Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

25.09.2005, 12:39

Harama bakmak körleştiriyor

Harama bakmak körleştiriyor
http://www.saidnursi.de/tr2/index.php/BA…lestiriyor.html


Bilim adamları yaptıkları araştırmalar sonucu, gayri ahlakî görüntülerin, seyredenleri geçici bir körlüğe sürüklediğini belirledi.

Edepsiz görüntüler bir an için insanın dünya ile ilgisini kesiyor. Bu ilginç tesbit algılama üzerinde araştırma yapan Amerikalı bilim adamlarına ait. Anlaşıldığı üzere edepsiz görüntüleri izleyenler kısa bir süre için tüm dikkatleri dağıldığı için diğer uyarıları algılayamıyorlar. Araştırmalar sırasında deneklere manzaraların ve binaların bulunduğu yüzlerce resim gösterilmiş. Deneklerin görevi resimlerde belli başlı bir objeyi izlemekti. Bilim adamları bu resimlerden önce iki ile sekiz edepsiz görüntü yerleştirerek, bunların algılama üzerinde etkili olup olmadığını kontrol etmişler. Buna göre normal resimlerin arasındaki edepsiz görüntüler çoğaldıkça, denekler aradıkları objeyi bulmakta o denli zorlanmışlar. Aynı etki bu resimler yerine silah veya yaralı bir kol resmi yerleştirildiğinde de ortaya çıkmış. Bilim adamlarına göre duyguları uyandıran motifler ister pozitif ister negatif olsun hepsi dikkati aynı şekilde etkilemekte. Böylece harama nazar etmenin ıslâm’da yasaklanmasının bir hikmeti daha ortaya çıkmış oldu.

(kaynak: c.bilim-teknik)
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

2

25.09.2005, 14:35

Unutkanlığada sebep olduğunu duymuştum

3

18.03.2007, 15:48

Harama nazar etmemek

Gençliğin ve bekârlığın mühim bir tehlikesi Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivâyet edilen şu hadiste çok veciz bir şekilde anlatılmaktadır:

“Âdemoğluna zinadan nasibi yazılmıştır. Buna mutlaka erişecektir. Gözlerin zinası bakmaktır, kulakların zinası dinlemek, dilin zinası konuşmak, elin zinası tutmak, ayağın zinası da yürümektir. Kalp ise heves eder, diler. Ferc (cinsel organ) ise bunu ya uygular veya reddeder.” (Müslim, Kader: 21)

Nitekim bir âyet-i kerimede, “Zinaya yaklaşmayın” buyrulmaktadır. “Zina yapmayın” yerine, “Yaklaşmayın” ifadesinin tercihi dikkat çekicidir. ışte bu kısa âyet, yukarıdaki hadiste belirtilen hususları içine almaktadır. Âyet, yaklaşmanın her türlü yolunu yasaklamaktadır.

Gerçi Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edilen, “şüphesiz ki, dillerle söylenmedikçe veyahut fiilen yapmadıkça Allah ümmetimin kalbinden geçirdikleri şeyleri onlara bağışlamıştır” (Müslim, Îmân: 58) şeklindeki hadîste, yasak bir fiili düşünmenin bağışlandığı belirtilmiştir. Ancak bunu alışkanlık hâline getirip zaman israf etmek, Allah’ı tefekkür ve güzellikleri düşünüp plânlamak için verilen düşünme ve hayal kabiliyetini boş yere meşgul etmek doğru değildir.

Nur Sûresinin 30 ve 31. âyetlerinde, “Mü’minlere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar. Bu, onların temizliği için daha uygundur. Muhakkak ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, namuslarını da korusunlar” buyrulmaktadır.

Bu âyetler hem erkeklere, hem de kadınlara, kendileri için bakılması caiz olmayan kişilere nazar etmelerini yasaklamaktadır.

ıbn-i Büreyde’den (r.a.) rivayet edilen şu hadis de konumuzla ilgilidir:

“Resûlullah (a.s.m.) Hz. Ali’ye (r.a.), ‘Ya Ali bakışı bakışa tâbi kılma, kasıtlı olmadığı için birinci bakış sana caizdir, (fakat) diğer bakışlar sana caiz değildir’ demiştir.” (Ebû Dâvud, Nikah: 43)

Buradaki “birinci bakış”, insanın çarşıda pazarda yürüyebilmesi için zarurî olarak baktığı yerlerde istemeyerek gözünün rastladığı durumlar için söz konusudur. ınsan gözü kapalı gezemeyeceğine göre, zarurî işleri için, lüzumlu yerlerde kasti değil, tebeî bir surette rastladığı durumlar birinci bakışa girer. Bazen insan bir şeye bakarken istemeyerek bir başka varlığı da görebilir. Bilhassa Asr-ı Saadet için söz konusudur.

Ama şimdi “Nasıl olsa ilk bakış caizdir” deyip sağı solu teftiş eder gibi bakarak gitmek doğru değildir. Çünkü zamanımızda anîden ve farkında olmadan rastlama gibi bir olay yoktur; her tarafta her an namahreme, açık saçık insanlara ve harama rastlanmaktadır. Bunun için tüm bakışları kontrol altında tutmak gerekir.

Bu konu Kastamonu Lâhikası s. 96’da şöyle geçmektedir: Risale-i Nur Talebelerinden bir genç hafız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: “Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?”

“Ben de dedim:

“Mümkün oldukça namahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. ımam-ı şâfiî’nin (ra) dediği gibi, “Haram-ı nazar, nisyan verir.”

Evet, ehl-i ıslâmda, nazar-ı haram ziyadeleştikçe, hevesât-ı nefsanîye heyecana gelip, vücudunda su-i istimalâtla israfa girer. Haftada birkaç defa gusle mecbur olur. Ondan, tıbben kuvve-i hâfızasına zaaf gelir.

Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan su-i istimalât, umumî bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüz’î, küllî o şekvâdadır. ışte, bu umumî hastalığın tezayüdüyle, hadîs-i şerifin verdiği müthiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Ferman etmiş ki: “Âhir zamanda, hâfızların göğsünden Kur’ân nez’ ediliyor, çıkıyor, unutuluyor.” (Süyûtî, el-Havî Li’l-Fetevâ, 2:253) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur’ân’a bu sû-i nazarla bazılarda set çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ ya’lemü’l-gaybe illâllah (Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez).

Namahreme bakmanın zararları çoktur. Kişinin zamanını, hafızasını, dikkatini tahrip eder. Bakmamak ise, milyonlarca sevap kazandırdığı gibi, şu kutsi hadisteki manevî lezzete mazhar eder:

“Namahreme bakmak, şeytanın oklarından bir oktur ki, her kim Benden korkarak onu bırakırsa, zevkine bedel ona öyle bir iman veririm ki, onun lezzetini ve tatlılığını kalbinde duyar.” (Taberânî ve Hâkim)

Burada da müthiş bir müjde var. Gerçekten gençlerimiz bu hususa dikkat ettiklerinde kendilerinde büyük bir huzur ve sevinç, âdeta maddiyattan sıyrılıp nuranîleşmiş bir hâl hissedeceklerdir.

Dr. ısrafil BEDRE
Biz muhabbet fedâileriyiz; husûmete vaktimiz yoktur.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

4

18.03.2007, 17:57

işte bu yüzden cemeat halinde hareket edilmezse hüsnü hatime zor :(

5

19.03.2007, 09:55

Bu yazıyı ben koymayı düşünüyordum.
Beni zahmetten kurtardınız. :D

Yazı gerçekten bu asrın küçük bir reçetesi. Allah yazanadan , koyandan ve okuyandan razı olsun

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

6

19.03.2007, 12:43

bayanlar için bi nebze diyorum,
ama erkekler için gerçekten zor bi durum..
yazın özellikle sokaklar çıplak insanlarla dolu.
kendini bilen, bakmamak için büyük çaba harcıyor,
kendini bilmeyende açmasaymış , açana bakarım diyor.
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

7

19.03.2007, 13:02

sorma gitsin
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

19.03.2007, 13:07

Harma bakmak,ruhun ali hislerinide öldürüyor..
beyin hücerelerinide öldürüyor..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

9

19.03.2007, 13:11

Evet hakikî terakki ise; insana verilen kalb, sır, ruh, akıl hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek, her biri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubudiyet ile meşgul olmaktadır.


Bu tarife göre, maddî terakkiler, yükselmeler, ilerlemeler hakikî değil, mecazîdirler. Zira, kabir kapısında sona ererler. Eğer bu terakkiler manevî terakkilere vesile olursa o başka meseledir; insanlığın hayrına olan teknoloji, insanın marifet ufkunu genişlendiren ve onu hikmet sahasında derinleştiren ilim gibi.

Hakikî terakki, insanın iç dünyasında, onu melekler sırasına geçiren hatta bazı yönleriyle onların da ilerisine götüren ilerlemelerdir. Bu ise her bir manevî duygu ve latîfeyi yaratılış gayesine en uygun ve ilâhî rızaya muvafık şekilde kullanmakla gerçekleşir. Bu takdirde, bu latîfeler kendilerine has ibadetlerini yerine getirmiş oldukları gibi, insanın manen terakkisine ve ebedî saadetine vesile olurlar.

Kalbi iman nuruyla parlayan insan, terakki etmiştir. Aklı ilimle aydınlanan insan, terakki etmiştir.

şefkatli ve merhametli insan, terakki yolundadır.
Sevgi ve korku hislerini yerinde kullanan, yani Allah için seven ve korkan insan manen ilerlemenin en büyük iki sebebini bulmuş demektir.
ınsan, bütün duyguları ve latîfeleriyle tek başına bir şirketler gurubu gibidir. Yüzlerce belki binlerce yönden kâr sağlayabilmekte, aksi hâlde yine binlerce çeşit zararlara düşebilmektedir.

Meselâ, helâle nazar eden, ilim tahsiline yardımcı olan göz, insan ruhu için büyük bir kâr kaynağıdır. Aynı alet, haramda ve zararlı eserleri okumakta kullanılırsa insanı isyana ve iflâsa götürebilir. Her organ, her duygu, her latîfe bu mânâda değerlendirilirse Üstadımızın terakki tarifi çok daha iyi anlaşılır.


http://www.sorularlarisaleinur.com/subpage.php?s=article&aid=341
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

10

19.03.2007, 13:34

Dün arkadaş bi korku filmi izliyorduk arkadaşla, sapık katil gözlerini çıkarıyordu insanların. Gözsüz bir hayat nasıl olur düşündüm, Allah muhafaza, dedim o zaman, bu gözlerin hakkını veremiyoz, şükrünü eda edemiyoz.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

11

20.03.2007, 11:16

çoğumuz çalışıyoruz, iş ortamında hergün birsürü erkekle muhatap
olmak zorunda kalıyorum.. hiç olmasa patronum ve diğer çalışanlar var
kafa önünde sadece çalışamıyosun, birşey sorana basını kaldırıp cevap
vermek zorundasın..
bu harama bakmak meselesine bunlarda giriyor dimi ?
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

12

20.03.2007, 12:43

Alıntı sahibi ""Tılsım""

çoğumuz çalışıyoruz, iş ortamında hergün birsürü erkekle muhatap
olmak zorunda kalıyorum.. hiç olmasa patronum ve diğer çalışanlar var
kafa önünde sadece çalışamıyosun, birşey sorana basını kaldırıp cevap
vermek zorundasın..
bu harama bakmak meselesine bunlarda giriyor dimi ?


biizm apartmanda bir abla var tesettürsüz çalışıyordu (hemde oldukça yüksek maaşı vardı) erkeklerle hergün muhattap oluyordu..onunla sohbet ettik içinde öyle bir ateş vardıki okadar pişmandıki ve uzun konuşmaların ardından karar verdi..inanırmısınız işten ayrılma ve kapanma kararı aldı iş yerinde okadar tepki vermişlerki erkekler gelip yanına konuşmaya çalışıyormuş o ise başını kaldırıp yüzlerine bile bakmıyormuş şimdi ayrıldı işten..tesettüre girdi..Rabbim elbet ne hayır kapıları açacaktır ona..

13

20.03.2007, 14:00

ne güzel, inşallah bigün bende işi bırakabilirim.. zaten gelecekle
ilgili tek planım var işi bırakmak ve kendimi yatılı kuran kursu gibi
bi yere kapatmak. hedefim böyle..
ama işi bırakmam şuan hatta bikaç sene daha çoook zor.

bakalım hayırlısı..
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

theQueen

Profesyonel

Mesajlar: 676

Konum: istanbul

Meslek: öğrenci

  • Özel mesaj gönder

14

20.03.2007, 14:02

hakkında hayırlısı olsun
günümüzde
haramlardan sakınmak çok zorlaştı
kula bela gelmez hak yazmayınca, hak bela yazmaz kul azmayınca!!!

15

20.03.2007, 14:09

inşallah, hepimizin..

Allah razı olsun.
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

16

22.03.2007, 17:12

Gerçekten çalışmak zorundamısınız?

Tılsım çalışıyoruz demiş evet bir çok bayan çeşitli işlerde çalışıyor ancak çalışmaya mecburmu birinci olarak onu düşünmek lazım ikincisi bütün imkanları araştırdık mı mesela hemşireler bazı hastanelerde kapalı olarak çalışabilir,kapalı yer varken açık yerde çalışmak olmaz yani,bayanların çalışması iyi bişey ancakonların en önemli meselesi annelik yapmaları ve bütün zamanlarını annelik vede yuva kurmak için harcamalılar bence tabi...

Kuran neder Hadisler neder onlara bakmak lazım tabi...

17

22.03.2007, 19:09

Vehbe Zuhayli'nin Nur-30,31 ayetlerin tefsirinden:

Kadının erkeğe karşı avreti
: Eğer kadın yabancı (nâmahrem) ise bütün bedeni avrettir. Erkeğin yabancı kadının alışverişte ihtiyaç duyduğu için sadece yüzüne ve ellerine bakması caizdir. Erkeğin herhangi bir neden olmaksızın yabancı kadının yüzüne kasden bakması caiz değildir. Erkeğin gözü ansızın kadina takılirsa: "Müminlere söyle, gözlerini (harama karşı) yumsunlar." ayetine : binâen erkek gözünü kapar veya çevirir.

ımam Ebu Hanife fitneye mahal olmadıkça bir defa bakmayı caiz görmüştür. Ancak birkaç defa bakması caiz değildir. Bunun delili az önce geçen "Ey Ali! Bir bakışın peşinden tekrar bakma. Çünkü birinci bakış senin hakkındır, ikinci bakış senin hakkın değildir." şeklindeki hadis-i şeriftir.

Evlilik maksadıyla kızı görmek için ona bakmak caizdir. Bunun delili ıbni Hibban ve Taberanî'nin Ebu Humeyd es-Sâidî'den rivayet ettiği Peygamberi-miz'in (s.a.) şu hadisidir: "Sizden biriniz bir kadınla evlenmek istediği zaman kadın bilmese bile evlenmek niyetiyle baktığı zaman erkeğin kadına bakması caizdir."

Ayrıca alışveriş anında ihtiyaç duyulursa kadını tanımak için bakmak da caizdir. şahitlik esnasında da yüze bakmak caizdir. Çünkü tanımak ancak bu şekilde gerçekleşir. şehvetle bakmak ise yasaklanmıştır. Bunun delili Peygam­berimiz'in (s.a.) ımam Ahmed ve Taberanî'nin ıbni Mes'uddan rivayet ettikleri "Gözler de zina eder." hadisidir.

Güvenilir doktorun tedavi için kadına bakması caizdir. Sünnetçinin sün­net çocuğunun avret yerine bakması caizdir. Çünkü bu zaruret yeridir. Zinaya şahitlik yapmak için zina edenlerin fercine kasden bakmak, doğum için fercine bakmak, sütanne şahitliğinde bulunmak için emzikli kadının göğsüne bakmak caizdir. Boğulmaktan veya yangından kurtarmak için kadının bedenine bak­mak caizdir.

Kadın nesep, sütanne veya hısımlık sebebiyle erkeğin mahremi ise aralarında ımam Ebu Hanife'nin de bulunduğu bir gurup alime göre kadının göstermemesi gereken yerleri gündelik iş esnasında da örttüğü yerlerdir.

Erkeğin hanımının bütün bedenine, hatta fercine bile bakması caizdir. An­cak ferce bakmak mekruhtur.

d) Erkeğin kadına karşı avreti: Erkek kadına yabancı ise erkeğin o kadına karşı avreti dizle göbek arasıdır. Bir başka görüşe göre erkeğin yüzü ve elleri dışındaki bütün bedeni kadına karşı avrettir. Tıpkı kadının erkeğe karşı avret olan yerleri gibi kadının erkek hakkında avret olması hilâfına olan birinci gö­rüş daha doğrudur. Çünkü kadının bedeni bizzat avrettir. Bunun delili kadının vücudu açık olarak namaz kılmasının sahih olmamasıdır. Erkeğin vücudu ise böyle değildir. Kadının fitneye düşme ihtimali durumunda erkeğe kasden bak­ması veya kadının erkeğin yüzüne tekrar tekrar bakması: "Siz ikiniz ondan -yani âmâ olsa da ıbni Ümmi Mektûm'dan- örtünün." şeklinde daha önce geçen hadise binaen caiz değildir.

18

23.03.2007, 11:05

Allah razı olsun çok güzeldi

Kadınların yarı çıplak dolaşması bütün kötülüklerin anasıdır.
En büyük tehlikede kadının "benim kalbim temiz. Namus kalb temizliğine bakar" demesi. Bunlar yola gelmiyor.

Rabbim bu ahirzamanda bütün insanlığa rahmet buyursun

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

19

23.03.2007, 11:21

Re: Gerçekten çalışmak zorundamısınız?

Alıntı sahibi ""centalsakird""

bayanların çalışması iyi bişey ancakonların en önemli meselesi annelik yapmaları ve bütün zamanlarını annelik vede yuva kurmak için harcamalılar bence tabi...


gerçekten çalışmak zorundayım en az birkaç sene daha, çalışmak zorunda olmasam sırf para için çalışmam. elbet aç kalmam ailem var.

evet güzel diyosunuz da, şahsen ben evleneceğim kişiyle karşılıklı içki içmek değil karşılıklı kuran okumak istiyorum. böyle kişilerde nerde saklı bilmiyorum. henüz denk gelmedim. denk gelmememde normal heralde ben neysem karşıma da benim gibi insanlar çıkıyor haliyle.

Selametle..
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

20

23.03.2007, 11:23

Ceka abi banada diyorlar , boşver bu işleri sen, yorma kafanı bunlara, senin kalbin temizmi sen ona bak. kalp zikirle, kuranla yıkanmadıkça nasıl ne kadar temiz oluyorsa artık bilmiyorum ben. benim kalbim temiz değil doğrusu.
Kıyılara vura vura hayatım, yosun tuttu düşlerim...
Aynaları kullanarak eskittim, eksidi gülüşlerim...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir