Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

20.06.2007, 16:38

hz. ömer ve mütevazilik..

şüphesiz ki güçlü insanların başında Halife Hazreti Ömer gelir. Nitekim mütevazı insanların başında da o geldiği gibi. Neden böyledir bu?
Çünkü güçlü insan mütevazı olur da ondan. Nitekim mütevazı insanın da güçlü olacağı gibi..

Denebilir ki, bir yerde mütevazı birini görürseniz hemen tahmin yürütebilirsiniz. ıç derinliği olan kuvvetli bir insandır. Bir yerde de dış görünüşüyle kibirlenen birini görürseniz hemen düşünebilirsiniz, iç derinliği olmayan zayıf biridir.

Nitekim Efendimiz (sas) Hazretleri hadisinde de dış görünüşü esas almamış, iç oluşu öne çıkararak şöyle buyurmuştur:

-Allah sizin dış görünüşünüze, beden güzelliğinize bakmaz. ıç oluşunuza ve dışarıya akseden amel güzelliğinize bakar.

Bundan dolayı büyükler dış görünüşle gereğinden fazla meşgul olmamış, hep iç oluş, manevî yükselişi hedef almış, inandığı değerlerle, bağlandığı hakikatlerle kendilerini yorumlamışlardır.

Böyle yorum yapanların başında da yine Halife Hazreti Ömer'i görmekteyiz. Onun şu tarihî değerlendirmesiyle konuya açıklık getirebiliriz...

Meşhur kumandan Ebu Ubeyde ile şam'a gitmekteler. şam halkı da onları karşılamak üzere yollara dökülmüş durumdalar.. Bir ara önlerine çıkan bir derenin sularından geçmek zorunda kalırlar.. Halife, hemen devesinden iner, ayakkabılarını boynuna bir iple asar, bir eliyle devesinin ipini tutarken diğer eliyle de eteklerini sıvayarak sıradan bir adam gibi suda yalınayak başıkabak yürümeye başlar..

Durumu geriden seyreden yol arkadaşı Ebu Ubeyde, Halife'nin bu görüntüsünü pek münasip bulmaz da der ki:

-Ey Müminlerin Emiri, nedir bu görüntün böyle? Ayağın yalın, başın açık, bir elinde devenin ipi, öteki elinde de eteklerin!.. Yollara dökülen şam halkı seni bu halde görse itimadı sarsılır, hürmeti kırılır!..

Bu sırada derenin öteki yanına geçen Halife durumunu değiştirmeden cevap verir. Ama nasıl cevap.. şu değerlendirmesine bakın lütfen:

- Bunları sen mi söylüyorsun Ebu Ubeyde? der. Keşke senden bu sözleri işitmeseydim. Eğer durum söylediğin gibi ise, yani bu halk bize ayağımızdaki ayakkabımız, üzerine bindiğimiz devemizle dış görüntümüze göre itibar gösteriyorsa şunu iyi bil ki, ben bu itibarı şu çıplak ayaklarımla tekmeliyorum!.. Halbuki bizler sıradan adi kimselerdik. Allah bize ıslam'ı nasip etti, imanla bizleri şereflendirdi. Biz itibar ve izzetimizi imandan, ıslam'dan aldık. ısterse ayağımız yalın, başımız kabak olsun, sırtımızdaki hırkamızda da kırk yama bulunsun! Biz iman ve ıslam'dan başka bir görüntüyle şeref kazanmayı hiç düşünmedik...

Evet, sandeletlerini boynuna asan, devesinin ipini bir hizmetçi gibi elinde tutan, sırtındaki hırkasında ise yamalar bulunan bu mütevazı kimse, kendisinden emin güçlü kimsedir. Nitekim bu yamalı hırkanın sahibine şam Hıristiyanlarından birinin şikayeti şöyle olur. Der ki:

-Valiniz cami yaptırmak için rızam olmadan arsamı elimden aldı, kimseyi de dinlemiyor..

Bu şikayeti yapan Hıristiyan'ın ümidi pek de yoktur. Çünkü şikayet ettiği Halifenin sırtındaki hırkasında yamaların var olduğunu görmüştür. Böylesine mütevazı birinin sözünü geçirecek kuvvette olması uzak ihtimal. Oracıkta bulunan bir kemik parçasını eline alan yamalı hırkanın sahibi ise, kemiğin üzerine sadece şunu çiziktirir: "Ben Hattap oğlu Halife Ömer'im!."

Ümitsiz şekilde kemik parçasını alan Hıristiyan, söz dinletemediği valiye götürüp uzatır. ımzayı okuyunca heyecanlanan valinin titreyen dudaklarından dökülen sözler şundan ibaret olur:

-Rızan olmadan kimse arsanı alamaz. Biz arsanı istemiyoruz artık..

Evet, güçlü insan yamalı hırka giyecek kadar mütevazı olur. Mütevazı insan da sözünü dinletecek kadar kuvvetli olur. ışte böyle..



Ahmed Sahin
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

2

20.06.2007, 19:16

ALLAH razı olsun...RABBıM iç güzelliğimizi arttırsın...güzel ahlak nasip etsin kardeşim...baki selamlar...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

3

20.06.2007, 21:04

Hz. Ömer'in hikmetli sözleri, bütün edebiyat kitaplarında yer almaktadır.Bunlardan bir kaçı;

--sırrını saklayan kendine hakim olur.

--Kalplerinizin nefret ettiği inanlardan sakınınız.

--ınsanların en akıllısı, insanların hareketini takdir edenlerdir.

--Bugünün işini yarına geciktirmeyin. ış bir kere geri kalırsa hiçbir vakit ilerlemez.

--şerri bilmeyen onun tuzağına düşer.

--Soru soran adamın sorusundan onun akıl seviyesini anlarım.

--Başkalarını ıslah etmek için önce kendinizi ıslah etmeniz gerekir.

--Dünyaya az meylet ki, hür yaşayasın.

--Günah işlemekten vazgeçmek, tövbeyle uğraşmaktan daha kolaydır.

Bana hatalarımı gösteren adamdan Allah razı olsun..
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

4

20.06.2007, 21:24

HZ.Ömer'in idarede yaptığı yenilikleri özetleyelim:

1- Beytülmali kurması

2- Mahkemeleri kurması ve kadı tayin etmesi

3- Emirel-müminin adını alması

4- Askeri isareyi kurması

5- Gönüllülere maaş bağlanması

6- Arazi vergi dairesini kurması

7- Arazi ölçme ve keşfi

8- nüfus sayımı

9- su kanallarının inşası

10- Kûfe,Basra,Musul,Fustat gibi şehirleri kurması

11-Fethedilen ülkelerin vilayetlere ayrılması

12-Gümrük vergisini koyması

13-Nehirlerden çıkan şeylerin vergilendirilmesi

14-Düşman memleketlerindeki tüccarların ıslam memleketleriyle ticaret yapmasına izin vermesi

15-Hapishanelerin kurulması

16-Memleketleri gezip teftiş ederek halkın durumunu araştırması

17-Polis idaresini kurması

18- Askeri merkezler kurmak

19- Saf Arap atı ile diğer atları ayırmak

20-istihbarat biriminin kurulması

21-Mekke Medine arasında yolcular için misafirhane kurmak

22-Anneleri tarafından terk edilen çocukların himaye edilmesi

23-Çeşitli şehirlerde misafirhaneler kurmak

24- Gayrimüslim bile olsa Arapların esir alınmamasını sağlamak

25-Kimsesiz Yahudi ve Hıristiyanlara maaş bağlanması

26-Mekteplerin kurulması

27-Öğretmenlere Maaş bağlanması

28-Hz.Ebubekir'i Kur'an-ı toplaması için ıkna etmek

29-Kıyas kurallarının kabulü

30-Sabah ezanına "Es-salatü hayrun min-en-nevm" yani namaz uykudan hayırlıdır, cümlesini eklemek

31-Teravih namazının cemaatle kılınmasını kabul

32-Bir defada gerçekleşen tlak-ı selaseyi "Talak-ı Bâin" olarak kabul etmek

33-Sarhoşluk suçu için kamçı cezasının en yüksek ceza olarak kabülü

34-Satılacak atlardan zekat alınması

35-Beni Tğlib'ten vergi yerine zekat alınması

36-vakıf sisteminin kurulması

37-Cenazede dört tekbir için ashabın ortak karara varmasını sağlamak

38-Camilerde vaazı başlatmak.(Hz.Ömer'in emri ile camide ilk defa vaaz aden şahıs Temim Dari'dir.)

39-ımam ve müezzinlere maaş bağlanması

40-Hiciv yazmayı yasaklayarak, yazanların cezalandırılması

41-şiirlerde kadın isminin geçmesini yasaklamak.....

Hz.Ömer'in daha birçok yeniliği varsa da burada sözü bitiriyorum....
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

5

07.07.2007, 16:55

Bir gün Hz.Ömer, Huzeyfe'ye memurları arasında munafık olup olmadığını sormuş, O da memurların arasında bir münafık olduğunu söylemiş fakat bu münafığın kim olduğunu açıklamayı reddetmişti.Huzeyfe diyor ki: "bir kaç gün sonra o münafık memur görevden alınmıştı.Çünkü Hz. Ömer istihbarat memurları ile onu bulmuştu" Hz.Ömer'in bu dikkatinden dolayı memurlarından hiçbiri keyfi hareket etmeye cüret edemezdi.Taberî der ki: "memurlar onun izni olmadan birşey yapmaya asla cesaret edemezlerdi."
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

6

07.07.2007, 17:01

Hz.Ömer, beytülmale çok dikkat eder, kimsenin haksız yere ordan bir cübbe bile almasına izin vermezdi.
Bir defasında, Hz.Ömer'in kızı Hafsa ganimetten payını almaya gelmişti.Çünkü Hz.Hafsa, Peygamberimizin ailesindendi.Hz.Ömer kızına şu cevabı verdi:

"Kızım, benim malımda hakkın vardır.Fakat bu para ganimet dairesine aittir.Benim şefkat hislerime hitap ederek beni malup etmeye çalışma." Hz. Hafsa istediğinden vazgeçerek geri dönmüştü
. (müsned-ımam Hanbel)
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir