Gerçek şu ki, inkâr artık bir büyü olarak sunulmaktadır insanlara...Yavaş yavaş kendine uygulanan büyü ile etki altına giren kişi yeni bir inkârcı olarak ortaya çıkıp inkâr düzeninin gönüllü bir elemanı olarak görev yapmaya başlar...Yaptığı iş yani Allah'ı inkâr onun için kesin doğru olan bir harekettir...Çünkü zihni bu şekilde değiştirilmiş,kendisine gizlice öğretilen bu inkâr kesin doğru gibi gösterilerek öğretilmiş,öğrenende kesin doğru olarak bilmiş ve öylece kabullenmiştir...O ve diğer herkese söylenense ''bu devirde'' yada ''bu zamanda böyle inanç olurmu'' gibi hipnotik telkinlerdir...Sanki bundan önceki zamanlarda insanlar cahillikten dolayı inanç içindeymişte şimdi artık teknoloji gelişti,bilim ilerledi bu zamanda bu inanç olmaz anlamında verilen bu ve benzeri telkinler telkin verilenler için çok hoş ve doğru olarak kabul edilir ve benimsenir...Kendisine karşı bir ''zihinsel savaş'' açıldığından habersiz verilen MUTLAK YANLIş telkinleriyle ortaya çıkan inkârı büyük bir şevkle ve övünmeyle savunur...Paneller,oturumlar düzenler,teoriler geliştirme,kendisinden önce ortaya atılan ''inkâr teorilerini'' savunma,eklemeler yapma gayretleri içine girer...Bu büyünün etkisindeki birey için inkâr MUTLAK DOğRU'dur...
Oysa Gerçek şu ki;
''bu devirde'' yada ''bu zamanda böyle inanç olurmu'' gibi düşüncelerle kastedilen zamanları ve devirleride,bundan önceki istisnasız tüm zamanlarıda zaman henüz yokken ''Yoktan Var Eden'' istisnasız tüm zamanlara ve herşeye istisnasız her an Hakim Olan Allah'tır (C.C.) şüphesiz bu bir ideolojik düşünce yada benzeri bir fikri sistem değil MUTLAK DOğRU'NUN TA KENDıSıDıR...Büyülü bir halden uzak olarak düşünüldüğü zaman görülürki basit bir düğme için bile o düğmeyi yapanı inkâr etmeyip,hatta inkâra hiç sapmadan düğmeciyi düşünüpte, o düğme ile karşılaştırması bile yapılmayacak kendisi için yada kainattaki istisnasız tüm diğer herşey için BıR YARATICI'yıdüşünmeyip,inkâr etmek MUTLAK YANLIş VE ASLINDA BıLıMSEL DEğıL BıLıMDIşI OLARAK MUTLAK GERÇEK'TEN SAPMADIR...Çünkü ''madem düğme için bir düğme yapan düğmeci vardır o halde tüm kainat ve içindeki herşey içinde BıR YARATICI VARDIR...O ALEMLERıN RABBı ALLAH'TIR...''şeklinde basit bir bilimsel düşünce ile bile Allah'ın varlığına ulaşmak mümkünken Allah'ı ınkâr MUTLAK YALNIşTIR...şöyle bir düşünce ortaya çıkabilir zihinlerde; ''madem Yaratıcı'dan söz edilmekte neden bir kaç değilde bir Yaratıcı olarak söylenmekte...'' Çünkü Bir Yaratıcı Yani Alemlerin Rabbi Allah vardır...Ve O Tektir...Eşi,benzeri,ortağı,yardımcısı yoktur...Evet birkaç düğme vardır...Düğmelerin renk,desen,yapımda kullanılan malzeme gibi özellikleri ile her hali ile değişik düğmecilerin elinden çıktığı bellidir...O halde bir değil bir çok düğmeciden söz edilebilir...Fakat tüm kainatta başından sonuna istisnasız her köşesindeki Kusurdan Uzak Yaratılışla Bir Tek Yaratıcı Olan Allah'a şahidiz...
---Atomlar istisnasız heryerde aynı kusursuz diziliştedirler...
---Tüm kainatın başından sonuna istisnasız heryerinde aynı fizik ve kimya kuralları geçerlidir...
---Kainatın başından sonuna tüm insan ve cinler için ihtiyaçlar aynıdır...Hepsi acıkınca yemek yer,susayınca su içer,uykusu gelince uyur ve herkesin vücudunda aynı fiziksel ve kimyasal olaylar,reaksiyonlar meydana gelir...
---Tüm kainattın istisnasız her köşesinde iri ufak tüm canlılar için hayat aynıdır...Doğar,belli bir süre yaşar ve ölür...Bunun tersi hiç birzaman hiç bir yerde olmaz...
Tüm bu ve buna benzer olaylarla anlaşılırki zaman,olaylar,olayları yaşayanlar,yaşanan yerler ve herşey BıR YARATICI'NIN MUTLAK VARLIğI'NIN SAYISIZ DELıLLERıNDEN BıRKAÇIDIR...O HALDE MUTLAK GERÇEK şUDUR;
--ZAMANIDA ALLAH YARATMIşTIR...
--MEKANIDA ALLAH YARATMIşTIR...
--TÜM CANLILARIDA ALLAH YARATMIşTIR...
--TÜM OLAYLARIDA ALLAH YARATMIşTIR...
--ıSTıSNASIZ TÜM HERşEYıDE ALLAH YARATMIşTIR...'''Göklerin ve yerin mülkü O'nundur; çocuk edinmemiştir. O'na mülkünde ortak yoktur, her şeyi yaratmış, ona bir düzen vermiş, belli bir ölçüyle takdir etmiştir.''' (FURKAN SURESı / 2)
VE ALLAH BıR TEKTıR...'''De ki: O Allah, birdir.''' (ıHLAS SURESı / 1) '''De ki: "Eğer söyledikleri gibi O'nunla beraber ilahlar olsaydı, onlar arşın sahibine mutlaka bir yol ararlardı." (ıSRA SURESı / 42)
YAPILMASI GEREKENSE MUTLAK GERÇEK'E KARşI BÜYÜLÜ BıR HALLE KARşI ÇIKIP GÖZLERı KAPAYARAK ıNKÂRA GıTMEK,YADA ıNKÂR HALıNDE OLANLARA SEMPATı DUYMAK,MUTLAK GERÇEKTEN şÜPHE ıÇıNDE OLMAK DEğıLDıR...şÜPHESıZ GERÇEK şU Kı,BU TÜR BıR DAVRANIşLA ıNKÂR ıÇıNDE KALMAK YADA YENı ıNKÂRCI ADAYI OLARAK,ıNKÂRCILARDAN BıR ıNKÂRCI OLARAK ORTAYA ÇIKMAK,VEYA TAKıPÇı OLMAK,SEMPATı DUYMAK GıBı DAVRANIşLAR DÜNYA VE AHıRETTE MUTLAK MAHVOLUşUN SEBEBıDıR...
'''Bundan (Kur'an'dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.''' (AL-ı ıMRAN SURESı / 4)
'''Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah'ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zillet (zorluk damgası) vurulmuştur. Onlar, Allah'tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Allah'ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır.''' (AL-ı ıMRAN SURESı / 112)
'''Artık gerçekten o inkar edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız.''' (FUSSıLET SURESı / 27)
