Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

misildak

Stajyer

  • Konuyu başlatan "misildak"

Mesajlar: 82

Konum: ıstanbul

Meslek: Maden Müh.

Hobiler: Bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

1

15.05.2007, 15:34

Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merdudtur...

Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merdudtur... diyor Bediüzzaman

merdud : Reddolunmuş. Kabul edilmemiş. Geri döndürülmüş. Kovulmuş.
demek...

birde namaz kılmayan kafirdir deniliyor. ayet ve hadis'e dayanarak...

Bediüzzaman ise kafirdir demiyor... bu zamanda namaz kılmayan kafirdir diyenlere nasıl bir cevap vermeliyiz...

MıRZASAıD

Orta Düzey

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

2

15.05.2007, 16:09

sorularla islamietten okumuştum:

Alıntı

”ınsan ile şirk ve küfür arasında namazı terk etmek vardır“,

“Münafıklarla bizim aramızdaki ahid namazdır”


mealindeki hadislerdeki tehditler, “namazın farz olduğunu inkar eden, yahut namaz kılmamayı helal sayan” kimseler içindir. Yoksa, namazı Allah’ın emri kabul eden ama kılmakta tenbellik gösteren insan için şirk ve nifak söz konusu olamaz.

ıbni Abidin ise Reddü’l-Muhtar isimli eserinde namaz bahsinin baş taraflarında, “namazın farziyetini inkar eden kafir olur. Umursamayarak, yani tembelliğinden dolayı kasten terk eden kimse ise günahkar olur” demektedir.

Yani namaz kılmamak büyük günahlardandır. Büyük günahları işleyenin kafir olacağını sadece batıl bir mezhep olan Mutezile mensupları söylerler. Fakat devamlı sûrette namaz kılmayan insanın imanının da zamanla bir takım tehlikelere maruz kalabileceği gözden ırak tutulmamalıdır.


anladğm kadaryla üstad Allah’ın emri kabul eden ama kılmakta tenbellik gösteren insan için kafir dememiştir..doğrusunu Allah bilir..

selametle..
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.

misildak

Stajyer

  • Konuyu başlatan "misildak"

Mesajlar: 82

Konum: ıstanbul

Meslek: Maden Müh.

Hobiler: Bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

3

15.05.2007, 16:26

ALLAH razı olsun... biraz daha detaylı bilgi verebilir misiniz...
ben bir ekleme yapayım... alıntıdır...


Namazı Terkin Dini Cezası
Osman ERSAN
Namazı inkar eden kafir olur. Çünkü kat'i delille sabittir. Umursamayarak yani tembelliğinden dolayı kasten namazı terk eden fasık olur. (ıbni Abidin, Reddü'l Muhtar, c. 2, s.7).

Farz olduğunu inkar etmemekle birlikte beraber tembellikle namazı kılmaya uygulanacak dünyevi cezanın ne olacağı mezhepler arasında mezhepler arasında itilaflıdır.

Hanefîlere Göre; namazı kılmayan fasıktır. Namaz kılıncaya veya ölünceye kadar hapsedilir ve dövülür.

Mâlikîlere Göre; vaktin sonuna kadar beklenir, bu müddet zarfında kılarsa serbest bırakılır, kılmazsa ceza olarak (kafir sayarak) öldürülür.

şâfiîlere Göre; vaktin sonuna kadar beklenir, sonra tövbeye davet edilir. Tövbe edip namazını kılarsa, serbest bırakılır. Aksi halde ceza olarak öldürülür. Öğleyi ve ikindiyi terkten dolayı güneş batıncaya kadar, akşam ve yatsıyı terkten fecir, sabahı terkten dolayı da güneş doğuncaya kadar ceza tatbik edilmez. Ancak kendisinden namazı vaktinde eda etmesini istemek şarttır.

Hanbelîler Göre; namazı tembellik göstererek terk eden kimseyi devlet başkanı veya naibi namazı kılmaya davet eder. Eğer sonra ki namazın vakti daralıncaya kadar kılmazsa katli vaciptir. Fakat üç gün kendisi tövbeye davet edilmedikçe ceza infaz edilmez. Mezheplerin her birinin görüşlerini dayandırdıkları akli nakli deliller vardır. Ancak sözü uzatmamak için bu kadarıyla yetindik. (Necati Yeni el, Hüseyin Kayapınar, Sünen-i Ebû Davud Terceme ve şerhi c. 2, s. 112)

Kaynak: Osman ERSAN, Gözümün Nûru Namaz, Erkam Yayınları.


http://www.namazzamani.net/turkce/namazi_terk.htm

misildak

Stajyer

  • Konuyu başlatan "misildak"

Mesajlar: 82

Konum: ıstanbul

Meslek: Maden Müh.

Hobiler: Bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

4

15.05.2007, 18:21

bu alıntı ışığında açıklama getirir misiniz...

5

15.05.2007, 19:00

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=7798 adresindeki konu ekseninde belirtilen son alıntıya dikkatinize çekerim. Dinde hassas ama mukakeme-i akliyede noksan olan insanlar bu tür açıklamalarıyla nefsi boşlukta olanları ıslam'dan soğutuyorlar.

Mezhepler el Hak doğrudur. Alıntıda geçenler de doğru olabilir. Fıkıh alimi değilim. Ama yasalarda bile kanun icrasının zaman aşımına uğraması, zamanla geçerliliğini yitirmesi söz konusu olabiliyor.

Sadede gelmek gerekirse;

1- Tembellikten namaz kılmayanları öldürebilmeniz veya bu hükümleri uygulayabilmeniz için önce insanları bu hataya düşürecek etkenleri gidermeniz gerekmiyor mu?

2- Tüm Müslüman ailelerin, çocuk eğitiminde namaz şuurunu çocuklarına kazandırmasını sağlayacak önlemleri almanız gerekmiyor mu?

3- Toplum içerisindeki kamuoyu dediğimiz kabullerin, namazı bile bile terk edene sosyal yaptırımı (istibdada kaçmadan) uygulamasının eğitimle sağlanması gerekmiyor mu?

4- Asr-ı Saadet'te namazı tembellikle terk ettiğinden dolayı öldürülen kimse olmuş mu, olmuşsa olayı bütünüyle anlatır mısınız?

MıRZASAıD

Orta Düzey

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

6

15.05.2007, 19:36

talha kardeşe katılıyorum..

namaz kılmayan bir kimseyi küfür ve şirkle itham etmek yerine ona, namazın manasını ve mahiyetini tatlı bir sohbet havası içinde açıklamak gerekir. ınsanın namaz kıldığı takdirde kendisini yoktan var eden Yaratıcısının huzuruna çıktığı, Onunla doğrudan muhatap olduğu, Cenab-ı Hakkın rızasına ancak namaz kılmakla erişileceği kendisine anlatılmalıdır. Peygamber Efendimiz, Sahabe-i Kiram ve diğer büyük zatlar da insanları hep yumuşaklıkla, güzel muamele ile, ibadete teşvik etmişler, onları ürkütüp korkutmadan uzak durmuşlardır.
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.

misildak

Stajyer

  • Konuyu başlatan "misildak"

Mesajlar: 82

Konum: ıstanbul

Meslek: Maden Müh.

Hobiler: Bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

7

15.05.2007, 22:49

bende sizinle aynı düşünceleri paylaşıyorum lakin, karşı görüşteki kişilerin ayet ve hadislerle ilgili iddialarına karşı Üstadın dusturunu yani merduddur konusunda ispat yapabilir miyiz... yardımcı olursanız sevinirim...

8

15.05.2007, 23:21

Kuran'da açık ayet var zina ile ilgili olarak 100 sopa vurulmasını açık ve net bir şekilde emreden ancak şeriatla yönetilmeyen ve baştan aşağıya şer'i sisteme göre şekillendirilmemiş olan günümüz devletlerinde şer'i hükümleri uygulamaya kalkmak suistimallere ve istibdada yol açar ve riyayı yaygınlaştırır. Namaz meselesi de aynıdır diye düşünüyorum.

Ben fıkıh eğitimi almadığım için fıkhi boyutunu bilemeyeceğim. Bununla birlikte Üstad Hazretlerinin malum şahsa karşı bu ifadelerikkullanmasına karşın, Risale-i Nur'da ve yaşamı boyunca çevresindeki insanlarla olan diyaloğunda namaza teşvik edici hareket ettiğini, korkutmadan ve sevdirerek nasihatlerde bulunduğunu biliyorum.

Muhabbetle...

MıRZASAıD

Orta Düzey

Mesajlar: 319

Meslek: tecavüz değil tedafüdür.Hem tahrip değil, tamirdir. Hem hâkim değiliz, mahkûmuz

  • Özel mesaj gönder

9

16.05.2007, 10:06

Alıntı

soru:

Namaz kılmayan haindir, hainin hükmü merduttur. ifadesinde namaz kılmayan müslümanın hain haline gelmesine sebep nedir?

cevap:

Değerli Kardeşimiz;

Namaz kılmayan haindir ifadesi genel bir hüküm değildir. Zira bu ifade çok özel durumlarda, özel şahıslara göre kullanılır. Çünkü itikat dairesi ayrıdır, muamelat dairesi ayrıdır. Yani insan fikren ve düşünce itibariyle dininden ve inancından sapmadığı müddetçe küfre girmez ve imandan mahrum olmaz. Ancak ibadet ve muamelattaki eksiklikler insanı sefahate, harama ve fısk’a götürür. Dolayısıyla namaz kılmayanlar günahkar ve fasık olurlar. Mürted olup dinden çıkmazlar.

Fakat namaz kılmamakla beraber, namazı inkar ederse, işte o zaman hem fasık hem de küfre girmiş olur ve Allah korusun küfre girer. Bir de bazı zalimler var ki; hem ibadet etmez, hem inkar eder, hem de fesat şebekesi olarak ehl-i imana zulüm eder. işte bu tipler de, hem fasık, hem kafir, hem de haindirler. Sadece Cuma namazını kılanlar, cumanın mesuliyetinden kurtulurlar. Ancak kılmadıkları diğer farz olan ibadetlerden mesuldürler.

Muamelattaki muhasebe ve muvazene ruzu mahşerde tek tek mizana girecektir. ıyiliği ve hasenatı kemiyeten veya keyfiyeten ağır gelenler kurtulacaklardır.

Dinimizin muamelatla ilgili kısmında, ya hep yada hiç kanunu yoktur. ınsanlar yaptıklarından kurtulurlar, yapamadıklarından da muhasebeye çekilirler. Amelin hesabı böyledir.

Fakat imanda tecezzi yoktur. Yani hakaiki imaniyenin her hangi birini inkar eden, tamamını inkar etmiş gibidir. Fikirde ve itikattaki bu kaide amelde tatbik edilmez.

Cenab-ı hak Maide suresinde kur-an’ı kerimdeki hükümlerle amel etmeyenleri fasıklar, zalimler ve kafirler olarak tarif eder. Buradan da anlaşacağı üzere amel etmemenin mahiyeti ve sebepleri söz konusudur.

Sadece amel etmeme tembellik ve fısk, amel etmemekle beraber hafife alma ve alay etme, zulüm; bunlarla beraber inkar da olursa küfre girilmiş olur.

Dolayısıyla iman eden bir müslümanın muamelattaki eksikliği veya terki insanı küfre sokmaz. Zira küfre girmenin çok ağır şartları vardır.

www.sorularlarisaleinur.com
Zübeyir Gündüzalp diyor ki: "Dünyada huzur ve rahat mı arıyorsunuz? Ukbada saadet mi istiyorsunuz? Risale-i Nur okuyunuz.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir