Muhabbet Fedâileri

Bismillahirrahmanirrahim
Kainatı yaratan Cenab-ı Hak'ka sonsuz hamd-ü senalar olsun.
Yaşadığımız düzen içerisinde zihinleri karıştıran, maneviyata yönelmiş insanların saf ve temiz duyguları ile oynayan bir çok entrikacı ve fitneci gruplar var.Gelen sorular içerisinde en çok sorulan soru şu ''Kime güveneceğiz? ve Kime güveneceğimizi şaşırdık!'' oluyor. İnsanlar bu konuda çok haklı.Birileri mehdilik, birileri mesihlik, birileride dahada ileri giderek sapıtıyorlar ve peygamberlik iddaa ediyorlar.Binlerce yıllık dünya hayatında bu idaalar içerisinde olan çok sayıda sapıtmış kişiler geldi geçti.Fakat yaptıkları boş uğraşlardan, yüklenmiş oldukları büyük vebal ve günahlardan başka hiçbir şey kazanamadılar, kazanamazlar da!
Birinci olarak kendimize sormamız gereken soru şu: ''Nereden geldik? ve Nereye gidiyoruz?'' Kime hesap vereceğiz?''
Kabirde sorular içerisinde şüphesiz Dinimiz, Kutsal Kitabımız, Peygamberimiz gibi sorular var.Ve bu sorulara cevap verebilmemiz de yine dünyada işlemiş olduğumuz amellerle alakalı.Allah Teala amel-i salih olan kullarından eylesin.
İkinci olarak insanlara İslamı anlatan, Kur'an ve İman hakikatlerinin anlaşılmasına ve milyonlarca insanın müslüman olmasına vesile olan Hak yolunda giden cemaat ve tarikatlar var.Allah (c.c) hepsinden ebeden razı olsun.
Bunları inkar etmemiz mümkün değildir.Bunları inkar etmek ve görmezden gelmek deve kuşu gibi başımızı toprağa gömüp,vücudu dışarıda iken kendisini kimsenin görmediğini iddaa etmek gibidir.Sabah gözlerini kapatıp gece olduğunu iddaa etmek gibidir.Bazı meseleleri konuşurken son derece dikkatli konuşmak ve hassasiyet göstermek gerekiyor.Bir taraftan Kur'an'dan ve Peygamber'den uzak, bir haber yaşayıp diğer taraftan kulaktan dolma safsatalara ve yoldan tutma sahte şeyh ve hocalara bakarak ne yüce dinimiz İslamı nede Kur'an'a hizmet eden cemaat ve tarikatları yorumlama hakkı yoktur.''Mesleğim güzeldir diyebilir, fakat yalnız benim mesleğim güzeldir'' diyemez diyor, Üstad. Doğruları ve yanlışları değerlendirirken veya ortaya koyarken çok hassas bir çizgiye sahip olmamız gerekiyor.Hakkaniyet ve adalet düsturunu prensip edinmeyenlerin ortaya doğru bir bakış açışı koymaları da mümkün değil.
Kıyamet alametlerinden birisi de sahte mehdi,mesih,şeyh ve peygamberlerin çoğalmasıdır.TV ekranlarına kadar sıçrayan bu veba hem saf, temiz kalpleri ve iyi niyeti su istimal ederek inandıkları doğru yoldan çıkarıyor, hemde Kur'an'i ve İman-i cephesi tam oturmamış insanların bilhassa da gençlerin zihinlerini bulandırarak yanlış yollara sapmalarına neden oluyor.Bu fitneye verilecek cevap doğru İslamiyeti ve İslamiyete layık doğruluğu öğrenmekte ve göstermekte saklı.Kur'anın bu çağa dersi ve mesajını okumakta, anlamakta ve anlatmakta saklıdır vesselam.
Cenab-ı Hak Hakkı Hak bilip Hakka tutunan, Batılı Batıl bilip batıldan sakınanlardan eylesin.Hizmet-i Kur'aniye'den ayırmasın.(AMİN)
Dualarda buluşmak ümidiyle.Allah (c.c)'ya emanet olun.
N.Serkan DAĞLI
alacam_yeniasya@hotmail.com