CC..) karşısında nasıl duracağımı düşünüp
dertleneniniz oldu mu?

. ALLAH DOSTLARI--V-436
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...

24

31.07.2007, 20:49

Abdullah Bey: “Ölmüş birinin gözleri açık olup kapanmamasının bir hikmeti var mıdır?”

Ümmü Seleme (ra) anlatıyor: Ebû Seleme ölünce Resulullah Efendimiz (asm) yanına girdi. Ebû Seleme’nin gözleri açık bulunuyordu. Resulullah (asm) Ebû Seleme’nin gözlerini mübarek eliyle kapattıktan sonra şöyle buyurdu:

“Ruh kabzedildiği zaman, göz onu arkasından takip eder.”

Bunun üzerine ev halkı ağladı. Resûlullah (asm) buyurdu ki:

“Sakın hayırdan başka bir şey söylemeyiniz. Çünkü melekler söyleyeceğiniz sözlere âmin derler.”

Ardından Peygamber Efendimiz (asm) şöyle duâ buyurdu:

“Allah’ım! Ebû Seleme’ye mağfiret et. Onun derecesini hidayete erdirilenler içinde yükselt. Onun ailesinden bâkî olanlara halef ol, vekil ol. Onlara yardımcı ol. Ey âlemlerin Rabbi! Bizim ve onun günahını affet. Ona kabrinde genişlik ver. Orada kendisini nurlandır.”1

Ebû Hüreyre’nin (ra) bir rivayetinde de Peygamber Efendimiz (asm) soruyor:

“ınsan öldüğü zaman gözleri yukarıya doğru dikilmiş olarak görmez misiniz?” Sahabiler:

“Evet ya Resûlallah!” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (asm):

“ışte bu, insan gözünün, ruhu çıkarken arkasından takip ederek bakıp kaldığı zamandır” buyurdu.2

Ölen kimsenin gözleri kapanmayınca, bizim senaryo üreticiler derhal devreye girerler, bir sürü şeyler uydururlar. Dünyada gözü kaldı, yapacak işleri kaldı, dünyasına doymadan gitti, vs. bunlardan sadece bir kaçı. Bunlar gözün açık gitmesinin hikmetini açıklamıyor. Nitekim her insan genelde dünyaya doymadan gidiyor ve genelde her ölenin yapacak çok işi kalıyor.

Gerçek olan, yukarıdaki hadislerin de işaret ettikleri gibi, ruhun çıkışına gözün duyduğu hayranlıktır. Demek can çıkıyorken, kimi insanda göz ruhun arkasından bakıyor; fakat bu sırada can çıktığı için göz kendisinde kapanacak mecal bulamıyor ve açık kalıyor.

Bu durumda ölünün yakınları onun gözünü henüz soğumadan kapatırlar ve gereken diğer cenaze işlemlerini yaparlar.

Dipnotlar:
1- Müslim, 3/96
2- Müslim, 3/97

Kaynak: Fikih info
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

25

01.10.2007, 13:40

"Herhangi bir kimse ölüp ruhu bedenini terk edince şöyle bir ses gelir:
Sen dünyayı mı bıraktın, yoksa dünya seni mi?
Sen dünyayı mı topladın, yoksa dünya seni mi toparladı?
Sen dünyayı mı öldürdün, yoksa dünya seni mi?
Yıkanmak üzere teneşire konulduğu zaman üç defa üst üste şöyle bir ses gelir:
Kuvvetli bir bedenin vardı. Onu bu derece zayıf düşüren nedir?
Çok tatlı bir dilin vardı. Güzel güzel konuşuyordun. şimdi seni kim susturdu.
Kaç tane çok sevdiğin dünya dostların vardı. Hani, şimdi onlar neredeler, seni niçin böyle yalnız bıraktılar?
Kefene sarıldığı zaman şöyle bir ses gelir:
Harçlıksız, azıksız uzun yola çıkılır mı?
Geri dönülmeyecek çok uzun bir yola çıktığını biliyor musun?
Yılan çıyanla dolu kabir evini cennet bahçesine çevirdin mi?
Tabut içine yerleştirilince şöyle bir ses gelir:
Ey ahiret yolcusu! Eğer Allah'ın rızasını kazandın da bu yola çıktınsa müjdeler olsun sana. Yok eğer O'nun öfkesini kazandın da öyle bu yola çıktınsa yazıklar olsun sana.
Tabut, kabrin kenarına konduğunda bir ses gelir: " Ey insanoğlu! Dünyada iken şimdi yerleşeceğin bu kabir evin için ne hazırlık yaptın? Bu karanlık yer için ışık getirdin mi?
Yataklar beğenmeyen sen, bu çıplak halinle burada nasıl yatacaksın?"
Kabre yerleştirilince yine bir ses gelir:
Ey insanoğlu! Üzerimde güler eğlenirdin. şimdi ise karnımda ağlıyorsun, üzerimde bülbüller gibi konuşuyordun. şimdi karnımda susuyorsun.
Defin işi bitip, halk kabristanı terk ederek ayrıldıktan sonra Yüce Allah'tan bir nida gelir:
"Ey benim kulum! Yalnız kaldın. Seni bu karanlık yerde eşin dostun terk edip gittiler. Halbuki bunlar senin yakınların ve dostların idiler. Bu duruma gelmemen için hiç birisinin bir yararı olmadı. Sen ise, benim emirlerime hep karşı geliyordun. Yapılan öğütleri dinlemiyordun. şimdi ise gerçeklerle yüz yüzesin.
Seni bu karanlık yerde yalnız başına bırakmak benim Allah'lık şanıma yakışmaz. ızzetim ve Celalim hakkı için ben de sana şefkatle, rahmetle muamelede bulunacağım. şimdi sana bir ana babanın evladına olan şefkat ve merhametinden daha fazla şefkat ve merhamet göstereceğim. Seni memnun kılacağım" deyip kabri, cennet bahçelerinden bir bahçe haline dönüştürür ve içerisini, kıyamete kadar kendisine arkadaşlık edecek huriler ve gılmanlarla doldurur. Kıyamete kadar birlikte cennet nimetlerinden faydalanırlar."
Ey insanoğlu! Seni karşılıksız yoktan halkeden Yüce Allah'ının büyüklüğüne, şefkat ve merhametine bak. O, ne büyük sultanlar Sultanıdır ki, böyle günahkar kullarının suçunu bağışlar ve o, ne derece merhametli bir Allah'tır ki, her gün binlerce defa kullarının ayıplarını görüp örter. Kimsenin ayıbını yüzüne vurmaz.
Öyleyse O, şanına yakışanı yapmaktadır. Bize düşen de kula yakışan şeyleri yapmaktır. Kulluk mevkii, hizmet mevkiidir. Yüce Allah'a hizmet... Yaratan'ın hatırı için yarattıklarına hizmet...

şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

26

01.10.2007, 13:41

[img:500:369]http://img255.imageshack.us/img255/4949/da34ke0.jpg[/img]
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

27

15.10.2007, 12:18

Bediüzzaman her zaman doğru ve güzel söyler! "öyle ise topraktan ve toprak olmaktan korkma!"

pegasoszaza

Orta Düzey

  • Konuyu başlatan "pegasoszaza"

Mesajlar: 206

Konum: ANTALYA

Meslek: TOPTAN

Hobiler: HıZMET

  • Özel mesaj gönder

28

23.05.2009, 23:07

Paul Valery : Mezarlık ölülerin, toprağa karışmadan önce adlarını, kimliklerini toprak üstünde bıraktıkları yerdir.
Sözlerin kalbinin sesi ve yansıması değil ise, gevezeliğin manası ne...?...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir