Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

23.05.2005, 23:48

Türkiye'de İlericiliğin Tarihi

Türkiye'de ilerci olmak için önce " solcu" olmak gerekir.Ama illa devrimci olmaya gerek yoktur.Hatta yaşamınız kapitalizmin en vahşisi de olabilir., yeter ki din ,iman hayatınızda söz konusu olmasın yeter !

Ahlak ,aile ,fedakarlık...gibi kavramlar feodal zihniyetin uzantıları primitif toplumun göstergeleridir ve zihinlerden silinip atılmalıdır , hemen !

ılerici aydın, entel şahsiyet kesinlikle " laikçi" ve "kemalisttir".Ama sevdiğinden dolayı değil , ortama en uygun kalıp o olduğu için , rahatlıkla kız tavlayabilmek ve içebilmek , gerektiğinde arkasına sığınılacak bir kalkan vazifesi görmesi için öyle gözükürler.Yoksa entel'imizde bilir "Dersim'i , Mustafa Suphi'nin , şefik Hüsnü, SertelBorav'...ların başlarına gelenleri...!

ılerici kesinlikle içki içmelidir ve ağzından devrimcilik , hümanizm ,insan hakları ,özgürlük ,," gibi kavramları asla düşürmemelidir.Tabii ilerleyen gerici akımlar ve yokedilmeye çalışılan devrimlere de atıfta bulunulmalı ve devrimci kin her zaman ayakta tutulmalıdır

ılerici kişinin yaşam nedeni karşı cinsi tavlamaktır.Bazen entel , bazen bilgiç,bazen devrimci ...oltalarından birini kuşanır ve oltaya takılacak kurbanını - çoğu zamanda kendi gibi amaçsız yaşayan karşı cinsi - beklemeye başlar.Bazen ortaya ilginç fikirlerde atarlar "kadınların ilkel toplumlarda tavşan eti yememesinden hareket ederek feminizme atıfta bile bulunabilirler yeter ki o akşam o bardan eve tek başına geri dönmesin...!

ılerici daima kibirlidir. Bulunduğu toplumun en okuyan ,fikir üreten ,entellektüel birikimi , olaylara derinlemesine ve geniş açıdan bakanı o'dur.Hiç okumadığı solcu yazarların eserleri raflarını süsler ,kulaktan dolma bilgiler, sloganik bir kaç cümle ile sığ ve yüzeysel bilgisine bakmadan her konuda görüşler ileri sürer ve toplumu aydınlatma görevini yerine getirmiş olur .Doğru onun bildiğidir, ama o bilmek bilmiyor ve bilmediğini de bilmiyor !

Devrimci yobaz düşmanıdır. Onun laiklik histerisi vardır.Cami ,başörtüsü..görünce kırmızı görmüş boğaya döner ve saldırıya hazır bekler



ılerici her zaman askere selam yollar ,polise ise söver, sayar...!

Gıybet etmek , arkadan insanları çekiştirmek gibi şeylerin "günah" olması gibi yargılar kendilerinden uzaktır.

ılerici yalnız kalınca buhran geçirir, bazen de intihar eder.Demokrasi'yi sadece kendilerine yontarlar,eylemde devrimci,söylemde demokrattırlar !

Dünyalarında biraz oyalanıp sonra kabul etmedikleri ıslam'ın cenaze namazı ile bu dünyayı terk ederler .
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

2

24.05.2005, 00:53

25 / Furkan:
43. Kendi nefsinin arzusunu kendisine ilah edineni gördün mü? Ona sen mi vekil olacaksın?
44. Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.



45 / Casiye:
19. Çünkü onlar, Allah’a karşı sana asla bir fayda sağlayamazlar. şüphesiz zalimler birbirinin dostlarıdır. Allah ise kendisine karşı gelmekten sakınanların dostudur.

20. Bu Kur’an, insanlar için kalp gözleri (konumundaki bir nur), kesin olarak inanan bir toplum için de bir hidayet ve bir rahmettir.

21. Yoksa kötülük işleyenler, kendilerini, inanıp salih amel işleyenler gibi kılacağımızı; hayatlarının ve ölümlerinin bir olacağını mı sanıyorlar? Ne kötü hüküm veriyorlar!

22. Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulm edilmez.

23. Nefsinin arzusunu ilah edinen, Allah’ın; (halini) bildiği için saptırdığı ve kulağını ve kalbini mühürlediği, gözüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? şimdi onu Allah’tan başka kim doğru yola eriştirebilir? Hâlâ düşünüp ibret almayacak mısınız?

24. Dediler ki: “Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar.

25. Onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak, “Doğru söyleyenler iseniz babalarımızı getirin” demek oldu.

26. De ki: “Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi öldürecek, sonra da kendisinde şüphe olmayan Kıyamet gününde sizi bir araya getirecek, ama insanların çoğu bilmezler.”

27. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Kıyamet kopacağı gün, işte o gün bâtıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır.

28. O gün her ümmeti diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına çağrılır. (Onlara şöyle denilir:) “Bugün (yalnızca) yaptıklarınızın karşılığı verilecektir.”

29. ışte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.

30. ınanıp salih ameller işleyenlere gelince, Rableri onları rahmetine sokacaktır. ışte bu apaçık başarıdır.

31. ınkâr edenlere gelince onlara şöyle denir: “Âyetlerim size okunmuştu da sizler büyüklük taslamış ve günahkâr bir kavim olmuş değil miydiniz?”

32. “şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur” dendiği zaman ise; “Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz” demiştiniz.

33. Yaptıklarının kötülükleri karşılarına dikilmiş ve alay edip durdukları şey, kendilerini kuşatıvermiştir.

34. Onlara şöyle denir: “Bugüne kavuşacağınızı unuttuğunuz gibi, bu gün biz de sizi unutuyoruz. Barınağınız ateştir. Yardımcılarınız da yoktur.”

35. “Bunun sebebi, Allah’ın âyetlerini alaya almanız ve dünya hayatının sizi aldatmasıdır.” Artık bugün ateşten çıkarılmazlar ve Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işleme istekleri kabul edilmez.

36. Hamd, göklerin Rabbi ve yerin Rabbi, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

37. Göklerde ve yerde ululuk O’na aittir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.



Allah bizi Kur'an'dan nasipsiz kullarından eylemesin, faydalı ilim bilen, ilmiyle ihlasla amel eden hikmet sahiplerinden, müttakilerden eylesin, bizi bağışlasın, bizi affetsin, ayaklarımızı yolunda istikamet üzere, kalbimizi dini üzere sabit kılsın amin amin amin...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

3

24.05.2005, 01:04

selamın aleykum

AMıN...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir