Muhabbet Fedâileri

ıslamiyeti bilip yaşamayanı şeytan çok güzel kandırır. Türlü türlü evhamlarla yoldan çıkarır.

Bediüzzaman Hazretleri, küçük günahların büyük günahlara zemin hazırladığından bahseder. Ayrıca insana namaz zor geliyorsa, namazı inkara kadar gider. Gizli günah işleyen kimselerin de melekleri ve ruhani varlıkları inkara kadar gittiklerini söylüyor.

Neyse. Allah istikametten ayırmasın inş.

Ve aleykümüsselam.

1) Hayır, kanaatimce bu tespit doğru değil. Biz mü'minler iki dünya arasında bu günü yaşamıyoruz.
ıki dünya için bu günü yaşıyoruz. Geriye baktığımızda ıslamiyete bağlılığımız derecesinde rahatlıyor, ileriye baktığımızda seviniyoruz.
Ve bulunduğumuz anı verilen bir mühim vazifeyi ifa etmenin mutluluğu içinde dolu dolu yaşıyoruz.

2) Söylediğiniz şekilde davrananlar maalesef zahiren hafif ama gerçekte külfetli yolu seçiyorlar.
Bu konuda 3. ve 5. Söz okunulması gerekir.

Teşekkürler @talebe.. güzel söyledin..................

Alıntı

Aslında çok üzülüyorum,acıyorum.Nekadar zor bi hayat sürdüklerinin farkında değiller.Ne kadar güçlü bir psikoloji düşünsene (karşısında oturan diğer inançsız kişiye söylüyor) iki dünya arasında bugünü yaşamak!Yazık!!!

Aslında bu sözü söyleyene acımak gerekiyor.. Evet insanın "Sonra" yı düşünüp "Önce"yi yaşaması kadar mantıklı bir şey yoktur. Günlük hayatımızdan örnek verelim: Çoğumuz hayatımızın gençlik kısmını, tahsil devresi olarak geçiriyoruz.veyahut herhangi bir sanatı öğrenmek için çabalıyoruz. ve bu süre içerisinde "sonra" ki hayatımız olan "ortayaş ve ihtiyarlık" için iyi bir mesleğimiz olsun diye çalışıyoruz.
şimdi birisi : "ben sadece bu günü yaşamak istiyorum, sonraki hayatımı düşünüp ders çalışma veya bir sanat öğrenme zahmetine katlanmak istemiyorum. Bu zahmeti çekenlere de acıyorum. Gençliğimin heves ve arzularına göre yaşayacağım. sonrasını düşünüp gençliğimin zevklerinden fedakarlık etmeyeceğim" dese; o kişi ne kadar gerçeklerden uzak düşündüğünü ve yaşadığını gösterir. Çünkü daha sonraki hayatında meslek sahibi olamadığı için çok zahmetler ve fakirlikler çekecek. ( eğer kendisine bir miras kalmışsa veya bir piyango çıkarsa, o başka mesele. Çünkü ahiret işlerinde beleş kazançlar olmaz.) Bunu herkes bilir ve böyle insanı herkes kötüler..
Akıllı insan ise sonraki meslek hayatını düşünüp, önceden ona hazırlık yapar. Yani gençlik dönemini keyfini sürerken bir yandan da zevklerinden biraz fedakarlık yaparak sonrası için çalışır. ve sonrası için de iyi bir hayat hazırlamış olur.

Evet yol ikidir. "Ya dünyada az maddi zahmet ama ahirette rahmet ve keyf". Veyahut "dünyada az maddi rahatlık ama ahirette Gazab-ı ilahi ve zahmet". "Hem dünyada zahmetsiz keyf hem ahirette keyf" birlikte olmuyor.
ınsaniyetin özelliği olan aklı kullanan mümin , "dünyada az maddi zahmet ama ahirette rahmet ve keyf" yolunu tercih eder. Hayvaniyet ve cemadatın özelliği olan "geleceğini düşünmemek veya düşünememek" durumunda olan kafir ise sadece dünyada maddi rahatlığı esas alır. Normal dünya işlerinde "sonra"sını düşündüğü halde , ölümden sonrası için aynı bir hayvan gibi davranır, hiç düşünmez. ışte böyle insanlara acımak gerekir. Çünkü nasıl bir son ile karşılaşacaklarının farkında değiller.

Not: Burada maddi zahmet ve rahatlıkdan bahsettim. Yoksa manevi rahatlık ve zahmet yönü incelense , kafirin vay haline.....

Arkadaşlar sözü uzattım hakkınızı helal edin. Böyle kafirlerin akılsızca hareket edip, sonra da kendilerini akıllı , müminleri ise akılsız göstermelerine dayanamıyorum. Selametle.

@mihmandar;

Tesbitlerinin altına imzamı atarım.Duygularımıza ve düşüncelerimize tercüman olmuşsun.Allah razı olsun...

Alıntı sahibi ""nurunözü1""

-x bey böyle böyle diye anlatsam bu onun için tatmin edici bi cevap olmıyacak yani ona bu örnekle doğru yolu gösteremem bu konuda yapabileceğim en etkili yol hangisi olabilir.Yada bu denli inançsız olan birine karşı üstadın dediği gibi susmak mı lazım...
Allah'a emanet olun ....

Haşir Risalesi (10.Söz)
Tabiat Risalesi (23.Lem'a)
Yirmi ıkinci Söz

inşa'Allah yeter de artar bile,

Haşir risalesinde Üstad, ıbn-i Sina gibi bir dahinin "biz buna iman ederiz ama akıl bunu ispat edemez" dediği haşr meselesini çocuğun bile kavrayacağı tarzda anlatıyor, haşra inanan kayıtsız kalabilir mi?

Tabiat risalesinde ise küfre götüren yollar ,yani maddecilik vb. Üstad'ın deyimiyle "zir-ü zeber" ediliyor,

Yirmi ıkinci Söz'ün Birinci Makamı'nda iki kişinin başından geçen temsili bir hikakeyle tevhid anlatılıyor,bir akıllı-imanlı kişi var,bir de inançsız ve olaylara kayıtsız bir kişi,hikayenin sonunda imana geliyor diğeri
ıkincisini de siz okursunuz buraya yazarsınız artık

Nurunozu kardesim
Aslen Mihmandar abime yerden goge katilmakla beraber ufak bir not dusmek istedim:

1. Sorunun cevabi evet iki dunya arasinda bugunu yasamak kolay degildir diey verilebilir.

Cunku Risalede belirtildigi gibi Iman eden kisi sirtina onun dunya ve ukbasi icin gerekli erzak ve techizat ve teslihati yuklenmis bir askere benzer ki ufak bir maddi agirliga binaen binler manevi hafiflikler yasar.

Digerini hali ise bir meydani harekette, savas zamani bunlar agir diye kacan insanin haline benzer ki o en ufak seyden korkar ve titrer.

Ayrica bu ateist zatin dedigi olayin asli "Carpe diem" ve ya "Seize the day" ve ya "icinde bulundugun gunu yasamak" diye adlandirilirki. Ustad o muthis ordu kumandani ornegi ile Muminlere de dogru sekilde anlayarak "Carpe diem" demelerini tavsiye eder.

Ehli dunya bu sozu "Icinde bulundugun ani yasa, eglen cos en ust derecede" ve ya "bu dunyaya bir dahami gelecez abi?" mantigi ile anlarken, Ustad "Gecmis zaten gecmis, ondan ders almak lazim, keskelerle himmetini ona harcamamak lazim. Gelecek daha gelmemis, onun hakkinda planlarini yapip Allaha itimat etmek lazim. Elinde olan ise icinde bulundugun gundur, onu degerlendir" mantiginda anlar. iste size ayni soz ama farkli iki anlayis. Aslen iste bizlerin iki dunya arasinda bugunu yasamamizi ve bundan huzur duymamizi anlayamayanlarla farkimiz burda.

Bu arada bu yazdiklarim hicbir sekilde o ateiste cevap degildir. Allah kendisini islah etsin. Hem Nurunozu kardesim, siz de ona sefkat ediniz. Cunku Kur'an ve Risaleler bize sefkat lisani ile yaklasmayi salik buyuruyor. Dua ediniz(fiili ve kavli) ki inshallah Allah ona da birgun hidayet versin. Hem anlatiyorum almiyor ,anlamiyor, dinlemiyor demeyiniz. Fakire oyle geliyorki bircoklari varki ahirette elim bos diye dusunurken ve de onlarin vesilesi ile kimse hidayeti tatmamis zannettikleri halde hesap aninda imdatlarina bircok insan gelecek ve dua edecekler "Rabbim bu kulun bize hakikatleri anlatti ve biz onu dinleyerek bugun imanli olarak sana geldik" diye. cunku onlar o sahisla iliskisi kesildikten sonra iman edecekler. Yine herseyini yerine getiren bir adam- oyleki zannedersin ki hic gunahi yok- huzura geldiginde yine bir grup insan gelecek ve "Rabbim bu kulun benim cevremde yillarca bulundu ama kendisi yasadigi halde cimrilik yapip bunlari benimle paylasmadi ve ben bugun imansiz huzurundayim. O anlatsaydi belki kabul edecektim" diyecekler. Ve sanki bana oyle geliyorki bu iki grupta bahsettikleri insani yanlarinda gittikleri yere goturmek isteyecekler..... Allah bizi ikinci akibetten muhafaza buyursun....

hurmetler
BArish

Alıntı sahibi ""nurunözü1""

daha etkili bir yol olmalı...

Olmaz mı?

Kızılcıktan mamul olursa etki katsayısı artabilir,

medenilere galebe ikna iledir....

Kardesim... Peygamberimizin SAV yolune diken doken kadini hatirlayiniz. Siz ona iyi davranmaktan ve firsat buldukca iyilik yapmaktan cekinmeyiniz. Inshallah en azindan size karsi degil savunan bir sahit olacaktir(cehenneme gitse bile)...

hurmetler
BArish

Amin insallah.. GEC OLMADAN !!! :roll: ...ne diyeyim, Allah sabir versin size, kolay degil...