Giriş yapmadınız.

  • "ALAÇAM NUR" bir erkek
  • Konuyu başlatan "ALAÇAM NUR"

Mesajlar: 54

Konum: SAMSUN-ALAÇAM

Meslek: YENİ ASYA GAZETESİ ALAÇAM TEMSİLSİCİ

  • Özel mesaj gönder

1

03.01.2014, 15:37

Gönüllerin Fethi Mekke-1

Mekke'nin Fethi, bir avuç Alllah (c.c)'a inanmış insanların kovuldukları toprakları geri alabilmek için gerçekleştirdikleri fetih hareketidir.İslam tarihinde büyük bir öneme sahip olmakla birlikte, bir damla kan dökülmeden kazanılmıştır.
Onlar Mekke'den ayrılırken azdılar, bir avuçtular, güçsüzdüler.Fakat o bir avuç insan 10 bin insana, o güçsüzlük büyük bir muzafferiyete inkilap etti.Hz.Peygamber (a.s.v) bir gün rüyasında sahabelerle birlikte, sahabeler saçlarını kesmişler ve büyük bir fethe hazırlanıyorlar.Bu rüyayı sadıka Ayet-i Kerime ile tescillenmiş oluyor.''And olsun ki, Allah Rasulünün gördüğü rüyanın hak olduğunu tasdik etti.''(Fetih/27)
Hz.Peygamber (a.s.v) ve Ashab-ı Kiram Mekke'nin fethine ağır silahlarla değil, yolcu silahı olarak adlandırılan sadece kılıçlarıyla katılıyor.Hatta Çoğu kişi ''Bedirde Allah (c.c)'a yemin etmiş, bizi öldürmek için bekleyenlerin içine silahsız gidilirmi?'' diyorlar.Hz.Ömer (r.a) bunun üzerine Rasulullah (a.s.v) gelerek şunları söylüyor:
''Ya Rasulullah onlara güven olmaz, biz her ihtimale karşı yanımıza ağır silahlarımızı alalım''diyor.Fakat Hz.Peygamber (a.s.v.) bunu kabul etmiyor ve yolculuk başlıyor. Mekke sınırına yaklaştıklarında Rasulullah (a.s.v) gözcü göndererek durumu kontrol ettiriyor.Fakat durum beklenilenden daha vahimdir.Tedbirler sert, her tepeye gözcüler dikilmiş ve bunun yanı sıra Halit Bin Velid (Müslüman olmadan önce) 200 süvari ile geliyor.Durumu izah etmesi üzerine Rasulullah (a.s.v) yönünü ara ve patika yollara çeviriyor, bunun nedenide savaş çıkmadan Mekke'ye girebilmek.Hz.Peygamber (a.s.v) sabelerle istişare ediyor ve fikirlerini soruyor.Hz.Ebubekir (r.a) söz alarak diyor ki; ''Ya Rasulullah! Bizim niyetimiz sadece kabeyi tavaf etmek, yolumuza devam edelim, ola ki onlar bize saldırırsa bizde kendimizi savunuruz''diyor.Bu fikir kabul ediliyor ve yola devam ediyorlar.Fakat beklenmedik bir olay oluyor ve Rasulullah (a.s.v)'in devesi Harem hududuna gelince duruyor, iki dizinin üzerine çözüyor, sahabeler ne yaptılarsa onu ileriye götüremiyorlar.Rasulullah (a.s.v) bu olayın hikmetini anlatıyor: ''Kabeyi yıkmaya gelen fil ordusuna diz çöktüren'de, devem Kasvayı burada diz çöktüren'de Cenab-ı Hak'tır Kabe hürmetine ne anlaşma isterlerse yapacam'' diyor ve yönlerini Harem bölgesinin diğer uç noktasına çeviriyorlar.Sahabeler uzun bir yoldan geldiklerini ve çok susadıklarını söylüyor.Son kalan suyu Rasulullah mübarek ağzına alıyor ve yakındaki bir kuyuya doğru tükürüyor, daha sonra o kuyunun dibine okunu saplıyor, ve o kuyudan öyle bir su çıkıyor ki, kimi sahabelere göre 100 bin kişi o sudan içse yine yeterdi'' diyor. Görüşmeler devam ediyordu fakat karşı taraf inadından vazgeçmiyordu.Allah Rasulü (s.a.v) savaş istemediklerini amaçlarının sadece kabe'yi tavaf etmek istediklerini ısrarla söylediysede müşrikler anlamıyorlar daha doğrusu anlamak istemiyorlardı.Müşriklerin içlerinden bu konuşmalara tanıklık eden bilge sıfatlı Usre Bin Mesut bana müsade edin ben gidip görüşeyip demiş.Ve Rasulullahın bulunduğu yere gitmiş.Öyle bir tablo ile karşılaşmış ki, Hz.Peygamber (a.s.v) ölün dese gözlerini kırpmadan ölüme seve seve koşacak bin dört yüz sahabe ve öyle bir kenetlenmişler ki birbirlerine onları ne yıkmak mümkün ne de ayırmak.Usre Bin Mesut bu durumu gelip tüm müşriklere anlatmış; ''Siz bin dört yüz sahabeyi öldürmedikçe Hz.Muhammed (a.s.v)'i asla öldüremezsiniz, bırakalım tavaf etsinler onların amacı savaşmak değil dediysede dinletememiş.''Bunun üzerine Usre Bin Mesut sinirlenmiş ve şüphesiz siz başınıza büyük bir felaket bekliyorsunuz demiş ve oradan ayrılmış.Ayrılanlar arttıkça Kureyş daha da yanlızlanmış.
Hz.Ömer (r.a) Hz.Peygambere; ''Ya Rasulullah! Ben aracı olarak gitmeyim, benim orada düşmanım çok benim yerime Hz.Osman (r.a) gitsin onun hem fıtratı daha yumuşak ve orada akrabaları, çevresi var.Bunun üzerine Hz.Peygamber (a.s.m) Hz.Osman (r.a)'ı çağırmış ve durumu bildirmiş oda seve seve görüşmeye gideceğini kabul etmiş.Bundan sonraki süreci inşallah 2.kısımda işleyelim inşallah.
Selam ve Dua ile..
Allah (c.c) emanet olun..

N.Serkan DAĞLI
alacam_yeniasya@hotmail.com

Bu konuyu değerlendir