Giriş yapmadınız.

1

07.07.2010, 14:22

Youtube Krizi

Youtube krizi doğru yollarla çözülmeli



07 Temmuz 2010, 07:58








Zübeyir Ergenekon ergenekonya42@yahoo.com


Youtube Paylaşım Sitesinin 2 yıldır
kapalı olması daima konuşulan konulardan biri haline geldi. Birçok
insanımız “bilgi ve iletişim” çağında dünyada kabul görmüş bu sitenin
kapatılmasını haklı olarak yadırgıyor.

Youtube sitesinin kapatılmasına sebep olan M. Kemal’e hakaret içeren
videoların sitede yer almasıdır.

Uzun süredir eleştirilen bu duruma ilk neşter atıldı. BTK Başkanı
Tayfun Acarer, yargı kararıyla 2 yılı aşkın süredir erişim yasaklı olan
YouTube ve Google üst yönetimiyle bir araya geldi. Youtube sitesinden
istenenler dile getirildi. Bu istekler Türkiye’ye özel “tr” uzantılı
bir yerel versiyon sitenin açılması,ve şirketin diğer mükellefler gibi
vergi vermesi idi. Daha önce bu konu ile ilgili açıklamalarda bulunan
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da bu konuya değinmiş ve söz konusu
sitenin bir çok ülkede vergi kaydına bağlı olduğu halde Türkiye’de bu
mükellefiyetten kaçtığını ifade etmişti.

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, bir siyasî partinin genel başkanına
hakaret içeren videoların kaldırılması için telefon açtıklarını ama
kimseye ulaşamadıklarını da ifade etmişti.

Öncelikle iletişim çağında bu sorunun geç de olsa çözüme
kavuşturulması için çalışmalara başlanmasını görmek güzel bir
gelişmedir. Bakanlığın istediği gibi, 23 ülkede yerel site versiyonu
bulunan bir sitenin ülkemizde de yerel versiyonun olmasını istemek
hakkımızdır. Vergi mükellefiyeti altına girmesi hem haksız kazanç elde
etmesini önleyecek, hem de video sitesi ile yetkililer arasındaki
iletişim noktasında “muhatap” sorununu ortadan kaldıracaktır.

Olaya genel bir açıdan baktığımız zaman ”youtube krizinin” dar bir
alana hapsedildiğini düşünüyorum. Zira özellikle şart koşulan ve altı
çizile çizile söylenen nokta M. Kemal’e hakaret içeren videoların
yayından kaldırılmasıdır. Bu noktada Youtube’den sorumlu olan Google
ekibine “kırmızı çizgiler“ hatırlatılmıştır.

Öncelikle insan hakları dediğimiz zaman her insana eşit olarak
verilen haklardan bahsediyoruz demektir. Bir insana tanınan “şahsiyetine
ve manevî mirasın hakaret etmeme” hakkının diğer insanlara da
tanınması gerekir. Oysa Youtube Mustafa Kemal’e hakaret içeren
videolardan dolayı kapanmıştır. Zaman zaman bu sitede görülen din
büyüklerine, milletimizin önem verip sahip çıktığı şahsiyetlere yapılan
hareketler dikkate alınmamış ve bu yüzden bu siteye “uyarı” bile
gönderilmemiştir. Özellikle Peygamberimizi (a.s.m) kötülemek için
yapıldığı söylenen videolara karşı her hangi bir yaptırımda
bulunulmamıştır.

Bildiğimiz kadarı ile hukuk devletlerinde kişilere göre hukuk olmaz.
Hukuk her bireyi ilgilendirir ve kişinin makamına göre hukuk ilkeleri
değişmez. Bu açıdan Youtube kapatılmasını sadece M. Kemal’e hakaret
içeren videolara bağlamak yanlıştır.

Herkesin ulaşabildiği internet âleminde görüşümüze uysun uymasın
herhangi bir şahsa karşı hakaret içeren görüşlerin yer aldığı bir
videonun yayınlanmasını isteyemeyiz. Teknolojinin getirdiği
kolaylıkların insanın onurunu kırıcı şekilde kullanılmasını asla tasvip
edemeyiz.

Anlayamadığımız nokta, kanunların şahsa göre yapılmasıdır. Bir video
paylaşım sitesinde A şahsına hakaret içeren video yer alamayacaksa B
şahsını rencide edecek bir video da yer almamalıdır.

Ne yazık ki Youtube sorununun çözümü için masaya oturulduğu şu
günlerde bu yanlışta ısrar edildiğini görüyoruz. Youtube’nin açılması
için —yukarıda saydığımız makul isteklerin dışında— ısrarla M. Kemal’e
hakaret içeren videoların kaldırılması şart olarak koşulmaktadır. Bir
nevi Youtube Krizi, M. Kemal’e hakaret içeren videolar krizine
dönüşmüştür. Meselenin bu şekilde çözüldüğünü varsayalım. İlerleyen
günlerde, sevilen bir siyasetçiye, benimsenen bir kanaat önderine
hakaret içeren bir video yüklendiği zaman ne yapılacaktır? Biraz daha
‘özel’leştirelim: Küçük bir arkadaş krizinden dolayı bir şahıs
arkadaşına hakaret ve aşağılama içeren videoalar koyarsa durum ne
olacaktır? Herkes için hakaret içeren videolar yüklenebilir ve her birey
bu yolla rencide edilebilir. Öyle ise meselenin çözümünde her birey
dikkate alınmalıdır.

Bir hukuk devleti bütün vatandaşlarının aşağılayıcı tavırlarla
internet aleminde ilan edilmesinin karşısında olmalıdır diye
düşünüyorum. Herkesin erişebildiği bir alemde kimse incinmemeli. Bu
yüzden Youtube olayının halledilmesi için masaya oturulduğu günlerde
yetkililerden daha sağlam fikirlerle bu krizin çözülmesini sağlamalarını
istiyoruz.

Yoksa kriz büyüyerek hepimizi tehdit eden bir kaos ve kasırga halini
alabilir.

2

07.07.2010, 16:44

CEVAP: Youtube Krizi

Madem hakarete karşısınız , bütün insanlığın hassasiyetini göz önünde bulunduracak kararlar alın ki kimsenin sesi çıkmasın , internet bir alem insanlar ayrı bir alem :S
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir.
Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün.
Gerisi zaten kendiliğinden gelir...

( ŞEMS-İ TEBRİZİ )


Bu konuyu değerlendir