Giriş yapmadınız.

1

13.07.2006, 14:21

“Allah kendisinden büyük bir varlık yaratabilir mi?”

Bazı çevrelerce , “Allah kendisinden büyük bir varlık yaratabilir mi?” şeklinde bir soru ortaya atılıyor. Bu soruya nasıl cevap vermemiz gerekir?

Soru çelişkili bir mantık oyunudur ve tek kelimeyle demagojidir. “Allah’tan büyük” ve “yaratmak” kavramları birlikte sunulmuş ve sonucu olmayan bir soru ortaya atılmıştır. Allah’ın büyüklüğü denilince çok şeyler hatıra gelir. Meselâ, bunlardan birisi ezeliyettir. Allah ezelîdir, varlığının evveli yoktur. Buna göre soru şöyle oluyor: Allah kendisinden daha önce var olan bir mahluk yaratabilir mi?

Büyüklüğün bir yönü de sonsuz kudrettir. Buna göre soru şu şekli alır: Allah kendi sonsuz kudretinden daha fazla kudrete sahip bir mahluk yaratabilir mi? Yaratılan, sonradan olmuş olacağından onun için ezeliyet düşünülemeyeceği gibi, yaratılan bir varlığın kudreti de sonradan verilmiş olacağından böyle bir kudretin sonuz olması da muhaldir. Buna göre soru, bir cevap almaktan çok zihin bulandırmaya yönelik bir oyundur. Bu sorununun bir cevabı olamayacağını soru sahipleri de pek ala bilmektedirler.

Bu soruyu çeşitli yönlerden incelemek mümkündür.

Birincisi, soruda çelişki söz konusudur. Bu soruyu soranlar, yaratıcı ve bir olan Allah’tan, varlığı muhal olan bir ortak yaratmasını istiyorlar. Sonra mahluk olacak o yaratığın yaratıcıdan daha büyük olabileceğine ihtimal vermekle, apaçık bir çelişki sergiliyorlar.

Yaratılanla yaratıcının hiçbir cihetle birbirine benzemeyeceği açık bir gerçektir. Bir insan, yazdığı kitaplara ve bir usta ortaya koyduğu eserlere benzemeyeceği gibi, Allah da mahlukatına hiçbir cihetle benzemez.

ıkincisi, bu soruda, hayal ile gerçek birbirine karıştırılmıştır. Hayalen gökyüzündeki koca güneşin gelip cebimize girmesi mümkün olduğu hâlde, bu olayın gerçekleşmesini akıl kabul edemez.

Üçüncüsü: Bu soru ile, yaratılması düşünülen varlığın şu anda mevcut olmadığı kabul edilmektedir. Hayal edilen varlığın yaratılması, Allah’tan beklenmekte, böylece Allah’ın yaratıcı olduğu, o hayalî varlığın ise mahlûk olacağı kabul edilmektedir. O hayalî varlığın yaratılması, Allah’tan istendiği gibi, onun büyüklüğü, gücü, dirayet ve azameti de Allah’tan istenmektedir.

Bu öncüllerden, Allah’ın nihayetsiz büyük, yegâne yaratıcı, ezelî ve ebedî mutlak kâdir olduğu; o mevhum varlığın ise yaratılmaya muhtaç, aciz, zelil, miskin olduğu sonucu çıktığı hâlde, tam tersine o hayalî varlığın Allah’tan büyük olup olmayacağı sorulmaktadır.

Soru ile yapılmak istenen kıyas, çelişkili hükümlere dayandırılmıştır. Dolayısıyla, bu sorunun iddia olma vasfı yoktur. Meselâ “Sonsuzdan daha büyük bir sayı yazılabilir mi?” sorusu, böyle çelişkili bir varsayıma dayanır. Bu sebeple hiçbir ilmî değere sahip değildir. Çünkü sonsuzdan büyük bir sayı olamaz ki, böyle bir soru sorulabilsin. Eğer sonsuz sınırsız bir büyüklüğün sembolü ise, hiçbir rakam, sonsuz ile kıyaslanamaz. Sonsuzdan büyük bir rakam düşünülse, o zaman da sonsuzluk gerçeği ortadan kalkar. Sonlu bir rakamın, sonsuzdan büyük olma çelişkisi ve imkânsızlığı ortaya çıkar. Bu soru da çelişkili kıyaslardan olduğu için mantıkça ve ilim bakımından hiçbir kıymeti yoktur.

Bu soru ile, bir yazarın, yazmış olduğu kitaba, kendi bilgisinden daha fazla bilgi koyması, güneşin kendi ışığından fazlasını bir su damlacığına vermesi gibi bir muhal talep edilmektedir. “Allah, kendinden daha büyük bir varlık yaratabilir mi?” sorusu, “Allah kendi kemâlinden daha fazlasını, bir mahluka verebilir mi?”, “Yarattığı o mahluk kâmil, kendisi eksik olabilir mi?” anlamına gelir. ılim adamları, üç çeşit varlık mertebesi olduğundan söz ederler. Vacip (olması zaruri), mümkin (olup olmama ihtimali aynı olan), mümteni (varlığı imkânsız).

Mesela bir heykel ve onu yapan heykeltıraş düşünelim. Heykele nispetle heykeltıraşın olması vaciptir. Yani hiçbir heykel heykeltıraş olmadan olmaz (ığnenin ustasız, harfin katipsiz olamayacağı gibi.). Bu heykel yapılmadan önce, heykeltıraş için onu yapıp yapmamak mümkindir. Yani isterse yapar isterse yapmaz. Heykeltıraşa nispetle heykelin daha usta, daha yetkin, daha güçlü, daha bilgili olması ise mümtenidir.

Eğer yukarıdaki soru bağlamında vücut mertebelerini ele alacak olursak, Allah’ın varlığı vaciptir. Yaratılmış ve yaratılacak olan her şeyin vücudu mümkin, Allah’ın şeriki, benzeri ve eşinin bulunması ve herhangi mahlukun kendisinden büyük ve güçlü olması ise mümtenidir. Bu soru ile Allah’ın yaratacağı o mahlukun “mümkin” olması kaçınılmaz iken, onun vacip olması hatta bu noktada daha ileri bir varlık mertebesine sahip olması istenmektedir.

Soruyu soran kimse “büyüklük” kavramını da yanlış yorumlamaktadır. Allah’ın büyüklüğü yarattıklarına nispetle ortaya çıkan bir büyüklük değildir. Bütün isimleri ve fiilleri sonsuz olan Allah’ın zatı hiçbir mahluka benzemediği gibi, büyüklüğü de mahlukatın büyüklüğüne benzemez, ölçüye girmez, tasvire sığmaz, takdirle bilinmez. Mahlukatın büyüklüğü birbirine göredir, Allah’ın büyüklüğü ise sınırsızdır, nihayetsizdir.
Mehmet Kırkıncı

2

13.07.2006, 14:35

Eser sanatkarına benzemez ve onunla kıyas edilmez.

Çünkü farklı şeyler birbirleri ile karşılaştırılamazlar.Ancak aynı cinsten olan şeyleri birbirleriyle karşılaştırmak mümkün olabilir.Hem Allah sonsuz güç,kuvvet ,ilim,hikmet,rahmet sahibi diyeceğiz.Sonrada yaratılmışların özelliği olan acizlik,zayıflık,bilgisizlik gibi özellikleri unutup bu özelliklere sahip olan nesnelerin ve ya bunlardan herhangi birinin -HAşA!- Allah'tan daha üstün sıfatlara sahip olmuş olduğunu kabul eeceğiz.Akıl ve mantıkla bağdaşmaz bu.

Bir ağaç resminin aslı gibi olmasına inanılmazken Allah'ın yarattığı, herşeyiyle acizve muhtaç bir yaratığın herşeye kadir,herşeyi bilen,ezeli ve ebedi olan Allah'tan üstün olması bekleniyor.Buna ancak safsata denir.

Mesajlar: 11

Konum: Ankara

Meslek: teknisyen

Hobiler: dini konularda araştırma

  • Özel mesaj gönder

3

15.07.2006, 14:04

Selamünaleyküm!

Mustafa Özcan abimizin dediği gibi "sapla samanı birbirine karıştırmışlar.
diyelimki yapar peki gereklimi?dünyanın ve kainatın böle bişeye ihtiyacı yokki.bizim ALLAH'ımız bize yeter başka bir yaratıcı aramıyoruz arayan varsa gitsin yapsın.

Mesajlar: 5

Konum: BURSA / TÜRKıYE

Meslek: Öğrenci

Hobiler: Kitap Okuma, Spor

  • Özel mesaj gönder

4

17.07.2006, 17:56

Olmaz

Esselamu Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatühü Ebeden Daimen...

Ben de acizane Çantacı Necmi abiden bir iki sözle bu konua açıklık getirmek istiyorum esprili bir tarzda.

Bazen sorular öyle bir şekilde soruluyor ki karşıda bu soruyu soran kişinin çoğu zaman niyeti kafaları karıştırmaktır. Yani bu şekilde tip sorularda oluyor yani. Ama ne olursa olsun Üstadımız bunlarada bu tiplerede tipine göre cebap vermiş. şimdi bu soruyu soran desenki Allah böle bir şeyi yaratabilirmi. Mesela kendinden büyük bir taş yada güneş yaratabilirmi. Adama desenki yaratır o zaman diyecek ne yapıyorsun milleti yakacaksın. Yaratmasa "aaaaa bak yaratamadı" diyecek. Yaratsa "yakacak" diyecek, yaratmasa "aaaa yaratamıyor" diyecek.

Bizde aslında Üstadımızın sözleriyle cevap vererek bu soruyu açıklamaya çalışırız. Üstadımıza göre eğer Cenab-ı Hak kendinden büyük bir varlığı yaratsa o zaman Allah haşa ALLAH olmaktan çıkar. Çünki o zaman kudreti sınırlanmış, ilmine had konulmuş olur ki o da ALLAH olma vasfının yitirilmesi demektir. Yani soru baştan yanlış, mantıksız.

Selametle ve Dualarınızla...
Ahirette seni kurtaracak bir eserin olmadıgı taktirde, Fani dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme.

5

18.07.2006, 09:36

Öncelikle cüzzi iradeye sahip olan insan bu iradeden haberi yoksa böyle saçma sorular sorabilir. SONSUZU ANLAMAK MÜMKÜN DEğıLDıR. Neden? Belki sonsuzu anlayabilseydik imtihan sırrı çözülürdü. Herkes iman ederdi. Bilemeyiz.

Bu soruyu soran kişi art niyetli olduğu belli. Mesela Allah yeryüzüne bir peygamber daha gönderebilir mi? Gönderebilir çünkü buna gücü yeter. Fakat göndermez. Çünkü Allah sözünde durandır. Bütün esma-i ilahiler bunu doğrular.

Allah'a şirk koşmakla hayatı biten bir insanı Allah sorgusuz< sualsiz cennete koyamaz mı? Bence koyar. Fakat Allah bunu yapmaz. Çünkü vaadi var. Allah vaadinden dönmez.


Selametle

6

19.07.2006, 10:08

bu yazıda kıymetlidir.
çoğunluğun okuması lazım.çünkü karşına biri çıkar
bu soruyu sorsa cevap vermezsen mesul olmazmısın.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir