Giriş yapmadınız.

1

31.03.2011, 00:02

Evliliğin Sağlığı

“Evliliğin yıkılmasını neye bağlıyorsunuz? Ekonomik sıkıntılar mı? Konuşamamak mı? Parasızlık mı? Kıskançlık mı? Sadakatsizlik mi? İlgisizlik mi? Eğitimsizlik mi? Kişilik çatışması mı?..”
Bunların çoğu birer belirtidir. Gerçek sebep sevgi, saygı ve güven bağlarını zayıflatan herhangi bir şeydir. Evliliği bir arada tutan harcın malzemeleri sevgi, saygı ve güvenden oluşur…

Sevgi ateştir, ilgilenmezsen söner

Sevgi bir ateştir. Sürekli yakılması ve beslenmesi gerekmektedir. İlgilenilmediğin de ateş nasıl sönerse sevgi ateşi de öyle söner gider. Sevgiyi ateşleyen birinci şey ilgidir. Ateşe değer vermektir, bakımını yapmaktır. Herkesin yaşadığı bir evi vardır. Evi yıkılmaktan, yıpranmaktan korumak için sürekli bakım ve ilgi gerekir. Bırakılırsa ev dağılır. Tamiri ertelenirse bozulmalar başlar. Belirli aralıklarla boya badana gerekir. Bir eşya bilgisizlikten tahrip olabildiğine göre insan ilişkilerinde en önemli bağ olan sevgi de sürekli bakım ve ilgiye alınmazsa dağılıp çürüyecektir.

Kalbinizi sakın eşyaya yönlendirmeyin

Evlilikte insanlar birbirlerine ilgilerini yitirdiler mi kalben ilgilerini başka şeylere yöneltirler. Çocuklara, kariyere, evin eşyasına, spora, modaya, ev temizliğine, araba tutkusuna, şöhrete, zenginliğe… Böyle durumlarda evlilik ihmal edildiği için bakımsız kalacaktır ve yıpranmalar, arızalar, yani sorunlar başlayacaktır.

Eğer erkek bencilse sorunlar başlar

Kendisini iş başarısına odaklamış bir kişi evlendiğinde eşine zaman ayırma ve ilgilenme gibi “gerçek dünya” ile karşılaştığında zihinsel bir pişmanlık hissedebilir. Eğer erkek bencilse sorun başlayacaktır. Evine zaman ayırmama gerekçesi olarak şöyle der “Ben zaten sizin için çalışıyorum, ekmek kavgası başka çarem yok”. Kısa da olsa kaliteli bir beraberliği, hem iş hem ev başarısını beraber götürebileceğini düşünmezse fırtınalar başlayacaktır.

Diplomalı hizmetçilik mi?

Evini otel ve restoran gibi kullanan bir erkek eve geldiğinde “Nasılsın?” demeyi ihmal edecektir. Sevgi dolu bir bakışı, bir tebessümü esirgeyecektir. Bütün gün çocuklarla, mutfakla uğraşmış bir kadın kendisine değer verilmediğini hissettiği an evliliği sorgulaması doğal bir hakkıdır.

Kadınlardaki sorun

Eve, eşyaya kendisini kaptırmış veya çocuklarla ilgilenmekten kocasına “Hoş geldin” demeyen eşler nadir değildir. Bütün gün bakımlı ve göz alıcı bayanlarla bir arada olan erkek evde iyi bir anne, iyi bir ev hanımı ama iyi bir eş ve arkadaş olmayan kadınla uzun süre beraberse evliliği sorgulamaya başlayacaktır.

İyi işadamı olmak yetmiyor, İyi koca olmak gerekiyor

Evlilik danışmanına gelen bir danışana eşi ile ilgili bilgiler sorarız; kişisel geçmişi, zevkleri, nefret ettiği şeyler… Bu bilgileri alırken eşinin göz rengini bilmeyen erkeklere rastlamak mümkündür. İyi baba, iyi iş adamı olmak yetmiyor, iyi bir koca da olmak gerekiyor.

Dostluk mu, evlilik mi?

Evliliğin uzun sürmesi için tarafların eşit ve denk olması önemlidir. Bunun tek istisnası vardır, “Dostluk duyguları”. Yan yana durduklarında karı koca diyemeyeceğiniz kişiler öyle paylaşımlar içindedirler ki beraber olduklarında kendilerini çok mutlu ve güvende hissederler. Böyle kişilerde sevgi yakalandıktan sonra bazı adet ve davranışlarla beslenebilmiştir.

Dostluk davranışının en önemli özelliği, ‘onu’ memnun etmeye çalışmaktır. Onun zevklerine, isteklerine ve beklentilerine uygun çabalar içinde olmak. Küçük hediyeler almak. En önemli hediyenin ona ayrılan zaman olduğunu bilmek. Kendi çıkarını ikinci planda tutmak. En önemli içten, karşılıksız, samimi sevgi. En iyi aşıkların en duygusal insanlar değil, birbirlerine en çok zaman ayıran insanlar olduğunu unutmayalım.

Sağlam ailenin 3 özelliği

1-BİRLİKTE ZAMAN

İş, eğlence, yemek gibi birçok alanda beraberler.

2-ÖVGÜ ve TAKDİR

Aile üyeleri karşılıklı ruhsal okşamalar içinde oluyor.

3-DİNE BAĞLILIK

Düzenli ibadet ediyorlar

Kaynak: Nevzat Tarhan/Bugün


Risale-i nur'dan küçük bir not '' Kadınların saadet-i uhreviyesi gibi saadet-i dünyeviyeleri de ve fıtratlarındaki ulvî seciyeleri de, bozulmaktan kurtulmanın çare-i yegânesi, daire-i İslâmiyedeki terbiye-i diniyeden başka yoktur.''

24. Lem'a

2

31.03.2011, 00:13

Risale-i nur'dan ikinci not: Hem Risale-i Nur'un bir cüz'ünde denilmiş ki: Bahtiyardır o adam ki, refika-i ebediyesini kaybetmemek için saliha zevcesini taklit eder, o da salih olur. Hem bahtiyardır o kadın ki, kocasını mütedeyyin görür, ebedî dostunu ve arkadaşını kaybetmemek için o da tam mütedeyyin olur, saadet-i dünyeviyesi içinde saadet-i uhreviyesini kazanır. Bedbahttır o adam ki, sefahete girmiş zevcesine ittibâ eder, vazgeçirmeye çalışmaz, kendisi de iştirak eder. Bedbahttır o kadın ki, zevcinin fıskına bakar, onu başka bir surette taklit eder. Veyl o zevc ve zevceye ki, birbirini ateşe atmakta yardım eder. Yani, medeniyet fantaziyelerine birbirini teşvik eder.

Bu mesaj 1 defa düzenlendi, son düzenlemeyi yapan "furkan1907" (31.03.2011, 11:21) düzenleme sebepleri: Üyenin isteği ile yanlış cümle düzeltildi.


3

12.07.2011, 15:29

:) güzel nasihatlar..paylaşım için teşekkürler...
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir