Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

30.08.2006, 12:07

nefis ile nefsi emmare ,arasındaki fark

Nefis” ile “Nefs-i emmare” ne demektir, aynı şeyler mi, yoksa farkları var mı?

Nefis derken çoğu zaman nefs-i emmareyi kastederiz. Kötülüğü emreden bu nefis, zamanla terbiye göre göre, günahlardan uzaklaşa uzaklaşa safiyet kazanır. Sonunda Allah’ın razı olduğu bir nefis olma makamına kadar çıkar. Nefsin bir manası da zat demektir. Yani ruhla bedenin her ikisini birden nefisle ifade ederiz. Bir ayet-i kerimede, “Allah’ın müminlerden nefislerini ve mallarını cennet karşılığı satın aldığı” haber verilir. Bu ayette geçen ve Cennet karşılığı olarak Allah’a satılan nefis, Onun rızası yolunda kullanılan bütün organları, bütün duyguları, aklı , hafızayı ve bütün his dünyasını içine alır.

Nefis için değişik tarifler yapılmıştır. Bunlardan birkaçı:
“Bir şeyin zâtı, kendisi, hakikati.”
“Ruh, kalp, can.”
“Bedene müdebbir (bedeni idare eden) olan ruh.” (Elmalılı Hamdi Yazır)
“şehvet ve gazabın başlangıcı olan kuvve.”,
“ınsandaki kötü vasıfları toplayan bir asıl” (Gazalî)
“şehvanî arzulara ve şeytanî yollara itirazsız, severek giren ve daima kötülüğü emreden düşman.”
Nefs-i emmare, insan nefsinin en aşağı mertebesi ve “Muhakkak nefis kötülüğü emredicidir.” âyetinin haber verdiği büyük düşmandır.
şehvet, hırs ve hasedin emrine girmekle, ruh ve kalbi aşağıların ve bayağıların hizmetine sokmağa çalışır. Kötülüğe aşık, harama düşkün, sefahate hayrandır. Hayırlı işlerde tembel ve ürkek, şerde cesur ve atılgandır. şeytanı meleklere secdeden men eden haset ve kibir, bu nefsin önde gelen sıfatları ve en belirgin özellikleridir.

Bu imtihan dünyasında, insanlar nefislerinden ve şeytandan gelen kötü telkinlerle, ılâhî fermandan gelen hidayet haberleri arasında bir mücadele verirler. Kazanılan her mücadele, yani yapılan her ibadet, vazgeçilen her kötülük, uzak durulan her haram nefis için bir terakki basamağı ve bir temizlenme ameliyesi olur. Yükselme yoluna giren bu nefsin son durağı rıza makamıdır; Allah’ın taktir ettiği her şeyi rıza ile karşılayan ve böylece Allah’ın da kendisinden razı olduğu bir nefis olma makamı.
Bu makama eren nefse, Cenab-ı Hak şu hitapta bulunur:
“Ey mutmainne nefis (Güvenceye kavuşmuş ruh)! Sen Ondan O da senden razı olarak Rabbine dön. Seçkin kullarım arasına karış (dahil ol) ve cennetime gir.” ( Fecr Sûresi, 27-30 )



Okunma Sayısı : 500

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir