Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

30.11.2010, 00:03

İnsan+Hedef+Gayret = Zafer

Aşağıdaki yazıyı öğrencilerim için özet olarak çıkarp sınıfımızın sitesine eklemiştim. Burda sizlerle de paylaşmak istedim.


İNSAN+HEDEF+GAYRET = ZAFER


Fatih Sultan Mehmed henüz yedi yaşlarındayken hocası Molla Ak Şemsüddin kulağına eiğildi ve başarının en önemli kuralını fısıldadı:
"Hedefini tespit et!"
Önce hedef belirlendi: "Konstantiniyye (İstanbul) mutlaka fethedilecektir."
Ak Şemsüddin hedef tespitinden sonrasını da söyledi:
"Dağ ne kadar yüksek olursa olsun, yol onun üzerinden geçer. Sen dağ olmayaheveslenme, asla gururlanma; yol ol ki, herkes senin üzerinden geçerken,sen dağların bile üzerinden geçesin."
"Hocam ya şartlar elverişli olmazsa?" diye sordu.
Ak Şemsüddin hiç duraksamadan cevap verdi:
"Şartlara teslim olmazsan şartlar değişir, sana teslim olurlar. Çok çalışır, çok dua eder ve çok isttersen Allah'ın rahmeti tecelli eder,rahmet tecelli ettiğinde nice olmazlar olur."
Her genç şu sorulara öncelikle cevap vermeli:
1- Hedefim nedir ve nerededir?
2- Hedefime hangi vasıtalarla ulaşabilirim?
3- Neden ulaşmalıyım?
4- Hedefe ulaşmayı yeterince istiyor muyum? ( istiyor gibi yapmakla gerçekten istemek arasında önemli farklar bulunuyor.)
Gerçekten istemek Fatih'in İstanbul'un fethini istemesi gibi olmalı. "Ya ben Bizans'ı alırım ya Bizans beni alır!" diyecek kadar.....


"Normal insanlar",chayatı en kolay taraflarıyla yaşamaya çalışırlar.
Bazılarımız "zor" karşısında pes ederiz, bazılarımız , "çok zor" karşısında yelkenleri suya indiririz.
Bazıları da var ki, "zor"u ve "çok zor"u rahatça aşar, hatta "imkansızlık" karşısında bile vaz geçmezler.
Tarihe şan verenler "imkansızlıklar" karşısında "pes etmeyenlerdir!"

Sokullu Mehmet Paşa böbürlenen Venedik elçisine "Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'da bizi yenmekle, sakalımızı tıraş ettiniz. Kesilen kol yerine gelmez, fakat kesilen sakal daha gür çıkar."
Devlet adamının özgüvenini görebiliyor musunuz?
Yenileceğinize değil, yeneceğinize inanın. Geçmişte kalan mağlubiyetleri, üzüntüleri, mutsuzlukları düşünmek yerine, gelecekte oluşacak muhtemel başarıları, güzellikleri ve mutlulukları düşünün.
O zaman kendinizi daha mutlu hisseder ve başarılı olursunuz.


Yavuz BAHADIROĞLU'nun "Biz Osmanlıyız" isimli eserinden derlenmiştir.
"Milletimin imanını selamette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım,.."
Bediüzzaman said Nursi

2

30.11.2010, 08:17

Ne mutlu sizin gibi öğretmenlere ve sizin gibi öğretmenlerin öğrencilerine. paylaşım için teşekkürler.Rabbim Razı olsun.

Bu konuyu değerlendir