Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Aman yarabbi bu ne kuvvetli iman Bizler ise malesef bukadar imana sahip değiliz.Sahip olanlar müstesnaAlıntı sahibi ""@bdullah""
Sa'd Bin Ebi Vakkas anlatıyor:
" Uhud savaşında... Bir ara baktım. Abdullah bin Cahs yanıma geldi. Dedi ki:
" şöyle bir kenara çekilsek, ben dua etsem, sen amin desen; sonra istersen sen dua et, ben amin diyeyim olmaz mı?"
Ben de davetine icabet ettim ve olur dedim. Bir kenara çekildik. Önce ben dua ettim:
" Allah'ım! Bugün benim karşıma güçlü, kuvvetli birini çıkar, onunla çarpışalım, ben onu öldüreyim. Böylece hem en büyük hizmeti yapmış olayım, hem de ganimetini alayım" Abdullah Bin Cahs (ra) bu duaya "amin" dedi.
Allah'a yemin olsun istediğim oldu.
Sonra Abdullah Bin Cahs (ra) dua etti:
" Allah'ım! Bugün benim karşıma güçlü, kuvvetli, zorba birisini çıkar. Onunla kıyasıya savaşayım. Sonra o beni öldürsün. Bununla yetinmeyip karnımı yarsın. Kulaklarımı, burnumu kessin. Ve ben o halimle huzuruna çıkayım. Sen bana:
" Kulum Abdullah! Sana verdiğim azaları ne yaptın? Bunları kim böyle yaptı?" diye sorduğunda ben de:
" Ey Rabbim! Emanet olarak verdiğin o azaları yerinde kullanamadım. Haklarını veremedim. Sağlam olarak onlarla senin huzuruna çıkmaktan haya ettim. Bunun için onları senin ve Resul'ünün yolunda harcadım " diyeyim. Sen de bana: " Doğru söyledin " diyesin ve beni affedesin...
Bu duaya amin demek içimden hiç gelmedi. Fakat sözleştiğimiz için amin dedim. Vallahi onun duası benimkinden daha hayırlıydı. Vallahi akşama doğru onu gördüm. Burnu ve kulağı bir ipte sallanıyordu."
Aynı şehadet ve arzuya sahip olarak yüce huzuruna çıkma ve ebedi huzuruna kavuşma reca ve niyaziyle...
Amin...
Alıntı sahibi ""Talebe""
Sizlerin hürmetine benim gibi günahkar kulunu'da affedip, sehid olmayi nasip etsin.
.
Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""
Makamı cihad edip şehid olan gibi yüksek olmasa da şehid hükmünde olanlar var.Boğularak,yanarak,yüksekten düşerek,baş ağrısından,karın ağrısından, -yanlış hatırlamıyorsam- doğururken ölen anne şehid hükmündedir.Bunlar sadece bir kısmı...Okuduğuma göre galiba bu şehid hükmünde olan grup sayısı 50 lere varıyor.
Sahiheyn'den (Buhari&Müslim) Müslim'de şöyle bir rivayet vardır
[Kütüb-i Sitte No: 997] - Sehl ıbnu Huneyf (radıyallahu anh) anlatıyor:, "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Kim sıdk ile Allah'tan şehid olmayı taleb ederse, Allah onu şehidlerin derecesine ulaştırır, yatağında ölmüş bile olsa" buyurdu."
Müslim, Cihâd 156, 157, (1908, 1909); Ebu Dâvud,Salât 361, (1520); Tirmizî, Fedâilu'1-Cihâd 19, (1653); Nesâî-Gihâd 36, (6, 36); ıbnu Mâce, Cihâd 15, (2797).