Giriş yapmadınız.

61

16.08.2006, 20:01

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?p=15062#15062
Bu linkteki Cum Hzr 24, 2005 4:46 pm tarihli mesaja bakabilirsiniz.

Böyle misaller,
anlatmak için, teşbih için belki verilebilir, ama dikkatli de olmak lazm, ne de olsa itikada müteallik bir mesele.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

62

17.08.2006, 09:31

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

[url]Böyle misaller,
anlatmak için, teşbih için belki verilebilir, ama dikkatli de olmak lazm, ne de olsa itikada müteallik bir mesele.[/quote]

evet abi hakılısın.okudum verdiğin linkteki mesajı..
Gerçekten de dikkatli olmamız lazım..Birbirimizi uyaralım böyle inş.Allah razı olsun..[/url]

63

17.08.2006, 09:37

âmîn ecmaîn.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

64

17.08.2006, 13:57

nuraşığı Allah senden razı olsunki insanların imanlarını kuvvetlendiriyorsun.

hele bu resimler çok güzel.geldiğim zaman bütün senin yazdıkları okuyacağım inşaallah.çok güzel çalışmışsın.
Allah razı olsun.

hepinizin mirac kandili mübarek olsun.selam.

65

17.08.2006, 14:26

Rabbim cümlemizden razı olsun inşallah abim..

ınanıyormki biz burda yazdığımız şeyleri ihlaslı bir şekilde sırf imanların kuvvetlenmesine vesile olmak niyetiyle yazarsak inş okuyanlarda etki bırakacak! ınşallah daim azami ihlasla buraya aktarırız yazılarımızı ki tesiri olsun değilmi :wink:

Bu bölüme yazı eklerken bazen nefsimin direndiğini görüyorum nefsimin karşısında suskun kadığımı zannetmeyin lafı yapıştırıyorum hemen;

Ey nefsim imana hizmet benim vazifem!
Vazifemin karşılığı saadeti ebediyenin anahtarıdır git başımdan hemen!

Mani olmaya çalışırsın hep hayır işlere
Beni ateşe atmaya senin hakkın ne??


başımdan gidiyor ozman işte bende yazıları yazmaya devam ediyorum :)

Allahın varlığının delillerini yazmaya devam inş..

66

19.08.2006, 16:54

Ateist Yıldırım ile Çantacı Necmi Abinin Muhteşem Dialoğu :D


“Medenilere galip gelmek baskı ile değil ikna ile olur.” Bediüzzaman


Beyaz eşya pazarlamacısı kamyondan iner. Beyaz eşya satan dükkana girer .Dükkanda dini bir konuda sohbet yapılmaktadır. Satıcı sohbet esnasında kafasını uzatarak:
-Merhaba , ben ateistim, sizinle dini konularda tartışabiliriz, dedi.
Dükkanda bulunanlardan biri olan Necmi Abi
-Hoş geldin Ateist kardeş,
-Hoş bulduk
-Buyur gel oturalım, sohbet edelim.
Ateist oturur.
-ısminiz nedir ateist kardeş?
-Yıldırım
-Merhaba Yıldırım memnun oldum benim adım da Necmi.
-Sağol.
-Sen akıllı, zeki birine benziyorsun, dedi Necmi Abi.
- Nerden bildin? Diye sordu Yıldırım.
( Necmi abi baştan yağlama yapıyor ki kapı sonra gıcırdamasın)

-Pazarlama müdürüsünüz, aptal adamı müdür yapmazlar .Ordan anladım, dedi.
-Teşekkür ederim.
O yüzden sen ateist olamazsın.Ateist olmak için akılsız aptal olmak lazım. Çünkü şu kainata baktığımızda her şey Allah’ın varlığını bize gösteriyor, dedi.

Yıldırım sessiz beklemede. Necmi abi cebinden gözlüğünü çıkardı.
-Yıldırımcığım madem sohbet edicez , sevdim seni.
-Ben de sizi sevdim, severim konuşkan insanları,dedi Yıldırım.

Necmi abi gözlüğü göstererek:
-Buna ne dersiniz Yıldırımcığım?
-Gözlük deriz, dedi.
-Biz de gözlük deriz.
Cebinden kalem çıkartıp:
-Buna ne dersiniz?
-Kalem deriz, dedi.
-Biz de kalem deriz, dedi Necmi abi. Buarada dükkan sahibi bir tepsi şeftali ortaya koydu sohbet esnasında afiyetle yensin diye.
Necmi abi bir şeftaliyi eline alarak:
-Peki buna ne dersiniz Yıldırımcığım? dedi
-şeftali deriz, dedi.
-Bak işte biz de şeftali diyoruz.Demek ki görüş ayrılığımız yok. şimdi sen buna şeftali desem ben patates desem, diğerine kalem desen ben de baston desem herhalde bu adamla sohbet edilmez deyip kalkıp giderdin. Demek ki baktığımızda aynı şeyleri görebiliyoruz.
şimdi biz bu şeftaliyi nerden aldık Yıldırımcığım?
-Manavdan, dedi.
-Hayır öyle değil. Yani denizden mi çıkardık, topraktan mı çıkardık, yoksa ağaçtan mı topladık?
-Ağaçtan dedi.
-Peki bu ağacın aslı nedir?
-Nasıl yani? diye sordu Yıldırım.
-Yani bu ağaç aslında bir odun değil mi?
-Evet doğru, biz ağaç diyoruz ama aslı odun.
-Peki bu odun şeftali yapmayı öğrenmek için okula gitti mi? Kursa gitti mi?
-Gitmez tabi ki, dedi.
-Aklı var mıdır bu odunun? Düşünüp desin ki : Ya ben bu insanlara şeftali yapayım de afiyetle yesinler.
Yıldırım düşündü:
-Aklı yok, dedi.Okula da gitmedi.
-Yani Yıldırımcığım, bu odun öyle bir şey üretiyor ki tadı, rengi, kokusu hoşumuza gidiyor, içindeki vitamin vücudumuzu besliyor. Yıldırımcığım bu şeftaliyi bize bizi tanıyan biri mi verebilir yoksa bu odun mu verebilir?

Yıldırım dondu kaldı. Durdu, düşündü:
-Sen, dedi. Bir deryasın.
Necmi abi gülümseyerek:
-Ben derya değilim , derya bizim okuduğumuz Kuran Tefsiri kitaplarıdır. ışte Yıldırımcığım. Bizi tanıyan, seven, acıyan ve neyden hoşlandığımızı bilen bir Rabbimiz var. O şeftaliye kokuyu veren , burnumuza da o kokuyu alma kabiliyeti vermiş. Tadını veren, dilimize tat alma kabiliyeti vermiş. ışte O bizim Rabbimizdir, Allah’ımızdır.
Necmi abi devam ederek:
-Mesela dedi ineğin süt vermesi. ınek bizi tanımaz. Arının bal vermesi, arı bizi tanımaz. şimdi biz bilim adamlarını toplayıp desek ki: Ya profesörler , bu arılar var ya çok terbiyesiz şeyler, biz balını almaya gidince bizi sokuyorlar. Biz bundan sonra arı balı yemek istemiyoruz. Biz siz bal yapın, bize profesör balı yapın biz ondan yemek istiyoruz desek. Bize arı gibi bal yapabilir mi profesörler?
-Yapamazlar dedi.
-Peki profesörün yapamadığı balı, bir sinek nasıl yapabiliyor? Kuran’da Nahl suresi var. Orda Allah diyor ki : Ben arıya vahyediyorum, emrediyorum insanlar için şifalı olan balı üretiyor. Kuran’da iki yerde şifa kelimesi geçer. Birinde Allah’ın Peygambere vahyettiği Kuran’ın inanlara şifa olduğu söylenir, diğerinde ise Allah’ın arılara vahyettiği balın bütün insanlara şifa olduğu söylenir.

Yıldırım iyice şaşkın vaziyette bakıyor. Necmi abi devam ederek:
-Mesela 5 kişilik bir taksi, saat kulesinin etrafında kendi kendine döner mi?
-Tabi ki dönmez, dedi Yıldırım.
-Peki 5 kişilik taksi kendi kendine dönmezken 7 milyarlık dünya kendi kendine nasıl dönüyor? Demek ki onu bir döndüren var . Yıldırımcığım hiç baklava baklavacısız baklavalaşır mı?
Yıldırım gülümseyerek –Hayır, dedi
-ışte maalesef modern bilim baklavayı görüyor ama baklavacıyı görmek istemiyor.
-Yahu siz nereye takılıyorsunuz? Hocanız kim? dedi Yıldırım
-Sevgili kardeşim benim Hocam Bediüzzaman’dır, ben onun yazdığı eserleri okurum dedi Necmi abi.
-Yapma ya o mu hocanız?
Necmi abi :
-Sen bize takıl neşelenirsin , dedi
-Belli ya çok neşeli bir insansın, bir odundan neler çıkardın, dedi Yıldırım.
-O bu bişey mi Yıldırımcığım biz de daha ne odunlar var .
Gülüşerek vedalaşıp ayrıldılar.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

67

19.08.2006, 19:47

nuraşığı bu yazıyı ben kopyalamayı düşünüyordum sen kopyaladın.güzel tevafuk oldu... maşAAllah hızlısın :D

tabi bu arkadaş insaflı birisiymiş yoksa ateistlerin çoğuna hakikatı anlatabilmek çok zor...çoğu inatlarından kabullenmiyorlar..ç ne diyelim Allah hepsine hidayet versin...Amin..
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

68

19.08.2006, 19:57

Alıntı sahibi ""alkan_unal""

tabi bu arkadaş insaflı birisiymiş yoksa ateistlerin çoğuna hakikatı anlatabilmek çok zor...çoğu inatlarından kabullenmiyorlar..ç ne diyelim Allah hepsine hidayet versin...Amin..


Aminn inşallah..

abim ünide okuyor ateist arkadaşları varmış anlattım ona bunları onlara anlatmak çok zor dedi kulaklarına pamuk tıkamışlar hiç bir şey fayda vermez onlara dedi. Bi kere bile gidip yanlarına anlatmamış bir şey fayda vermez diyor :x Ben tepki verdim biz vazifemizi yapalım anlatalım.Eğer kabul etmezlerse de biz görevimizi yapmış oluruz..Hidayet verip vermemek Rabbimizin elinde..

biz yazmaya ve anlatmaya devam inşallah.. :wink:

69

20.08.2006, 15:55

'' Sizin âzâlarınız içinde en kıymettar göz ve ku­laklarınızın mâliki kimdir? Hangi tezgâh ve dükkân­dan aldınız? ''


''Bu lâtif, kıymettar göz ve kulağı verecek ancak Rabbiniz­dir. Sizi icad edip terbiye eden O’dur; bunları size vermiştir. Öyleyse yalnız Rab O’dur. Mâbud da O olabilir.
''

ASRIN MÜCEDDıDı ÜSTADIM

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

70

20.08.2006, 16:02

amenna ve saddakna...Allah razı olsun...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

71

20.08.2006, 16:23

Hep garip bulurum,
modacılar iki çizittirik yapar, iki dikiş diker, bir top kumaş keser,
yeni kreasyonum (yeni yaratık, yeni yaratım, ıngilizcedeki yaratmak manasına gelen create kökünden gelir) der,

ama bunlar Allah'a inanmazlar, esbaba ve evrim teorisine verirler.

Kendileri uyduruk örtülü çıplak kıyafetlerinin imal değil, hatta kreasyon olduğunu iddia ederken, küçük dağları ben yarattım havasındayken, nasıl oluyorda bunca sanatlı mahlukatı Malik'siz, Sanii'siz, Hálık'sız sayıyor?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

72

20.08.2006, 16:39

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Kendileri uyduruk örtülü çıplak kıyafetlerinin imal değil, hatta kreasyon olduğunu iddia ederken, küçük dağları ben yarattım havasındayken, nasıl oluyorda bunca sanatlı mahlukatı Malik'siz, Sanii'siz, Hálık'sız sayıyor?


Aynen öyle.. oysa onların yarattık dediği şeylerin aynısını bir başkası üretebiliyor öyle olduğu halde havaya giriyorlar. :x

yahu ortada bir su bardağı varsa elbet bunu yapan sanatkarda var aklı olan anlar.su bardağının sanatkarı yok desek o masanın üstüne kendiliğinden geldi desek inkarcılar reddeder olurmu öyle şey derler! peki insanın dünyaya gelişi nasıl tesadüf olabilir!! akıl var mantık var...

"Ey insanlar size bir örnek verildi, onu dinleyiniz: Allah'ın dışında yalvardığınız ilâhlar var ya, onların hepsi bir araya gelseler bir sinek bile yaratamazlar. Sinek onlardan bir şey kapıp götürse onu ondan geri alamazlar. Demek ki, isteyen de aciz, kendisinden bir şey istenen de."
(Hacc Suresi, 73)

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

73

20.08.2006, 16:43

akılları gözüne inince insanın yapacak bişey kalmıyor..artık öğüt versen, anlatsan da ne duyuyor ne anlıyor...'' bel hüm edallu sebiyle'' onlar hayvanlardan da aşağıdır diyor ya RAbbim aynen öyle oluyorlar...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

74

20.08.2006, 16:43

Bu ayeti okuyunca gülüyorum,
güldüğüm ayet değil, ayetin işaret ettiği insanın düştüğü hal,

Bir sinek Nemrut'u ne hale getirmişti. Yeryüzüne sığmayan o adam, bir sineğe mağlup oldu.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

75

20.08.2006, 16:53

“Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir, göz ise maneviyatta kördür.”

Herşeyi maddede aramaya devam ettikçe hakikatleri göremeyiz tabi.
zaten görmediğimiz bir şeye iman etmek asıl mesele.. imtihan bu!

Allahı göremiyoruz deyipte inkar etmek hiç olurmu! Bütün mahlukat Rabbimizi zikrediyor gözümüzün gördüğü,görmediği heryerde Onun eserleri var nereye çevirsek başımızı Onun eseri..Hepside lisanı hal ve lisanı kal ile Yaradanımızı zikretmekte!

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

76

20.08.2006, 17:00

sineğin Nemrudu öldürmesi meselesi gerçekten şayan-ı hayret... Allah'ın izniyle kendisini Rab zanneden Nemrud bir sinekle başaşağı oluyor... Yine aynen ilahlık davasında olan firavunun sarayını karınca paramparça ediyor... Peygamberimizi Müşriklerden bir örümcek ağı kurtarıyor... gerçekten ibretlik...

ışte Allah'a acizlik isnad eden kafirlere en büyük cevabı Allah, o en aciz gibi görünen yaratıklarla veriyor...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

77

20.08.2006, 17:15

Sineğin,karıncanın,örümceğin şuuru kime emanet!!!!!

Allahuekber!! :cry:

delil işte ya bunların hepsi Rabbimizin varlığına birer delil! ibret!!

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

78

20.08.2006, 17:22

Alıntı sahibi ""nuraşığı""

Sineğin,karıncanın,örümceğin şuuru kime emanet!!!!!




Hepsi Allah'a emanet...Allah razı olsun...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

79

20.08.2006, 17:29




Kayalar dahi bir Rabbimiz var biliyor ve secde ediyor!! :cry:

80

20.08.2006, 17:59

şu sıravari içinde her zaman hikmetle değişen ve düzgünlük içinde her vakit tazelenen şu muntazam kâinatı görüp, Hâlık-ı Zülcelal'i evsaf-ı kemaliyle tasdik etmemek, ondan daha berbad bir dalalet divaneliğidir, bir mecnunluk hezeyanıdır


've in min şeyin illâ yüsebbihu bihamdihi'

“Hiçbir şey yoktur ki, Onu hamd ile tesbih etmesin.” ısrâ Sûresi, 17:44

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir