Giriş yapmadınız.

21

05.11.2007, 15:44

sana da çok teşekkür ederim Ruhefza kardeşim Allah senden de razı olsun....ben Risale-i Nur'u tanıdıktan sonra Allah'ı daha yakından tanıma fırstı buldum..bundan önce Allah'ın varlığına dair zaman zaman şüphe taşıyordum içimde.. Bediüzzaman Said Nursi' den ve Risale-i Nur'dan haberdar olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Elimden geldiğince Risale-i Nur Külliyatın dan istifade etmeye çalışıyorum, çalışacağımda...

22

05.11.2007, 15:46

amin ecmain,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

23

05.11.2007, 16:32

Emirdağ Lahikası sf:210, cay-ı dikkat bir mektup!
Abdulkadir bey, bir zahmet buraya eklese..

24

05.11.2007, 16:41

Bir miktar alıntı yaparsanız elle yazarak onu bulmam kolaylaşır, evde külliyat var ama Emirdağ lahikası nerde, başkasında mı kaldı bilmiyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

25

05.11.2007, 16:43

http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?Section=Kulliyat&Book=EmirdagLahikasi&Page=210&Command=BookmarkCurrentPage

26

05.11.2007, 16:45

Bunu zaten bulmuştum, emin olamadım, siz de zaten bulmuşsunuz, yazıyı buraya aktarayım diye mi söylediniz, ben sadece link aranılıyor zannettim.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

27

05.11.2007, 16:45

burada var, "çok aziz, sıddık, kahraman Sabri.." den itibaren..müthiş güzel bir bölüm..ve bizi Alevilerle ilgilenmeye sevkeden mektup..
evet ekleyin lütfen..hatta belirgin olsun!

28

06.11.2007, 11:14

benimle evlenmek isteyen kişi alevi biliyorsunuz... ben evlilik konusunda hala kararsızım, çünkü zaman zaman inanç çatışması yaşıyoruz... Risale-i Nur'u okumamı istiyor ama cemaatle birlikte sohbetlere katılmamı istemiyor.. ne yapmalıyım? özelliklede evlenirsek ve çocuklarımız olursa onlar hangi mezhebe uymalı bunu merek ediyorum.. ayrıca kendisi alevi ve sünni olarak sıfatlandırılmamızı istemiyor, sadece hanefi ve caferi mezhebine uyarak yaşayalım diyor.. böyle birşey olabilirmi? sorularıma cvp verirseniz daha sağlıklı ilerlememe vesile olacaksınız..

şimdiden teşekkürler

29

06.11.2007, 12:29

Alıntı sahibi ""islamiyet Pınarı""

sadece hanefi ve caferi mezhebine uyarak yaşayalım diyor.. böyle birşey olabilirmi?


Böyle bir saçmalık olamaz. 2 mezhepten biri Hak diğeri batıl ve de aralarında uçurum kadar fark var. Yine de siz bilirsiniz..

31

06.11.2007, 14:46

Abdulkadir Said bey,

göndermiş olduğunuz link'deki yazıyı daha önce okumuştum.. yinede ilginize çok teşekkür ederim, pek tabii diğer arkadaşlarada... fakat benim öğrenmek istediğim, ikimizde ayrı mezhebe mensub olarak evlilik yapabilirmiyiz? aksi takdirde ne lazım gelir? ben hanefi mezhebindenim... bana doğrudan siz cevap verirseniz çok mutlu olacağım çünkü fikirlerinizi önemsiyorum..

32

06.11.2007, 16:20

Müslüman bir kadın için, nikahın sahih olması için, evleneceği erkekteki şartlar nedir, onunla ilgili bir mesele bu. Nikahın sahih olması için gerekli olan şartlar tamamsa, inşaAllah sahih olacağını umarız. Tabi nikahın sahih olması, sizin mutlu olacağınız anlamına gelmez.

şimdi nikahın genel şartları nelerdir, onları inceleyelim,
1. Evlenecek kişilerin veya vekâletlerini verdikleri şahısların hazır bulunması.
2. Tarafların irade beyanı. Evlilik akdini kabul ettiklerine dair eşlerin “kabul ettim” şeklinde ifade etmeleri.
3. Nikâhın duyurulması. Gizli bırakılmaması. Bu şart bazı mezheplere göredir.
4. Kızın velisinin izninin olması. Bu hüküm Hanefi mezhebi hariç diğer mezheplere göredir.
5. şahitlerin hazır olması. Bu şahitler, ergenlik çağına ermiş, aklı başında iki erkek veya bir erkekle iki kadın olmalıdır. Yani şahitlikte mutlaka bir erkeğin bulunması icap eder.
Kaynak: Sorularla ıslamiyet

Evlenilecek erkeğin müslüman olması gerekir. şimdi de burada devreye kime müslüman denir, kime denmez meselesi giriyor. Neyse, fıkıh benim uzmanlık alanım değil, şiilik konusunda da ihtilaflar var, şiilerin de çok grubu var, o yüzden konuşmak istemiyorum, hele de söz konusu mesele evlilik ise. Çünkü fakih olmadan ve bilmeden yanlış bir bilgilendirmede bulunursam size, vebal almaktan çekiniyorum.

Yalnız şunu bilin ki, siz bize bu soruyu sorduğunuza göre, din için bir evlilik yapmıyorsunuz, anladığım kadarıyla bir şekilde tanışıp, birbirinizden hoşlandınız, ondan sonra evliliği düşündünüz. ılk baştaki canım cicim diye tabir edilen aylar geçtikten sonra bu meselelerde kavgalar çıkıp da canınız sıkılmasın, doğmamış çocuğunuz için bile şimdiden endişelenmişsiniz. Tabi mutlu bir evlilik için daha gerekli çok şeyler var, onlar bahsimiz değil şimdi. Diyeceğim o ki, bu evlilik kararını değerlendirirken sadece nikahın sıhhati var mı yok mu, onu öğrenmek ile yetinmeyin. Sıhhatiyle ilgili bilgi için ise Sorularla ıslamiyet'e üye olup, sorabilirsiniz, cevaplarlar.

Allahu â'lem bissavab.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

33

07.11.2007, 12:30

Çok değerli aziz kardeşim Abdulkadir Said bey,

yazınızı tekrar tekrar okudum (sebebini bilmediğim ve engel olamadığım göz yaşlarımla..)
Bu konu ruhumu o kadar yordu ki anlatamam.. ben evlilik tekifini aldığımda kabul etmedim, mezheb farklılığımız vardı ve asla anlaşamayacağımızı düşündüm..çünkü ben ilk önce dinim ve ahiretim için evlilik yapmak istiyordum (hala öyle)..
Karşımdaki kişi ise, kendisini tanımadığımı ve ona tanımam için bir şans vermemi rica etti "göz yaşları içinde" .. Kabul etmedim!.. o vaz geçmedi, kendisi dinine bağlı bir hanımla evlilik yapmak istiyordu.. Tanımak için Kabul ettim, kendisi iman hakikatkerine inanan ve elinden geldiğince ibadetlerini yapmaya çalışan biriydi, özelliklede ahlakının güzelliğiyle dikkatimi çekmişti.. ama yinede ben o günden beri, aylardır bu konu üzerinde araştırma yapıyorum, aldığım cevaplar hiçbir zaman kalbimi tatmin etmedi, evlilik kararını değerlendirirken her detaya dikkat ettim ve hala dikkat etmeye çalşıyorum, aklınıza gelebilecek veya gelmeyen her konu üzerine konuştum ve kendisini sınadım.. inançlarımız konusunda anlaşamadığımız bir nokta yok, din dışında da her konuda anlaşabiliyoruz, aramızdaki saygı sonsuz.. fakat son olarak mezheb olayı ve Allah kısmet ederde olursa çocuklarımız ne olacak meselesi kaldı!.. Allah'ın izni ile bu konuyu hayılısıyla aşmaya çalışacağım, aşamazsak... o zaman bu sevgi burada noktalanacak..

Bundan önce sevdiğim ama sevgisini yaşayamadığım ve aramızda din konusunda engel bulunmayan biri vardı, inançlıydı... Kendisi, kafasına sıktığı tek kurşunla ölümü seçti!..

bu yazdıklarımı sadece sizinle paylaşmak istedim..
Yüce Allah yar ve yardımcınız olsun. AMıN.

34

07.11.2007, 13:23

Pek muhterem kardeşim, bu gönül ızdırapları o kadar yaygın ki. Ben de düçarım, bu yazıyı okuyacaklar da, ya öyledir, ya da geçmişte de olsa yaşamıştır, yok hiç başına gelmediyse, ya gelme ihtmali vardır, ya da geri kalan nadir kısımdandır, ya da ne dediğime erken uyanır, ibret alır, kendisi hiç girmez işin içine.

Sizin meselenizde akla takılan, mezhebin ismi değil, uygulanışında iman dairesinden dışarı çıkaracak fikir ve uygulama olup olmamasıdır, aynı şekilde iman dairesinden çıkarmasa bile zararlı olacak fiiliyat ve fikir, mesela ashabın bazısına kin gütmek, hatta sövmek, lanetlemek. Allah'ın haram kıldığına helal demek caiz olmadığı gibi, helal kıldığına da haram demek caiz olmaz. O yüzden meselelerde kesip atmayı sevmem, bilmiyorsam susmayı tercih ederim.

Hem şahsın kendisi, niye Hanefi veya şafi ile amel etmiyor, ailesi karşı mı çıkar? Ailesi ve çevresi karşı çıkar diye çekiniyorsa, ailesi sizin çocuğunuza da karışabilir, çünkü kadın zayıftır, sözü geçmeyebilir. Yok sizinle evlenmesine bile karşı çıkıyorsa, o zaman sizi eksik görüyor demektir, eğer birşey demiyorlarsa, eşinizin sünni bir mezhep ile amel etmesine ne diyecekler, eğer buna itiraz ederlerse, bilin ki çocuk konusunda da itiraz gelme ihtimali az değil, yok ses etmezler, eşiniz de hanefiye geçerse, o zaman bu konuda sorununuz olmaz. Üstad Bediüzzaman da anne ve baba tarafından Hz.Hasan ve Hz.Hüseyin (r.anhüm ecmain) soyundan gelmedir, şafii ile amel ederdi. Yine şafii usulü ile amel eden çok insan var güneydoğuda, Seyyid veya şerif olan.

şimdi şii olup da, Hz.Peygamber a.s.m. nin soyundan gelen insanların amel etmeyi tercih ettiği sünnî mezheplere iyi gözle bakmayan, tabiri caizse kraldan fazla kralcı olmuş olur.

Geçmişte bazı olaylardan sonra olmuş olan ayrılıklar var, hâlâ devam ediyor, eğer kendisi de hala o geçmiş olayları anıp, ehl-i sünnet tarafından sebeb-i küfr veya dalalet sayılabilecek itikad veya ef'ale sahip ise, bu evliliği tavsiye edemeyeceğim. şianın içinde çok grup olduğu için, şöyle veya böyle diyemiyorum. Bir kesinlik yok çünkü. şia gruplarını da iyi tanımam. Size ölçü olarak sadece Kur'an ve sünneti gösterebilirim. Yoksa mezhepler soyut kavramlardır, dini anlama ve uygulamada usul ve metoddurlar, kaynakları, Kur'an, hadis, icma ve kıyastır. Bu metodlarla ulaşılan kanaatler sonucunda, sakıncalı bir durum yoksa, evlenin denilebilir, ama bilmediğim fikir ve fiiller var ise, sadece mezhep adına bakarak evlen veya evlenme diyemem, çünkü bu görmediğim ve ölçülerini de bilmediğim birisine elbise dikmeye benzer. Mezhep demişken, Hasan Basrî hazretlerinin de kendi mezhebi vardı, biliyor musunuz? Daha sonra bu alimin takipçileri azalıp, diğer sünni mezheplere tabi oldular. Anlayacağınız o ki, mezhepler, dini anlamak ve uygulamak için seçilen yollar, içtihad meselesi. şia konusu karışık, o yüzden birşey diyemeyeceğim. Kaldı ki biz sünniler de zaten Hz.Ali ve soyuna çok kıymet veririz, sünnetin yaşatıcısı, varisi sayarız. Geçmiş fitneli devrin konuşmasını kapatmayıp, hala üzerinden ayrılık yapılması ise ayrı üzüntü verici. Nasıl Allah'ın dininden eksiltemezseniz, ona birşey de ekleyemezsiniz, haşa, ne haddimize, düzenleyen dinin Sahibidir. ışte bazı şiada olduğunu okuduğum, on iki imama inanmak gibi bir şart eklemek de, bu yüzden aklıma takılıyor. ıslam ve imanın şartları zaten bellidir...

Allahu â'lem bissavab, her zaman doğrusunu Allah bilir, bildiklerimizi söyledik, bilerek veya bilmeyerek sözümüzde hataya düştüysek Allah affetsin, lütuf ile ıslah ederek, doğrusuna hidayet etsin, âmîn.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

35

07.11.2007, 14:08

peki bu kişinin namazını ve orucunu neye göre tuttuğu belli değil mi?

36

07.11.2007, 14:25

hak dinimize göre..

37

07.11.2007, 14:52

Abdulkadir Said bey,
sizinde bu konuda düçar olmanıza şaşırdım, sorununuz nedir bilmiyorum ama Allah yardımcınız olsun..

ailesi evliliğimize karşı değil ama hanefi olarak amel etmesini istemezler... mezheb değiştirme konusunda ailesinden çekinmiyor.. kendisi caferi olarak amel etmek istiyor ve çocuklarımızında bu şekilde amel etmesini istiyor ama inançları ve yaptıkları hanefi mezhebinde yapılanlarla aynı.. tıpkı sünniler gibi inanıyor ve uyguluyor.. sizce caferi mezhebine uymak caizmi? tabii ben asla mezhebimi değiştirmem..

38

07.11.2007, 15:13

Dedim ya, isme göre yorum yapamam. Yorum yapabilmem için bir fiil veya fikir olmalı. Kimseyi de yanlış yönlendirmek istemem, o yüzden susuyorum. Durumunuzu biraz detay ile, Sorularla ıslamiyet'teki makaleleri ve soru cevapları okuduğunuzu,ama aklınıza takılan noktalar olduğunu söyler ve o noktaları anlatırsanız, inşaAllah oradaki ehil kişiler cevaplar. Ben ilahiyat ya da fıkıh, kelam gibi dersleri okumadım, yani bu işin uzmanı değilim, bugüne kadar öğrendiklerim ve araştırdıklarım doğrultusunda yazmaya çalıştım. Benim durumuma gelirsek, şu an gördüğüm kadarıyla benim durumumdaki sıkıntı maddi engeller, inşaAllah aşılabilir diye umuyorum, işim kolay değil, ama zor da değil, ikisinin ortası da değil, nasıl bakarsan öyle, Allah nasıl olmasını dilerse öyle olur, Allah bilir...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

39

07.11.2007, 15:50

Yinede ılginiz için çok teşekkür ederim Allah razı olsun sizden,
diğer arkadaşlardan da Allah razı olsun.. Allah (c.c.) evlenenlere yardım edermiş..

Yüce Allah maddi manevi her konuda yar ve yardımcınız olsun. amin.

40

07.11.2007, 15:51

amin ecmain, cümlemiz için,
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir