Giriş yapmadınız.

1

24.05.2007, 19:28

Cehennem hayatı...

Cehennemin gülmelerine mani oldugu kisiler..


Ismail es-Süddi söyle dedi: Haccas, Said b. Cübeyr'e dedi ki:

- "Duydum ki hic gülmüyormussun?" Ibn Cübeyr söyle cevap verdi:

- "Cehennem alevi tutusturulmus, kelepceler hazir hale getirilmis, zebaniler hazir beklerken ben nasil gülebilirim?"

Osman b. Abdulhamid söyle dedi: "Gazvan'in komsusunda yangin cikmisti söndürmeye gitti, parmaklarindan birine ates kivilcimi düstügünde söyle dedi:
"Görmüyor muyum dünya atesi bana ne kadar aci verdi? Allah'a yemin olsun ki, ben Cehennem atesinden kurtuldugumu bilmeyene kadar gülmeyecegim."

Yezid er-Rakkasi'nin, Enes (r.a)'tan rivayet ettigine göre: Peygamber yaninda Cebrail oldugu halde miraca ciktigi zaman gürültülü sekilde bir yikilis sesi duydu. Cebrail (a.s)'a bu neyin gürültüsüdür? diye sordu. Cebrail (a.s): "Allah Tealanin yetmis yildir cehennemin kenarindan Cehenneme attigi bir tasti. Simdi cehennemin dibine ulasti. Ravi: "Peygamber efendimiz bunu duyduktan sonra tebessüm haric hic gülmedi.

Bir hadisi serifte, "Peygamber (sav) ruhunu teslim edene kadar hic kahkaha ile gülmedi". deniliyordu

Ebu Zerr'in rivayet ettigi hadiste: Ya Resulallah! Hz. Musa'nin sahifelerinde ne vardi? diye sordum. Peygamber (sav): "Ahirete inanipta sevinene ve cehenneme inanipta gülene hayret ederim" buyurudular.
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

2

24.05.2007, 19:43

Ebu Nuaym'in rivayetine göre Ömer (r.a) söyle dedi: "Eger gökyüzünden bir sesin söyle dediigini isitsem "Ey insanlar hepiniz Cennete gireceksiniz, sadece bir kisi giremeyecektir denilse korkarim ki o kisi ben olurum"..

Enes (r.a) söyle dedi: Peygamber (sav)'in en cok yaptigi dua: " Ey Rabbimiz! Bize dünyada bir güzellik ve ahirette de bir güzellik ver ve bizi ates azabindan koru!" (Buhari)

Ebu Hüreyre (r.a) Peygamber (sav)'in söyle buyurdugunu isitmistir: "Allah'im Cehennemin sicagindan sana siginirim"

Ibn-i Receb el- Hanbeli
Kaynak: Cehennem Hayati kitabindan alintidir
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

3

24.05.2007, 20:50

Resulallah (sav) söyle buyurdular: " Ateste öyle yilanlar vardir ki kalinliklari devenin boynu gibidir. Onlardan biri isirdigi zaman acisi kirk sonbahar sürer. Ateste öyle akrepler vardir ki katirlari kadardir, onlardan biri isirdigi zaman acisi kirk yil sürer."

kitabin devamini okumaya yüregim dayanmiyor.. :cry: :cry: :cry:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

4

24.05.2007, 20:54

Allah'ın rahmeti , gazabını geçmiştir. O (c.c.), tevbeleri çok çok kabul edendir, çok merhametli ve bağışlayıcı olandır...

5

25.05.2007, 11:19

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Allah'ın rahmeti , gazabını geçmiştir. O (c.c.), tevbeleri çok çok kabul edendir, çok merhametli ve bağışlayıcı olandır...


RABBıM 'in rahmetine sığınıyorum...tek ümidim O(c.c.)

:cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry: :cry:
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

6

30.05.2007, 01:01

"Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru." Bakara Sûresi

amin amin amin.. :cry: :cry: :cry:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

7

30.05.2007, 01:27

Alıntı sahibi ""nurciv""

"Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru." Bakara Sûresi

amin amin amin.. :cry: :cry: :cry:


amin amin amin
Ümitvar olunuz..

seyma

Acemi

Mesajlar: 36

Meslek: ogrenci

Hobiler: psikoloji,cocuklar,islam,okumak,..

  • Özel mesaj gönder

8

31.05.2007, 11:44

Allah razi olsun..,
Bunlari okuyunca su hadis aklima geldi:

Dunyada en mutlu olan bi sahsi cehenenme daldirdiktan sonra bu sahisa "Dunyada sen hic mutluluk gordunmu?" diye sorulmus, oda Hayir hic gormedim demis....

Birde tam tersi dunyada cok aci ceken bir sahisa Dunyada hic aci cektinmi diye sormuslar oda hic cekmedim demis...

Dusunmek gerek yani..
Cok anlamli buluyorum..
Tekrar Allah razi olsun kardesim..,
Allah ım, sev beni , sevdir kendini ,sevdir sevdiklerini ,sevdir sevdiklerine...amin..

9

31.05.2007, 19:34

Amin, ecmain..

Gercek cok anlamli yaa, Allah razi olsun.. iyi düsünmek lazim bu hadisi..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

10

09.07.2007, 02:16

Rabbimiz Teâlâ Hazretleri,

Cennet'i yarattıktan sonra Cebrail Aleyhisselam'a emretti:

– Git kullarım için hazırladığım Cennet'i gez, gör. Nasıl bulacaksın, gel haber ver.
Cebrail Aleyhisselam gidip Cennet'i gezdi, içindeki şaşkınlık veren özellik ve güzellikleri hayranlıkla temaşadan sonra gelip dedi ki:

– Rabbim, böylesine eşsiz güzelliklerin toplandığı bir yeri kimse bırakmaz. Hemen herkes buraya koşar.

Rabbimiz bundan sonra Cennet'in bir bakıma fiyatı sayılan, ödenmesi gerekli faturaları Cennet yoluna dizdi, nefsin hoşuna gitmeyecek vazifeleri sıraladı, görevleri yığdı ve Cebrail'e:

– Bir de şimdi git Cennet'i gör, buyurdu.

Cebrail Aleyhisselam bu defa Cennet'in yolundaki ücreti sayılan fatura mesabesindeki dini görevleri, ahlâki vazifeleri gördü, nefsin hoşuna gitmeyecek emirlere baktı ve dedi ki:

– Rabbim, buraya kimsecikler gelmez!

Bundan sonra Rabbimiz:

– Bir de Cehennem'i gör, orasını incele! buyurdu.

Cehennem'i baştan sona gezen Cebrail Aleyhisselam oradaki haksızlıklara, zalimlere, kötü örnek olanlara reva görülen ceza ve azabı görünce gelip dedi ki:

– Rabbim kullarından hiç kimse buraya girmez, girmeye yönelik işlerde bulunmaz.

Bundan sonra Rabbimiz, Cehennem'in cazibesini teşkil eden şeyleri de Cehennem'in yolları üzerine koydu, onları bir bir sıralayıp bir daha emretti:

– Cehennem'i bir de şimdi gör ey Cebrail.

Cebrail Aleyhisselam bu defa da baktı ki, Cehennem'in yolları üzerine nefsin hoşuna gidecek öylesine eğlenceler, cazip görüntüler koyulmuş ki görenlerin nefsi galeyana gelir, büyük bir dikkat ve gayret ister ki bunlara aldanmayıp da nefsini engellesin, sonu azap mahalline varan bu yola girmesin.

Bu defa da dedi ki:

– Rabbim, kullarından kimse kalmaz hemen hepsi de buraya akın eder.

Nasil Yasarsaniz Öyle Ölür, Nasil Ölürseniz Öyle Diriltilirsiniz...
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

11

09.07.2007, 22:08

Nasil Yasarsaniz Öyle Ölür, Nasil Ölürseniz Öyle Diriltilirsiniz...


Allah imanlı ölmeyi nasib eylesin... :cry:
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

12

09.07.2007, 23:50

amin canim.. :cry:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

13

10.07.2007, 12:09

Alıntı sahibi ""ayna""

Nasıl Yasarsaniz Öyle Ölür, Nasıl Ölürseniz Öyle Diriltilirsiniz...




Abdülaziz Bekkine Hazretleri, bir gün bir yakınına şöyle der:
- Oğlum, bu dünyaya kiracı gibi yerleş. Ev sahibi gibi yerleşirsen, gitmesi zor olur.

paylaşım için ALLAH razı olsun..kardeşim...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

14

29.07.2007, 17:53

Kendini olduğundan fazla gösteren kimse, kendi durumunu inkâr etmiş olur.

* ınsanlar, fakir olmaktan korkarak dünyalık için çalıştıkları kadar, Cehennemden korkup, korunmak için çalışsalardı, mutlaka Cennete giderlerdi.

* ınsanlar zaruret diyerek, yiyecek kazanma peşinde koşarlar. Halbuki esas zaruret günahlardan kaçınmaktır. Fakat çokları bundan kaçınmayıp, yiyecek peşinde koşarlar.

* Sadık dost, arkadaşının ayıplarını görünce ihtar eder, ifşa etmez.

* Gafillerden, cahillerden ve yaltakçılardan uzak dur!

* Oruç tutmak, Allahü teâlânın sıfatıyla sıfatlanmaktır. Zira Allahü teâlâ yemekten ve içmekten münezzehtir.

* Bir kimse bir nimete kavuşur da bunun şükrünü yapmazsa, o nimet elinden gider de, o kimsenin haberi bile olmaz.

* şu üç şey Allahü teâlâyı çok üzer: 1- Vakti boşa geçirmek, 2- ınsanlarla alay etmek, 3- Gıybet etmek.

* Cehennemin en pis kokan yeri, zina yapanların bulunduğu kısmıdır!

* Allah’tan başka her neye taparsanız, hepsi hiçtir. Yazıklar olsun o kimseye ki, bir hiç iledir.

* Bir şeye ihtiyaç duyulduğu halde, çalışıp onu temin etmemek, çoluk çocuğu perişan bırakmak, cahillik ve tembelliktir.

* Bir haber duyduğunuz zaman onu nakletmek için değil, ona uymak için iyi anlayıp düşünün! Çünkü ilmi rivayet edenler çoktur, fakat riayet edenler pek azdır.

* ışin esası üç şeydir: Helal yemek, ahlak ve amelde Resulullaha tâbi olmak, her işi yalnız Allahü teâlânın rızası için yapmak.

* Kulluğun en güzeli; kulun Allahü teâlânın verdiği nimetler karşısında, şükürden aciz olduğunu bilmesidir.

* Kim ilmi ararsa; öğrenir ve günah işlemekten korkar ve ondan kaçar. Günahtan kaçan ise, kıyamet günü cezasından kurtulur.

* Günahlar gizli olarak işlenirse; bunun zararı, günahı işleyenleredir. Lakin açıktan işleniyor ve buna mani olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir.

* ıntikam alıp da sonunda pişman olmaktansa, affedip de pişman olmak benim için daha sevimlidir.

* Fakirlik, haline şükredip, kimseye şikayet etmeyerek ihtiyacını gizlemektir.

* Bedbaht kişi, unutulmuş günahlarını açığa vuran kimsedir.

* Ölüm gelmeden hesabınızı yapınız! Tevbe ediniz ki, affa kavuşasınız.
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

15

29.07.2007, 19:00

azmettin okudun kitabın devamını değil mi.... :?:

Rabbim razı olsun senden...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

16

29.07.2007, 20:30

yok canim kitap öylece kalmisti, cehennem hayati kitabinin üstüne kac kitap bitirdim ama ona dokunamadim, yilanlar falan cok agir gelmisti, kaldiramadim :oops:
Bu basliga uygun olan yazi oldugu icin ekledim.. :oops:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

17

25.08.2007, 03:16

Cehennemden çıkarılma lütfu


Van’dan şehabettin ÖZTÜRKÇÜ: *“Cehennem’den iman ehli kimselerin çıkışı ile ilgili hadis var mıdır? Varsa yorumunu yapar mısınız?”

Muteber hadis kaynaklarından Müslim’in Sahih’inde, mahşerden sonra Cehennem’e gidenlerden, Cenab-ı Allah’ın sonsuz rahmeti, şefkati ve şefaati neticesinde kurtulanlar arasında, en son, hiçbir hayır işlememiş olanların da bulunduğunu müjdeleyen uzun bir hadis-i şerif vardır.

ılgili hadis-i şerifi buraya alıyoruz:

Ebû Saîd el-Hudrî (ra) anlatmıştır: Resûlullah Efendimiz’e (asm) bir grup insan sordu:

“Yâ Resûlallah! Kıyamet gününde Rabb’imizi görür müyüz?”

Peygamber Efendimiz (asm): “Evet!” buyurdu. Devamla: “Güneşi öğlen üstü ayakta önünde hiçbir bulut yokken görmek için itişip kakışarak birbirinize zarar verir misiniz? Ve keza ay’ı on dördüncü gece açık havada hiçbir bulut yokken görmek için birbirinize zarar verir misiniz?” buyurdu.

Ashab-ı Kiram (ra): “Hayır yâ Resûlallah!” dediler.

Resûlullah Efendimiz (asm): “ışte bu iki küreden herhangi birisini görmekte birbirinize meşakkat ve zarar vermediğiniz gibi, kıyâmet gününde Allah Tebâreke ve Teâlâ’yı görmek için de birbirinize meşakkat ve zarar vermezsiniz. Kıyâmet günü olduğu zaman bir çağırıcı: “Herkes kime tapıyor idiyse peşine düşsün!” diye çağırır. Bunun üzerine münezzeh olan Allah’tan başka şeylere, putlara ve tâğûtlara tapan ne kadar müşrik varsa, hiçbiri geri kalmaksızın Cehenneme dökülürler.

Ortada Allah Teâlâ’ya ibâdet eden sâdık veya günahkâr tevhid ehlinden başka kimse kalmaz.

Allah Teâlâ: “-Ben sizin Rabb’inizim!” der.

Onlar da: “Evet Rabbimiz; bizim Rabbimiz Sensin!” derler.

Sonra Cehennem üzerine bir köprü kurulur ve şefaate izin verilir.

Halk: “Allah’ım bizi kurtar! Allah’ım bizi kurtar!” diye duâ eder.

Ashab (ra): “Yâ Resûlallah! Köprü nedir?” diye soruyor.

Allah Resûlü (asm) devam ediyor: “Köprü, kaypak ve kaygandır. Orada kancalar, çengeller ve demirden dikenler vardır. Bunlar Necd’de meydana gelen ve Sa’dan denilen sert dikencikler gibidir. Mü’minler kimi göz kırpacak kadar bir zaman içinde, kimi şimşek gibi, kimi rüzgâr gibi, kimi en iyi cins yürek at ve deve gibi sür’atle geçerler. Mü’minlerden kimi sapasağlam olduğu gibi kurtulur. Kimi tırmıklar içinde perişan olmuş olarak salıverilir. Kimi de Cehennem ateşi içine sapır sapır düşerler.”

“Nihayet, mü’minler ateşten kurtuldukları zaman, nefsim kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, sizden hiçbir kimsenin, hakkı tamamıyla kurtarmak hususunda Allah’a yalvarıp yakarması, kıyâmet gününde mü’minlerin ateşte olan kardeşleri için Allah’a yalvarmaları kadar şiddetli olmaz.

Mü’minler: “Ey Rabbimiz! Bu kalanlar bizimle beraber oruç tutarlar ve haccederlerdi” derler.

Onlara: “Tanıdığınız kimseleri ateşten dışarı çıkarınız. Onların sûretleri ateşe haram edilmiştir!” denir.

Bunlar, kimi inciklerine, kimi de dizlerine kadar ateşe gömülmüş olduğu halde pek çok halkı ateşten dışarı çıkarırlar. Sonra:

“Ey Rabb’imiz! Cehennem’de emrettiklerinden hiçbir kimse kalmadı!” derler.

Hak Teâlâ: “Geri dönün! Kalbinde bir dinar ağırlığında iman ve Allah korkusu olan her kimi bulursanız onu da çıkarınız!” buyurur.

Onlar yine pek çok halkı ateşten çıkarırlar. Sonra: “Ey Rabbimiz! Cehennem içinde, emrettiklerinden hiç kimseyi bırakmadık!” derler.

Hak Teâlâ tekrar: “Dönünüz! Kalbinde yarım dinar ağırlığınca iman bulunan her kimi bulursanız onu da çıkarınız!” buyurur.

Onlar yine pek çok halkı ateşten çıkarırlar. Sonra tekrar: “Ey Rabb’imiz! Bize emrettiklerinden hiçbir kimseyi Cehennemde bırakmadık” derler.

Hak Teâlâ yine: “Dönünüz! Kalbinde zerre ağırlığınca iman bulunan kimseyi ateşten çıkarınız!” buyurur.

Allah’ın izniyle yakınlarına şefaat edip Cehennemden çıkaran kimseler en nihayet Cenâb-ı Allah’a:

“Ey Rabb’imiz! Cehennemde iman ve hayır sahibi hiçbir kimseyi bırakmadık!” derler.

“Bundan sonra Aziz ve Celil olan Allah: “Melekler şefaat ettiler. Peygamberler şefaat ettiler, mü’minler de şefaat ettiler. şefaat etmedik bir Erhamü’r-Râhimîn kaldı!” buyurur.

Bundan sonra ateşten bir topluluğu toplar ve dünyada iken hiçbir hayır işlemeyip de Cehennemde kömüre dönmüş bir çok kimseleri çıkarır. Ve Cennetin yolları üzerinde olup hayat nehri adı verilen bir nehre onları daldırır. Bunlar selde çıkan yabanî reyhan tohumları gibi birden gürbüzleşirler… Artık hayat nehrinden boyunlarında halkalar olduğu halde inci gibi güzel olarak çıkarlar. Cennet ahâlisi onları o alâmetle tanırlar. ışlenmiş hiçbir amelleri, önden gönderdikleri hiçbir hayırları olmadığı halde Allah’ın Cennete aldığı azatlıkları işte bunlardır.”

Sonra Hak Teâlâ onlara: “Cennete giriniz! Gözünüzün görebildiği her ne varsa sizindir!” buyurur.

Onlar: “Ey Rabb’imiz! Sen âlemlerden hiçbir kimseye vermediğini bize ihsan ettin!” derler.

Kendilerine: “Size bundan efdal bir hediyem var!” buyurulur.

Onlar: “Ey Rabb’imiz! Bundan efdal ne vardır ki?” derler.

Allah Teâlâ: “Benim rızam! Artık bundan sonra ebediyen size gazap etmem!” buyurur.75

Bu hadiste geçen, “işlenmiş hiçbir iyi amelleri ve önden gönderdikleri hiçbir hayırları olmadığı halde Allah’ın Cennete aldığı azatlıkların” kimler olduğu meselesine gelince:

1) Cenâb-ı Hak, şirk, küfür ve inkâr bataklığına bulaşmamış, fakat kalbinde zerre kadar iman ve hayır da bulunmayan kimselerden dilediklerini affeder.

ışte âyetler:

*“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.76

*“Allah, kendisine şirk koşulmasını asla bağışlamaz; ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a ortak koşarsa büsbütün sapıtmıştır.”77

Öyleyse, Cenâb-ı Allah’ın, her zaman yegâne ümit kapısı olduğunu; her zaman, her yerde, her darlıkta ve her olumsuzlukta mahlûkatının ve kullarının mutlak ümidi bulunduğunu; bütün ümitlerin tükendiği her kör noktada O’nun rahmet kapısının hep açık olduğunu ve Kendisine ilticâ edenlere şefkatle ve merhametle hep yardım ettiğini asla unutmamalıyız.

Üstad Saîd Nursî Hazretlerine göre, Allah’ın emrine muhatap olan insanlar her zaman korku ve ümit ortasında bulunurlar ve Allah’ın azabından kurtulmayı umarak Rab’lerine yönelmeyi hiçbir zaman ihmal etmezler.78

2) Cenâb-ı Hak, Peygamber göndermediği kavimleri veya kendisine Peygamber tebliği ulaşmamış kimseleri kalbinde zerre kadar iman ve hayır bulunmasa da affeder, azapta bırakmaz. Kendisine Peygamber tebliği ulaştığı halde inanmamış, Allah’ın âyetleri ve dâveti kendisine bildirildiği halde yalanlamış ve inkâr etmiş kimseleri ise Cenab-ı Allah azaplandırır. şu âyetleri inceleyelim:

*“Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygambere karşı çıkar ve mü’minlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.79

*“Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatıldıktan sonra onlardan yüz çevirenden daha zalim kim olabilir! Muhakkak ki biz, günahkârlara, lâyık oldukları cezayı veririz.”80

*“Biz, bir Peygamber göndermedikçe kimseye azap edici değiliz.”81

ınsanlık tarihinde çok az da olsa, peygamberlerin hiçbirisinin ulaşmadığı fetret devirleri vardır. Fetret devirlerinde kendilerine peygamber dâveti ulaşmadığı için makbul bir imân getirmemiş olan, semavî musibetlerle günahlarından da arınan mazlûmlar ve masumlar, hangi dinde olurlarsa olsunlar, “Biz, bir Peygamber göndermedikçe kimseye azap edici değiliz.”82 Âyetinin şemsiyesi altına girmeye ve Cenâb-ı Hakk’ın şefkat ve merhametiyle Cehennemden kurtulmaya namzettirler. Doğrusunu Allah bilir.


Dipnotlar:

75. Müslim, Îmân, 301,
76. Zümer Sûresi: 53,
77. Nisâ Sûresi: 116,
78. ışârâtü’l-ı’câz, s. 154,
79. Nisa Sûresi: 115,
80. Secde Sûresi: 12-22,
81. ısrâ Sûresi: 15,
82. ısrâ Sûresi: 15.

Kaynak: Fikih info
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

duygu

Profesyonel

  • "duygu" bir kadın

Mesajlar: 966

Konum: istanbul

Meslek: ev hanımı

Hobiler: hat ve ebru sanatı, tasarım, araştırmak ve farklılık.ney çalmak

  • Özel mesaj gönder

18

25.08.2007, 09:47

Alıntı sahibi ""nurciv""

Resulallah (sav) söyle buyurdular: " Ateste öyle yilanlar vardir ki kalinliklari devenin boynu gibidir. Onlardan biri isirdigi zaman acisi kirk sonbahar sürer. Ateste öyle akrepler vardir ki katirlari kadardir, onlardan biri isirdigi zaman acisi kirk yil sürer."

kitabin devamini okumaya yüregim dayanmiyor.. :cry: :cry: :cry:


bu kitabın adı nedir ???
Sus gönlüm...
Seni senden daha iyi bilen, Rabbinin hükmü vuk'u buluncaya kadar sus
...

19

25.08.2007, 13:05

Yazari Ibn-i Receb el- Hanbeli
Kitabin ismi ise Cehennem Hayati canim..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

20

28.08.2007, 16:00

yine ben iki dünya arasında gidip geliyorum , bi tarafa tutunamadım gittii .

Allah razı olsun paylaşımlardan.
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir